Medya: iKON - Love Scenario
Lütfen bu şarkıyla veya sevdiğiniz bir şarkıyla okuyun.
•••
"Taehyung, bana cidden neden kendini açmıyorsun?"
Bu soruyu ona kaçıncı soruşumdu, cidden bilmiyordum.
Gözlerim kapanmaya yüz tutmuştu gecenin ortasında.
Yine başına bir şey gelir diye uyumamıştım.
Artık her şeyi kendime yapıyordum. Bu acıtıyordu.
Bana hiçbir zaman doğru düzgün teşekkür ettiğini hatırlamıyordum.
Sabaha kadar yanında duruyordum. Gürültüyü seviyor diye konuşuyordum.
Ben, aslında her şeyi yapıyordum kendimce. Elimden gelenin en iyisini yapmaya çalışıyordum.
Ama gözyaşları artık tuzlu değilde, acılıydı. Tenimi çok fazla yakar hale gelmişti.
Bir gece uyumasını istiyordum. Balkona çıkıp ağlamak istiyordum. Yıldız tozu olana kadar, ciğerlerim dünya kadar şişene kadar ağlamak istiyordum.
Beni üzsün istiyordum, ciddiyim, bayılana kadar ağlamak istiyordum.
Ama tam bir şeyleri toparlamaya çalıştığım sırada, yine mahvediyordu beni.
Yine yerde buluyordum kendimi.
Beni yıkmayı seviyordu; ve en acısıda, beni nasıl yıkıp yok edeceğini o kadar iyi biliyordu ki...
Belki de bunu istemeyerek yapıyordu, hiç farkında olmadan yapıyordu.
Emin değildim. Tek emin olduğum şey, hala acı çığlıklarımı duyamamasıydı.
Yanında çığlık atarak ağlıyordum.
Çığlığımı duyuyordu, ama acımı bir türlü duyamıyordu.
Beni her şey yıkıp geçti işte. Çubuk gibi kaldım. Herkes üstüme basarak geçti. Ezildim. Çürüdüm. Mahvoldum.
Hiç kimse beni Taehyung'un yıktığı gibi yıkmamıştı.
Yine de onun yanında kaldım ama.
Çünkü onu seviyordum, ona değer veriyordum. Onu hiç kimse benim sevdiğim gibi sevmeyecekti. Denese bile sevemezdi. Taehyung benim sevgi hazinemdi.
Dürüst konuşmam gerekirse, beni sevmesi için her şeyimi vermezdim. O kadar yalnız ve boş kalmıştım ki, verecek, değer biçecek hiçbir şeyim kalmamıştı.
Aklımda bir sürü anı dönmesi gerekirken, çoktan beyaz bayrağı çekmişti beynim.
Bütün vücudumdan kan değilde sanki zehir geçiyordu. Vücudum bazen öyle bir kasılıyordu ki acıdan, nefes almak değil, gözlerimi açık tutabilmek için Tanrı'ya yalvarır hale geliyordum.
Bütün derim birbirine girer gibi bir kavga içerisine giriyordu ve parçalanıyordu yavaş yavaş. Ciğerlerime nefes gönderemeyecek kadar çökmüş ve çürümüş bir hale geliyordum olduğum yerde.
Uyuyamıyordum. Resmen dibe batmış durumdaydım.
Gözlerim açılamıyordu, üzerilerinde bir ton yük vardı. Açılamıyorlardı ve ışığı göremiyorlardı.