Eglaf

4

Boğucu ama alışık olduğum havayla kaplı mekana adımladığımda klasik bir bar görüntüsü kapıdan girer girmez bedenleri kucaklıyordu. Işıklar yine mordu ve sahne dünün aksine boştu. Burada olmasam bile Seokjin'in dün o sahnede olduğunu biliyordum. Genelde siyahın hakim olduğu mekanda karşımdaki sahneye bakmayı kesip onun solunda kalan bar tezgahına adımladım. Arkasında işini yapan bir kaç çalışana ufak bir baş selamı verip siyah kapıdan içeri girdim. Dolabıma yaklaşıp içinden siyah tişörtümün üzerinde kaybolacağına emin olduğum önlüğümü alıp belime bağladıktan sonra yaka kartımı da olması gerektiği yere taktım. Adımlarımı tezgaha yönlendirirken geçen günün aksine beyaz bir gömlek ve açık renk bir kotla sandalyeye oturmuş beden sinirle kafamı yanıma çevirmeme sebep oldu. Aklımdan başıma bir bela aldığım gerçeği geçerken karşına geçtim. Mor ışık beyaz saçlarının arasında yerini aldığında ait olduğu yer burasıymış gibi geliyordu.

"Buyrun. "

Bozuntuya vermeden konuştuğumda onun o güne ait bir duygu barındırmayan sesiyle kisini sipariş etmesi beni şaşırtsa da dikkatimi işime verip önüne içkisini koydum. Bardağı çevirmeye başladığında ben de diğerleriyle ilgilenmeye başladım.

Önüne dördüncü bardağını uzattığımda hareketleri uşuklaşmaya başlamıştı. Umursamadan elime bir bardak alıp kurulamaya başladım. En azından bu gece susmuyordu.

"Hey, Hoseok! "

Arkamdan Seokjin'in sesini duyduğumda ona dönmüştüm. Siyah saçları yine alnının birazını açacak şekilde yana ayrılmıştı ve üstünde özenildiği belli olan kıyafetler vardı.

"Selam, sahne nasıldı? "

Dudaklarında minik bir gülümseme oluştuğunda kafam karışarak ona bakmıştım. Bu şekilde gülümsemesine sebep olan şeyin ihtimali beni ürkütmüştü.

"Beklediğimden iyi. İlginin üstümde olmasını sevdiğimi biliyorsun ama bu farklıydı. "

Başımla devam et işareti yaptığımda sağ koluyla tezgaha yaslanıp devam etti.

"Gömleğimin düğmelerini çözmeye başladığımda kadınların çığlıklarına gülümsüyordum. Biliyorsun ilgimi çekmiyorlar. Yine de o an bir şey oldu. Daha önce burada görmediğim, görsem bile dikkat etmediğim bir adam locasında beni izliyordu. Ve inan dikkat etmediysem kendime kızarım. "

Başımı iki yana salladım. İşte oluyordu.

"Hadi ama Seokjin. "

Boş bakışlarıma gülüşüyle karşılık verdiğinde içim rahatladı.

"İyi parçaydı işte. Güzel zaman geçirebilirdik. Yazık olmuş. "

Omuz silktim. Bir şeyler söyleyeceğim anda seslenen müşteri ile beyaz saçlının yanına ilerledim.

"Biraz da benimle ilgilen, barmen. "

Ben bölümü atmayı unutmuşum abi 🙊