12

167 27 19
                                    

Bakışlarım istemeden de olsa ona doğru kayıyordu ve bunun için kendime kızıyordum. Gelen gidenle ilgilenmiş, Seokjin için burada olan kalabalıkla baş etmiştim ama iki hafta içinde alıştığım davranışların olmayışı boş hissettiriyordu. Önüme gelen diğer müşteriye baktığımda okuldan tanıdık bir yüz görmek farklı hissettirmişti.

"Selam, Hoseok. "

Pek samimi olmayan bir gülümseme verdim.

"Ne alırsın, Jackson? "

O da aynı şekilde gülümsedi.

"Hafif bir şeyler bırakıver. Sevgilimi sarhoş karşılamayayım. "

Şaşırmadan edemedim. Yine de yakışıklı çocuktu, umursamadım.

"Pekala. "

Arkamı dönmüş, tezgahtan içeceğini hazırlarken kulaklarım çevremi dinliyordu. O sıra kulağıma dolan silik seslere dikkat etmeye çalışsam da muhtemelen Seokjin'in sahneye çıkmasına tepki olarak çığlık atan kalabalık, onları perdelemişti. Yeni çocuk ve Yoongi konuşuyorlardı ama anlayamıyordum. Umursamamayı seçtim ama bu zordu. Arkamı dönüp içkiyi Jackson'a uzattığımda bir baş selamı verip uzaklaştı. Bir yere takılmamasına özen gösterdiğim bakışlarım gülüşen ikiliyi de geçtiğinde derin bir nefes aldım. Arka tarafa geçip bir ara vermeye ihtiyacım olduğunu fark ettiğimde ilerleyip yeni çocuğa haber verdim. Bunu sadece ona haber vermek için yaptığıma kendimi inandırmak için de Yoongi'ye hiç bakmadım.

"Ben arka tarafa geçiyorum, Jimin. "

Beni onayladığında adımlarımı siyah kapıya yönlendirdim. İçeri girip kenara koyulmuş koltuğa oturduğumda başımı geriye bırakmıştım. Böyle hissetmekten hoşlanmamıştım. Bu çok saçmaydı ve nedensizdi. Sağ elimi yumruk yapıp açarak sakinleşmeye çalıştım. Aptallaşmaya başlıyordum. O beni ilgilendirmiyordu, ilgilendirmesi için bir sebep yoktu. Kendi içimde kaybolduğumda kapı sesini duydum. Başımı kaldırıp baktığımda görmeyi beklediğim kesinlikle siyah kapının önünde durmuş, karışmış beyaz saçları ve baygın bakışları olan Yoongi değildi.

"Sanırım burası tuvalet değil. "

Boş bir ifadeyle söylediğinde gözlerimi devirdim.

"Değil. Burada olmamalısın. "

Omuz silkti.

"Bu bir yasak mı? Pek dikkate aldığım söylenemez. "

Duruşumu düzeltip ona baktım. Konuşası varmış gibiydi, bugün durdurmak istemiyordum.

"İnsanlığa inanabilmek için bir kişiye ihtiyacım vardı. Hala insanların içinde bir kalp, duygular ve iyi niyet olduğundan emin olmalıydım. "

Başını iki yana salladığında kaşlarımı çatmış söyleyeceklerini dinliyordum ama o bana doğru adımlamaya başlamıştı.

"Bir umut lazımdı bana. "

Yanıma oturup başını omzuma koyduğunda kaslarımın hepsi birden kasılmış, tepki verememiştim. Vücudundan gelen içki kokusuna rağmen saçlarından temiz bir koku yayılıyor ve kötü sayılan şeyleri uzaklaştırıyordu.

"Bir insan, bir gülümseme ve bir umut lazımdı. Sende aradım, Hoseok. Ama o sen değilmişsin. "

Başımı ona çevirdiğimde gözlerini kapattığını gördüm. Yapmam gereken şeylerin farkındaydım ama yapamıyordum. Burada olamazdı. Omzumda böyle huzurlu kalamazdı.

"Ben kaybettim. "

Derin bir nefesle uykuya dalmadan önce bunları söyleyip beni bir sürü düşünceyle baş başa bıraktı. Bunlardan en önemlisi, onun omzumda olmaması gerektiğiydi.

Fici anlatan bir fotoğraf buldum. Temsili değil.

 Temsili değil

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
EglafHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin