Sen Kumsal Sadece Sen!

14 1 0
                                    

Karşımda gördüğüm görüntü ile orada öylece kala kalmıştım. Selim Kumsal'a arkasından sarılmıştı. Ve onu kolları ile sarıp sarmalamıştı. Şu an Selim'i öylesine kıskanıyordum. Onun yerinde olmak için nelerimi vermezdim,tüm benliğimi feda ederdim. Ama biliyordum ki biz Kumsal ile evlensekte ben Kumsal'a böyle sarılamıyacaktım.
Kumsal uyandığında yerinde biraz kıpırdandı. Daha sonra Selim onu kolları ile ona sıkı sıkı sarıldığı için hareket edememişti.
Selim'in kolları arasındayken arkasına döndü ve  Selim'i gördü. Biraz kıpırdanınca Selim kollarını gevşetmişti.
Selim neşeli neşeli Kumsal'a
"Günaydın" deyince Kumsal tam istediğim gibi yaptı ve yerinde doğruldu.
-Offf Selim ya çok susadım ve bir su vermedin. Dedi
-Sen sabahları çok mutsuz uyanırsın öyle değil mi pardon. Ben sana su vereyim. O sırada ikisi de beni görmüşlerdi.
-Barış!
-Kumsal nasılsın?
Yanıma gelip başıma bir öpücük bırakan Barış'a baktım.
"İyiyim ben eve gidecek miyim? artık."
Selim suyu bana uzattı. Bir solukta suyu içtim.
"Seni götürmeye geldim."
"Salih Amca sana son bir kez baksın sonra gidelim. Ben çağırayım. Deyip Selim yanımızdan ayrıldı.
" Kumsal o haliniz neydi öyle? "
-Barış! Ne..
"Üç gün sonra karım olacaksın ve adam sana ne biçim sarılmış sarmaş dolaş uyanıyorsunuz. Ya deliriyorum ya !!
-Barış bağırmayı kes!Selim benim çocukluk arkadaşım biz hep böyleyizdir. Kötü-..
İşaret parmağını bana doğrultarak tehdit edercesine

-Niyetiniz kötü olsun olmasın Kumsal sen benim karım olacaksın karım!O herif bir daha sana dokunursa hiç iyi olmaz.
Sen benimsin!Artık!
" Sen benim sahibim değilsin daha senin karın olmadım ben şunu unutma Barış seninle evlensem bile asla senin katın olmıyacağım!
-Kumsal! Diye bağırdığında
Salih Amca içeriye girdi ve;
-Kumsal kızım nasılsın?
-İyiyim Salih Amca ben artık eve gidebilirmiyim?
Tamam Kumsal çıkışını yaptırdım. Çıkabilirsin ama çok dikkatli ol stresten uzak durmalısın.
-Tamam Salih Amca teşekkür ederim.
-Ben seni-..
Barış Selim'in sözünü keserek;
-Kumsal buradan çıkınca ev bakmaya gitmeliyiz. Ben üstünü değiştirmene yardımcı olayım.
Selim sen de çıkabilirsin sağol.
-Tamam Selim akşam görüşürüz evde.
-Tamam Kumsal kendine dikkat et.
"Tamam." Kumsal benim ile gelmeyi kabul edince Selim buna ikna olup gitmişti. O gidince Kumsal beni odadan çıkarıp üzerini değiştirdi. O üzerini giyindikten sonra hastaneden çıkışımızı yaptırıp. Arabaya bindik. Sessizliği bozup Kumsal'a "Ev bakmaya gidelim diyorum ne dersin?"
-Çok yorgunum eve gitsek?
"Evimize gidebilseydik keşke. Ama daha evi tutmadım."
Telefonum çalınca şirketden aradılar. Ve toplantım olduğunu söylediler.
-Kumsal özür dilerim, yetişmem gereken bir toplantım var. Benimle gelmek istermisin?Ben toplantıdan çıktıktan sonra birlikte size geçeriz. O sırada sende benim odamda dinlenebilirsin. Olur mu sevgilim?
-Tamam o zaman hemen yetişelim. Ayrıca bana sevgilim deme!
Barış arabayı hızla sürerken bana sevgilim dediği için sinirlenmiştim.
-Neden sevgilim değilmisin? Hatta karım olacaksın. Biz bugün seni istemeye geleceğiz. Muzipçe sırtınca;
-Sevgilin değilim! karın olacağım ama gerçek anlamda değil! Ayrıca babam beni zorlamasaydı seninle asla evlenmezdim.
-Şu an bana neden iyi davranıyprsun peki?
-Henüz nişanlanmadıkta ondan ve hayatı kendime zindan etmemek için gerçi seninle evlenince öyle olacak ama olsun.
-Ya seni seviyorum görmüyor musun?
-Bağırma Barış.
-Deli gibi aşığım sana benim için sadece sen varsın Kumsal sadece sen!
Şirkete geldiğimizde hızla arabayı durdurdu. Arabadan indiğimde takım elbiseli  biri bize yaklaşarak
"Barış Bey arabanızı-
Adama  araba'nı anahtarı attı  hemen içeri girecekti ki benim duraksadığımı fark etti.
Yanıma gelip elimi tuttu ve beni arkasından sürükleyerek holding'e soktu.
" Seni odama götüreceğim sen orada beni bekle fazla uzun sürmez bir ihtiyacın olursa kapıda sekreterime söyleyebilirsin karıcım.
"Tamam" demek ile yetindim. Asansöre bindik kısa bir asansör yolculuğundan sonra
Beni odaya bıraktı. Ve hemen toplantıya gitti bende fırsattan istifade gidip Barış'ın koltuğuna yerleşdim. Orada biraz oyalandıktan sonra kumral tenli siyah saçlı orta boylu ama sevecen bir kız girdi. Bana bir şey isteyip istemediğimi sordu ben de onu kibarca red ettim. O odadan çıktıktan sonra Odada ki koltuk  takımlarından 2 ki olana yerleşdim ve kendimi uykuya teslim etmek mecburiyetinde kaldım.
Barış'dan...
Odama sıkkın ve bugün bir şekilde girdim. Toplantı da iyi geçmesine rağmen çok sıkılmıştım.Ama odama girip Kumsal'ı görmem ile tüm stresin sıkkınlığım ve bungunluğum geçti.
Onu rahatsız etmemek için yavaşça kapıyı kapatıp yerime geçtikten sonra bir kaç dosyayı inceledim. Elif bir kaç kez bana gelip bir şeyler sormuştu. Sonra koltukta uyuyan Kumsal'ı görüncede çok şaşırmıştı.
"Tamam Barış Bey siz nasıl uygun görürseniz."  dedi.Elif. O sırada Kumsal uyanmış Elif'de odadan çıkmıştı.

Kumsal'dan...
Gözlerini aralayıp koltukta oturur vayete geldim. Barış bana bakıyordu. Ayağa kalkıp yanına gitdim.
-Çıkmıyor muyuz?
"Çıkıyoruz benim işim bitti senin uyanmanı bekliyordum.
" Hadi montunu alda çıkalım."
Kapıdan çıkan Barış'ı takip ettim.
Dışarı çıkıp arabaya bindiğimizde.Sessizliği ilk bozan yine Barış olmuştu.
"Evimizi ayarladım bakamaya gidelim mi?
İçerisinde eşyalarımız da var sadece senin ve benim kıyafetlerimizi götürmemiz gerek."
"Tamam bakalım. Aslında pek vakitimiz yok annenler gelmiştir."
"Biz de yemeğe geç katılırız."
"Tamam" deyip başımı salladım.
Biraz yolculuktan sonra büyük bir evin önünde durduk. Aşağı indiğimizde geniş kapıdan giriş yapıp bahçeye girdik ve biraz daha ilerleyip çelik kapıyı açan  Barış'ın arkasından eve girdim. Barış yanıma yaklaşıp elimi tutmak için hamle yaprağında elini hızlıca ittirdim. Mutlu yüzü bir anda solunca ;ona yaklaşıp tıslayarak konuştum.
-Bana bak bana bir daha dokunma! Bu evlilik gerçek bir evlilik olmayacak asla!
O da bana bağırarak işaret parmağını bana doğrulttu ve
"Sen benim karım olacaksın!"
"Hayır olmayacağım."
İçeriden bir ses gelmesi ile irkildim ve arkamı döndüm. Ustalar bize bakıyordu ve bir kaç bayan temizlikçi vardı.
"Barış Bey ? İstediğiniz bir şey mi vardı?"
"Hayır arkadaşlar devam edebilirsiniz. Kolay gelsin"
"Barış gidelim mi?"
"Peki."
Evden çıkıp arabaya bindiğimizde Barış ;
"Bana böyle uzak davranamazsın Kumsal. Farkında mısın? İki gün sonra evleniyoruz."
"Hatırlatmak zorunda mısın?"
"Evet hatırlatmak zorundayım."
Arabayı bizim evin önünde durdurunca montumu aldım hızlıca arabadan inip kapıyı çarparak  bir hışımla eve girdim. Barış arkamdaydı kapıya gelince evin kapısını yüzüne çarptım bana bakan ev ahalisini umursamadan hızlıca merdivenleri çıkıp odama girdim. Üzerimi değiştirdim ve duşa girdim. Kısa bir duş aldıktan sonra dışarıya çıkıp üzerini değiştirdim.Zaten kimse ne giydiğine karışmıyordu. Lakin Barış'ın bana karışa bileceğinden şüpheliydim.



Arkadaşlar bölümler çok kısa mı oluyor bilmiyorum. Yorum yaparsanız sevinirim. Ve daha çok kişiye kitabını önerirseniz sevinirim. İki hafta bölüm yayınlıyamayacağım.

UMUT 1: Ölümün Getirdikleri!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin