Sana ulaşmak

5 0 0
                                    

Elimdeki gül yaprağı ile oynarken kapı açıldı ve içeriye Barış girdi.
Ben elimdeki gül yaprağını sıkarken o bana biraz daha yaklaştı.
Yanıma biraz daha geldiğinde hemen önümde durdu.
Bir adım daha geriye gittiğimde elini belime koyup beni kendine çekince onu omuzlarından ittirdim.

"Yapma"

Benden uzun olduğu için tam olarak onun omuz hizasına geliyordum. Ben 1.60 boyunda ve 50 kiloydum. O ise 1.80 boylarında vardı. Başını omuzuma koyduğunda kokumu içine çekti. Omuzuma bir öpücük kondurdu.
Hiç bir şey olmamış gibi böyle yapması beni daha da sinirlendiriyordu.

"Bırak beni" diye tısladım ve onu tekrar omuzlarından ittirdim.

Ama nafile iki elinde belimde iken yine kollarını bedenine kenetlemişti.

Yanağıma öptüğünde onu ittirdim.
Aramızda ki mesafeyi biraz açtı ve bornozumun kemerini tuttu önümde kurdele yapmıştım. Çekmeye çalışınca  soluma doğru döndüm ve sağ elim ile eline hızlıca vurdum.

"Dokunma bana"

"Kumsal!"

"Sakın,sakın.
Biraz duraksadım yine nefes nefese konuşurken

" tek kelime etme çık odamdan nerede yatarsan yat git başka odada uyu."

Gözlerimin içine bakıyordu. Beni hiç gözlerini kırpmadan dinliyordu.

Hiç bir şey demeden arkasına döndü ve odadan çıktı. Kapıyı sertçe vurdu.

Gözlerimi sımsıkı kapattım ve yatağa oturup ellerimi saçlarımın arasından geçirdim.
Neyse ki çıkmadan önce valizimde ki eşyaları gardırobuma yerleştirmiştim.

Sürgülü kapağı açıp içerisinden kıyafetlerimi çıkardım kıyafetleri yatağın üzerine koydum.

Sonra hızlı adımlar ile kapıya doğru gittim,kapıyı kilitledim.

Sonra üzerimi değiştirdim ve yatağa yattım yatağın üstündeki her şeyi yere fırlattım. Baş ucunda ki komidine şarj'a taktığım telefonumu koydum. Yatağa yatıp
Üstümü örttüm.

Kafamı yorganın içerisine sokar sokmaz uyudum.

                               ***

Sabah kapıyı tıklatan Barış'ın sesi ile uyandım.

"Kumsal,aç kapıyı."

Bu adam sabah sabah ne istiyordu.

Yatakta doğruldum.

Göz bandımı kaldırıp etrafa baktım sabah olmuştu.

"Geliyorum."

Yavaş yavaş yürüdüm ve gidip kapıyı açtım.

"Hah Günaydın uyandıysan hazırlan da çıkalım bizi kahvaltı ya bekliyorlardır."

"Tamam iki dakika ya geliyorum."

Kapıyı tekrar kapattıktan sonra gardıroptan sahil çantamı çıkarttım içinde plaj havlum güneş kremlerim power bank ve kitabım vardı.

Ve tabiki de parmak arası terliklerim.

Ama içime bikinimi giydikten sonra üzerine ince siyah bir elbise giydim diz kapaklarımın üstünde hafif kısa elbisemin altına babetlerimi giydim. sahile gittiğimizde ise parmak arası terliklerimi giyecektim.
Plaj çantamı ve  telefonumu komidinden aldıktan sonra kapıya doğru ilerledim. Bu sırada telefonun çaldı arayan Selim di.

+Efendim

-Günaydın.

+Günaydın.

-Nasıl geçiyor balayı?"

UMUT 1: Ölümün Getirdikleri!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin