Tanrım.Ne kadar da salaktım öyle.Acaba dün akşam olanlar rüya mıydı? Şuan bunu ayırt edemiyordum.Eğer rüya olursa onun karşısında en azından salak görünmeyecektim fakat Irmak kardeşi falan olmayacaktı.Rüya olursa.. Ben tam bir aptalım.
-Haydi kahvaltı hazır,diye odaya girdi annem.
Okula falan gitmek istemiyordum.Toprak'ı görmek istemiyordum.Sma çaresiz aşağı kahvaltı için indim.
-Anne lisans almam gerekiyor.Lütfen derslerimi aksatmayacağım yazdır beni şu piyano dersine.
Anlaşılan hala bu kamp gündemdeydi.
Okula yürüyerek gitmeyi tercih ettim.Ama bazen tercihlerimizi gerçekleştiremiyoruz ne yazık ki..
-Hava şoğuk Cemre.Tamam pek soğuk olmasa da yağmurlu.Tamam hava ılık hatta tam yürümek için uygun ama yağmurlu.Herneyse gel şu arabaya.
Ne kadar salak kardeşlerim vardı.
-Günaydın aptal.
-Günaydın Paul.Ne? Aptal mı?
-Ahh sen şuan sevinçlisin.Irmak için bir kek daha yapsana.
Benimle eğleniyordu.Ayrıca bu çocuk nasıl öğreniyor hemen herşeyi?
-Ne? Neyden bahsediyorsunuz?
Hah Beste eksik kalsa olmaz..
-Sevgili kardeşiniz Irmak'ı Toprak'ın sevgilisi sandığı için Toprak'ı kıskandı ve Toprak sevgili kardeşinizi öptü.
-Hoop! diye bağırdım.
-Oha! Cemre? Ne? Hoşlanıyor musun?
-Biz Irmak'tan kaç kez söz etmiştik anlamamış mıydın hiç? Ay öptü mü seni? Ay inanmıyorum. Ay. Ay.
Delirmek üzereyim.
Gerçekten.
Delirmek.
Üzereyim.
Keşke ölsen Paul.