"Arzu geliyor kalk hadi havaalanına gitmemiz gerek hadi Paul gelecek gideceğiz şimdi.Hey!" Diye bağıran Buse'nin sesiyle uyandım.
Ne Arzu mu? Onu en son 7 yaşımdayken Amerika'ya bizi ziyaret için geldiklerinde görmüştüm.Ve üçümüzün saçlarının ateşte yandığı için böyle kızıl olduğunu söyleyip bizi ağlatırdı.Kenidisinin ateşe verdiğini söylediği bile olmuştu.
Küçüklüğümden kalan bir korku var Arzu'da. Arzu,bizden 2 yaş büyük.Bizim yaşımızda Umut adında bir erkek kardeşi var.Annesi ile babasının 4 yıl önce ayrıldığını duymuştum ve babasıyla beraber Almanya'ya gittiğini duymuştum.
Arzu ve Umut bizim kuzenlerimiz olur.
"Çabuk olur musun Cemre!" diye seslenen Beste'nin sesiyle kendime geldim.
Elime bir portakal suyu ile çörek verdiler ve havaalanına gitmek üzere evden ayrıldık.
"Geldi.Ah bir dakika,geldiler.Umut'uda getirmiş." Paul tanıyordu fakat biz ikisinide tanıyamıyorduk çünkü çok küçükken görüşmüştük.
"Merhaba." diyerek selam verdi Arzu.Umut arkasında bize gülümsüyordu.
Arabaya bindik. "Nerede kalacağız?" diye sordu Arzu.Hiçkimse ses çıkarmayınca benim sevecen kardeşim Beste atıldı. "Bizde kalırsınız hem bizim evde tek biz varız."
Herneyse Umut ve Arzu'ya ayrı odalar verdik çünkü evimiz fazlasıyla büyüktü üç kişi için.
Onlar salonda sohbet ederlerken mutfağa gidip hepimiz için kahvaltı hazırladım.Patates kızartması,sosis,rafadan yumurta ve az bir miktar da sucuk.
Bir kısmını camekan yaptırdığımız bahçeye kurdum masayı.Uzun bir masaya bembeyaz bir örtü serdim ve herşeyi dizdim üzerine.
"Kahvaltı hazır." dedim neşeli bir ses tonuyla.
"Bende beceremedi herhalde bu kız diyecektim tam." dedi ve kocaman bir kahkaha attı Arzu.
Şaka yapıyor olmalıydı herhalde? Daha ilk gün,gıcıklık yapamaz,ayrıca biz artık büyüdük.Kendimi teselli ediyorum.
"Abla Cemre henüz 7 yaşındayken senden daha düzgün çatalları sofraya diziyordu." diye noktayı koydu Umut.Bu çocuğu sevdim.
Bir süre sessizce yedik.Sessizliği bozan Arzu oldu.
"Ee ne haber sizden?"
Beste cevapladı. "Yeni okulumuza yeni yeni ısındık.Herşey güzel."
"Şaşırdım.Küçükken çok yabaniydiniz üçünüzde nasıl arkadaş edindiniz? Hala öyle sanmışım sizi.Ah şaka yapıyor olmalısınız? Anneniz gittikten sonra herşey güzel mi?" Arzu ne diyordu böyle?
Annemin bahsi geçince Beste'nin gözleri doldu ve sofradan özürdileyerek kalktı.Buse burnundan soluyarak havaya bakıyordu.Paul ise şaşkınca gözlerini etrafta oynatıyordu.
"Abla,sesini kes!" diyerek Umut sofradan kalktı,Beste'nin yanına gittiğini sanıyorum.
"Ama gerçekleri söyledim yoksa anneniz gitmedi mi?" deyince Arzu,dayanamadım ve havuza atladım.
Suyun altındaydım artık ve hiçbirşey duymuyordum,duymak istemiyordum.
Arzu gerçekten acımasız ve sinir biri.
Öğlene kadar Paul ile odamda uyuduk.Uyandığımda hala uyuyordu.Yanağından öptüm.Saçları yüzünü kapatıyordu ve terlemişti.Saçlarını arkaya attım ve üzerimizdeki örtüyü sıyırdım ve sessizce odadan çıktım.
Koridora çıktığımda Umut ve Beste'yi gördüm.Beste'nin odasında cama bakarak oturmuşlar kahkaha atıyorlardı.Umut'un bakışları.. Ne bileyim.Daha ilk gün aşık olamaz herhalde Beste'ye?
Bir an Toprak'ı görmek istedim.Hiç düşünmeden kapılarına gittim.
Kapıyı kardeşi Irmak açtı.
*** (TOPRAK)
"Eee şey ben aslında Toprak'ı görmeye geldim yani bir nedeni yok aslında nedeni onu görmek istemem yani eğer müsait değilse sonra görürüm sadece işte herneyse sonra görüşürüz." Cemre saçmalıyordu.Onun bu hali bana tatlı geldi.
"Gelsene,ağabeyim evde." dedi Irmak.Cemre kapıda dikilmiş salak gibi etrafına bakıyordu.Ne salak bir kız.
Sonunda içeri girdi ve salona geçince beni gördü.Üşümüş gibi ellerini ovuşturuyordu,yada ben öyle sanıyordum.
Heyecan yapmıştı bunu anlamıştım.Irmak da anlamış olmalı ki arkadan gülümseyerek bizi yalnız bıraktı.
"Otursana." dedim.Sendeleyerek yürüdü ve koltuğa oturdu.Utanmıştı belki de geldiğine pişman olmuştu,çünkü bir nedeni yoktu.Gülümsedim.
"Seni görmek istedim sadece yani işte-" sözünü kestim,daha fazla heyecanlanmasını seyredersem gerçekten kahkahaya boğulacaktım. "Iyi zamanlama bende seni çağıracaktım film izlemek için.Odama gidelim."
Odama giderken aklımdan birsürü düşünce geçti.
Cemre kimi görmek istediğini bilmiyordu.Bir katil ile film izleyecekdi hatta o katili öpmüştü hatta o katilde onu öpmüştü.Bir katil ile öpüşmüştü.Karşısında yeni bir cinayet planı hazırlayan bir adam vardı.
Ona zarar vermek istemiyordum.Vermeyecektim de.
Sokak Dansı'nı açtım ve izlemeye başladık.
Rahatlamıştı sanki.Koltukta yanına iyice yaklaştım ve kolumu ona sardım.
Heryeri buz gibiydi bu kızın.Gizli bir hastalığı vardı sanırım.
Kalp çarpıntılarını kollarımı sardığım belinde hissediyordum.
Hiç konuşmadan izledik.Ve bittiğinde okuldan biraz sohbet edip gitti.
Onu seviyordum.