Sabah erkenden uyandım.Okul yoktu ama Nedensizce erkenden kalkmıştım.
Evet artık evde 3 kişi değil,5 kişi yaşıyorduk.Arzu ve Umut bize yerleşmişti.
Mutfağa inip kahvaltı hazırlamaya koyuldum.En azından başlangıçı güzel yapabilirsek bütün sene güzel geçebilirdi.Tamam bir kez başlangıç yapmıştık ve bu gerçekten sinir bozucuydu.Herneyse,denemekten zarar gelmez.
Kapı ardı ardına çaldı.Tam kapıya giderken mutfağa açılan bahçe kapısından Dünya girdi.Sinirli ve.. Üzgündü.
"Ne oldu?" dedim telaşlanarak.
Tezgahın önünden geçerek kendini koltuklara attı."Emir ile ayrıldık.Ve garip olan ondan ayrıldığım için üzülmüyorum." dedi.
"Emin misin?" dedim.Çünkü üzgün görünüyordu.
"Tamam üzgünüm ama sebebi onunla ayrılmış olmamız değil.Sonuçta uzun zamandır onunla beraberdik.Ve.. ben ayrıldım Cemre." buna şaşırmıştım.
"Ama neden? Iyi anlaştığınızı sanıyordum."
"Iyi anlaşıyorduk fakat onu sevmiyordum artık." dediğinde anladım ki başkasını seviyor artık Dünya.
"Kim var? Kimi seviyorsun?" dedim.Başını bir yastıkla kapattı. "Bu berbat.Söylemekten utanıyorum." dedi.
"Neden? Ne zaman olursa olsun öğreneceğim şimdi de kurtul." diye gaza getirdim.
"Hislerimden emin değilim bile.."
"Emin değilsen neden ayrıldın Emir'den?"
"Kalbimde başkası varken olmazdı.İhanet ediyor gibi hissediyordum ki bu ihanete giriyor."
Onu dinlemem gerekirdi fakat istemeden aklım Toprak'a kayıyordu.
*** (TOPRAK)
Erken kalkmıştım çünkü Poyrazlar ile buluşacaktık.
Buluşma yerimiz olan Ambar'a gittim.Ben gittiğimde herkes oradaydı.Erken kalkmama rağmen geç kalmıştım.
"Merhaba." selamlaştık.
Lara ince bir çorapla kot etek giymiş bacak bacak üstüne atmıştı.Böyle tahrik ediyordu.
"Sam'den haber yok." diye konuya girdi Poyraz.
"Ne zaman gideceğiz?" diyerek bir zaman belirlemeye çalıştım.
"Oraya gidersek işlerimiz uzun sürebilir.Bana kalırsa önden iki kişi gitsin ve kadının nerede yaşadığını falan öğrensin.Böylece kadını yüzüstü yakalarız ve işimiz daha kolay olur." diye bir plan yaptı Nil.Aslında oldukça mantıklıydı.
"Ben ve Poyraz gidelim." dedi Erdem.
"Ben ara sıra yanınıza gelip gideyim." dedim.
"Tamam Erdem ve Poyraz siz önümüzdeki ayın ilk haftasına Amerika'ya biletlerinizi alın.Hatta Toprak da sizinle gelsin ve iki hafta sonra o yanınıza dönsün." Lara planın geri kalan kısmını halletti.
"Biz daim mi kalacağız?" dedi Erdem.
"Daim kalamazsınız okul var." dedim.Ama okul kimin umrundaydı ki?"
"Bir sene fazla okuruz.Tabii sonrasında özgür kalabilirsek.." Dedi Poyraz.
Doğru.Katil olarak etrafta sonsuza kadar dolaşamazdık bizi sonunda yakalayacaklardı.Belki de şans eseri kadının yokluğunu hisseden olmazdı...
Bu konu hakkında bir süre daha konuştuk.Ama plan hakkında son ve kesin karar şöyleydi;
Erdem,Poyraz ve ben önümüzdeki ayın yani Aralık ayının ilk haftası Amerika'ya uçacaktık.Ben iki hafta sonra geri buraya oradan haberdar etmek için geri dönecektim.Poyraz ve Erdem orada daim kalacaklardı.Ve herşey en geç Nisan ayına kadar ayarlanacaktı.
Yani Azrail kızıl kadın için ya Nisan ayının sonunda yada Mayıs ayının başında gelecekti.
***
"Cemre kahvaltıyı hazırlamış!" diye küçümseyen bir tavırla merdivenlerden aşağı indi Arzu.
Sakin kalacaktım.
Aldırmadan "Kahvaltıya kalsana sende." dedim Dünya'ya.
Reddetmedi.Bir kaç dakika sonra Beste,Buse ve Umut uyanınca masa tamamlandı.
Arzu Dünya'ya sık sık saçma sapan sorular soruyor,Dünya da sakince uygun cevaplar veriyordu ve sonunda bozulan Arzu oluyordu.
Onun haricinde değişik bir sohbet olmadı.Kahvaltıdan sonra Beste ve Umut dışarı çıktılar,Buse Arzu'nun zoruyla alışverişe gitti ve bizde Dünya ile odamda müzik dinledik.