*** (TOPRAK)
Cemre ve Paul beraber uyuyorlardı.Muhtemelen aralarında sıfır kat vardı.
"Sadece.. Dün kulaklığımı sizde unuttuğumu farkettim.." diye birşey söyledim.Gerçekten dün bilgisayar oyunu oynadıktan kulaklığımı burada unutmuştum.Ama kelimeleri toparlayamıyordum.
Gerçekten.Neden beraber uyuyorlardı ki? Benimle uyusun siktiğimin kızı.Ne diyorum ben.O benim için bir hiç.
"Tabi,dün bulmuştum.Dur vereyim." Paul yataktan çıkarken Cemre kafasını yastığa gömdü.Ve,ağlıyordu.
Göz göze hiç gelmedik.Göz göze gelmeden kulaklığımı alıp göz göze gelmeyerek Cemre ile göz göze gelmediğim evden ayrıldım.
Kötü hissetmiştim.Hayır,göz göze gelmediğimiz için değil.Ağladığı için.
Okula geldiğimde ağladığı aklımdan çıksın diye büyük bir çaba sarfettim.Mutlu görünmek ve sonrasında istemsizce mutlu olmak gibi.
"Gece ne yapıyoruz?" Evet.Erdem neşe kaynağıdır.
"Ambar'a gidelim!" Lara kalçalarını kıvırtarak geliyordu.Yaptıkları ile ondan etkilenmiyorum,sadece tahrik oluyorum.
"Kavgadan sonra mı?"
"Kimler gelmiş!"
Günüm iyi gitmeye başlıyordu.
Poyraz nihayet Amerika'dan gelmişti.Ve grup tamamlanmıştı.
Nil,Lara,Erdem,Poyraz.
"Kardeşim benim!"
"Aha Amerika şirini"
Ve türlü lakaplar..
"Akşam Ambar'a gidiyoruz çok özledim." Özlenecek kim var ki orada? Herneyse,bugün her halukalde Poyraz'ın dedikleri yapılacaktı.
Gidip kantinde oturduk.
"Amerika diyip söze başla." Nil meraklıydı.
"Kötü haberler var."
"Yine ne oldu?" Lara'ya hak veriyordum bu sefer.
"Haber aslında.Arkadaşınızda kötü gelişm-" Sözü yarıda kaldı.
"Anlatsana be!" Daha doğrusu sözünü ben kestim.
"Burada söylemek doğru olmayacak.Herneyse.Nasıl olsa söyleyeceğim.Şey,bir cinayette parmak izim var."
"Ne?!"
"Ne kadar rahat söylüyorsun."
"Sanki hergün cinayet işliyor diye şaka yapacağım ama şaka bile değil! Şuna bak sana şaka bile yapamıyorum! Ne diyorum ben?!"
"Son soruşturmamızı hatırlıyor musun? Ne kadar zor sıyrılmıştık!"
İş çıkılmaz bir hal almaya başladı.Kızları gönderdim ve Erdem ben ve Poyraz kaldık.Herşeyi en ince ayrıntısına kadar anlatmasını söyledim.Sertçe.
"Amerika'ya tatilden çok şirketin işleri için gittik biliyorsunuz.Bizim soruşturmamız vardı hatırlıyor musunuz? Amerika'da.Bir genelev patronunu öldürmemiz gerekiyordu ve küçük adım atmamız gerektiğini düşünüp ilk adımımızda yakalanmıştık? Evet hatırladınız.O patronu öldürmemiz gerekiyor.Neden mi? Çünkü o patron annemi öldürdü.Neyse biliyorsunuz işte.Amerika'da sağlam bir grup buldum iş birliği yapmak için."
"Bizden bir bok olmaz dedin."
"Sözünü kesme Toprak."
"İşte böyle.Gittik o meşhur eve.Bir kadın.Böyle kızıl saçlı birşey.Pek bir mutlu.Küçük bir adım atmamız gerektiğini düşündük.Hatta adıda.. Soyadı Enzari.Adını hatırlamıyorum.Onu öldürmeyi düşündüm o an.Ama ürkmüş olmalı ki orta yaşın biraz ilerisinde olan Enzari gitti.Sonradan fark ettim ki ben silahımı çıkarmışım ki ondan ürkmüş ve gitmiş.Boşa gitmesi dedik.Silahla rastgele vurduk.2 adet ölü var.Kızıl Enzari kaçıp polise yetiştirmesin diye kaçırdık fahişeyi.Ama sonra uçaktan inince yani dün gece Sam -grubun lideri gibi birşey- aradı.Kızıl saçlı Enzari kaçmış.Sam 'onu tanıyorum,bulmaya çalışacağım ve hemen öldüreceğim bulamazsam acil buraya gelmen gerekecek' dedi ve kapadı.O fahişeyi bulup öldürmesi gerek! Annem için."
Işler kötü olacaktı.Eğer o Sam denen lider bulamazsa o kadını,korkarım ki bizim grup tamamen Amerika'ya uçacaktık.Bunları sesli dile getirdikten sonra ekledim;
"Plan yapmamız gerek."
"Kızlar gelecek mi?"
"Yararları olabilir.Geneleve ajan olarak soksak?"
"Çılgınlığın sırası değil.O fahişenin ölmesi gerek yoksa herşey biter!"
"2 ceset nerede?"
"Sam icabına baktı.Temizde cesetler.Arayıp soranları yok zaten yoklukları fark edilmez."
"Ben kızların ajan olması konusunda ciddiydim."
"Bence mantıklı."
Günün diğer yarısında Nil ve Lara'ya konuyu anlattık.
"Ilk olarak Sam'dan haber bekliyoruz.Eğer haber olumsuz gelirse yani Enzari denen kadını,hey bir dakika Cemre'nin soyadı da Enzari değil mi?" Lara nasıl ayrıntılara bakıyordu böyle..
"Olabilir."
"Ama orası Amerika.Enzari Türkçe değil mi?"
"Saçmalamayı kes ve planın geri kalanını anlat Lara."
"Peki.Enzari bulunamazsa hemen o gece hazırlanıyoruz ve Amerika'ya uçuyoruz."
"Bu kadar katilin nasıl bir gecede Amerika için hazırlanmasını bekliyorsun?" dedi Erdem.
"Biz acemi değiliz." Nil ciddiydi.
"Başka şansımız yok.Ayrıca zaman yok.O adamdan,neydi adı?"
"Sam."
"İşte Sam'den sürekli olarak telefon mu bekleyeceğiz? Ona en geç yarın ulaşıyorsun ve sana belirli bir süre vermesini söylüyorsun.Bu sürenin sonunda Enzari bulunmazsa gidiyoruz.Cinayet planlarına ise hazırlıklı olmak için ben bu gece araştırma yapacağım en kısa zamanda oda hazır olur.Zaman çok önemli." Lara aslında zeki mi ne?
"Bir sorun var gibi.Biz geneleve fahişe olarak gireceğiz ve kadından bilgi toplayacağız.Peki ama sadece 2 kız olursak çok dikkat çekeriz çünkü orada Lara ile sürekli fısıldaşacağız.En az 3 kız olmamız gerek." Pardon,Lara değil bizim kızlar akıllıydı.
"Cemre'yi alırız." Sırıtarak söyledi.
"Kes artık şu kızın adını ağzına almayı Lara! Tamam plan harika şimdi eve gidiyorum."
Ve eve gittim.