'Düşlerimde olmayan bir rüyasın sen aslında.' camımda gecenin ikisinde bir not.
Fazla mutlu oluyorum bu aralar.Bir şeyler olacak yakında diye korkuyorum.
Toprak kendi odasındaki camdan aşağı doğru eğilmiş sadece gözleri gözüküyor.Kollarınıda başında bağlamış.
Kalbim çarpmaya,midemde ki karıncalar yine yürümeye başlamıştı.
Üşüdüğümi hissediyorum.Göz gözeyiz Toprak ile.Camı açıp camıma yapıştırılmış olan kağıdı aldım.Ve başka bir kağıda yazdım.Onun yazdığı kağıda yazacaktım fakat sonradan onu günlüğüme yapıştıracağım geldi aklıma.
'Seni gördüm.Gördüğüm yerde kaldım.'
Camına yapıştırmak için camdan yere atladım -merdiven var-.
O da indi.
Sırtımızı duvara dayayıp yağmur sayesinde ıslanmış çimlere oturduk.
"Sen benim yerime kendi camına yapıştırırsın." dedim ve yazdığım notu ona uzattım.
Eli elime değmeden notu nazikçe aldı. "Saklayacağım." derken yine kafasını öne edip gülüyordu.
Onu seviyordum.Belkide,annemden daha fazla.
Ambar'da Tan'ın anlattıkları umrumda değildi.
Toprak masum biriydi.Ambar'da herkes bu çocuktan mu korkuyordu? İnanmıyordum,belki de şuan emin olduğum tek şey bu.
"Yağmur yağacak." dedi ve dizlerini kendine doğru çekti.Kafasını gökyüzüne kaldırdı.
"Yağsın." dedim onun yaptıklarını yaparak.
Bana baktı ve güldü. "Yağsın,biz oturalım." dedikten sonra bana biraz daha yaklaştı.Bildiğim ikinci şey aramızda sadece tam üç parmaklık mesafe vardı.
Herşey o kadar güzeldi ki.Toprak ile yan yana oturmuş ,yağmurun yağmasını bekliyorduk.Sessizce.
"Cumartesi,sahile geliyorsunuz değil mi?" Derken hırkasının şapkasını kafasına taktı.Aynısınk yaptım ve cevap verdim; "Sorun çıkacak gibi hissediyorum."
"Lara'yı boşversene."
"Hayır sorun o değil-" sözümü kesti. "Hayır sorun tamda bu."
"Gelmemiz doğru mu peki? İstenmiyoruz."
"O istemiyor.Erdem,Poyraz,Nil istiyor.Ben istiyorum."
"Kesinlikle geleceğim." ikimizde güldük.Konu bulmalıydım.Yoksa susacaktık ve ben konuşmak istiyordum.
Masum Toprak ile.
*** (TOPRAK)
"Yılsonunda bir kamp varmış.Amerika'ya." dedi kafasını yana yatırarak.Gelip gelmeyeceğim ile ilgili bilgi almak istiyordu.
Bütün herşey berbattı ve berbat olmayan tek şey bu kızdı.
Amerika'ya bir kadın öldürmek için gideceğim,okul kampı için değil.Bunları diyemezdim ki.. Şuan göz gözeyken.Hiçbirşey diyemezdim.
Herşey berbattı.Ben bilmediğim herhangi bir zaman yeniden katil olacaktım.Ve bu berbat birşey.
Poyraz'ı yüzüstü bırakamayız.Gideceğiz ve o kadını öldüreceğiz.
Katil birinin melek birine layık olduğunu düşünmüyordum.Ama adalet işte bulur katil ve melek birbirini.
Delirmek üzereydim.Cemre'yi lanet olsun ki seviyordum.Ama olmazdı işte,masum o.
"Seni öpmek istiyorum." dedi ve dünya durdu.işlediğim ve işleyeceğim cinayetler aklımdan bir an uçup gitti.Herşey uçup gitti ve kalan sadece bizim göz göze olmamız.
***
"Seni öpmek istiyorum."
Ona bunu nasıl demiştim! Ne tepki vereceğini bile bilmiyordum.Üstelik şuan geceydi o bir erkek ve hormonlarıyla hareket edebilir.Ne alaka..
Heyecandan ölecektim sanırım.
Yaklaştı.Yavaş yavaş.Dudaklarını dudaklarıma bastırdı.
Öptü.
Öptüm.
Gecenin yağmurunda artık sadece gözlerimiz beraber değildi.
Dudaklarımız da beraberdi artık.