Jeon Jungkook elleri ile saçlarını karıştırdıktan sonra üzerindeki siyah hoodiesini düzeltti. Sinirle koltuktan kalkıp, salondaki büyük masada oturan annesine doğru yürüdü.
"Gerçekten anlamıyorum, neden Lisa bu kadar inatçı?"
Bayan Jeon masanın üzerinde düzenlediği bebek kıyafetlerini ve ayakkabıları bırakarak güldü ve başında gezinen oğluna baktı. "Jungkook, Lisa haklı."
Salonun bitişindeki mutfaktan çıkan Lisa, kahkaha atarak Bayan Jeon'a sarıldı.
"Televizyon izlemek için merdivenleri inip çıkmak çok yorucu. Yatak odasına televizyon alırsak bu sorun çözülür." dedi Jungkook.
Lisa saçlarını geriye atarak Bayan Jeon'un yanındaki sandalyeye oturdu ve ayaktaki Jungkook'a ateş gibi parlayan gözlerini dikti. "Sorun senin yorulman değil Jeon Jungkook! Elektronik aletlerin yaydığı radyasyon bebeğime zarar verebilir. Gün boyu yeterince elektronik aletlerle iç içesin. Seni eve almamam gerek!"
Jungkook gözlerini büyüterek Bayan Jeon'a baktı. "Anne bana dediğine bak! Üstelik bebeğimi de sahiplendi."
Lisa elini karnına koydu. "Sen mi doğuracaksın?"
Jungkook sırıtarak "Tek başına mı yaptın?" dediğinde Lisa masadaki bebek kıyafetlerinden birini Jungkook'a attı. "Terbiyesiz!"
Bayan Jeon gülerek ikisine bakarken Jungkook havada yakaladığı küçük, pembe tulumu masaya bıraktı.
"Lisa biraz daha sinirlenirsen şimdi doğuracaksın diye korkuyorum."
Lisa Jungkook'a bakıp gülümsedi. "Doğurmayacağım."
"Ne?"
"Doğurmuyorum. İçimde tutacağım."
Jungkook şaşkınca annesine ve Lisa'ya baktı. "Böyle bir ihtimal var mı? Ya! Lalisa Manoban, bebeğimi rahat bırak!"
Lisa dil çıkarıp ağır adımlarla mutfağa yürürken Jungkook, Bayan Jeon'un kulağına yaklaşıp "Gerçekten doğurmayacak mı?" diye sordu. Annesi gülüp başını onaylarcasına salladığında Jungkook korku dolu bakışlarla Lisa'nın arkasından baktı.
•••
"Evde yalnız kalabileceğine emin misin?" diye sordu Jungkook.
Lisa başını salladı ama Bayan Jeon onu yalnız bırakmak istemiyordu. "Jungkook tek başına halledebilir. Bende yanında durayım kızım."
Lisa gülümsedi, "Sorun değil anne. Mina ve ben yalnız kalabiliriz, değil mi bebeğim?" diyerek karnına baktı. Jungkook ona sırıtarak bakarken Bayan Jeon'un içi rahat değildi. Lisa genç olduğu için bilmiyordu belki ancak Bayan Jeon, hamile bir annenin evde tek bırakılmaması gerektiğini biliyordu.
Lisa tekrar reddettiğinde Jungkook ve Bayan Jeon arabaya doğru yürümeye başladı. Jungkook sürücü koltuğuna oturmadan önce el işaretleriyle Lisa'ya kapıyı kilitlemesi gerektiğini söyledi ve parmak kalp yaptı. Lisa gözlerini devirdikten sonra kahkaha attı ve kapıyı kapatıp kilitledi.
Hava yağmurun yağacağını haber verircesine kapanmıştı. Gökyüzü kararmaya başlarken çıkan rüzgar henüz budanmamış ağaç dallarını camlara çarptırıyordu. Lisa salondaki büyük televizyondan bir kanal açarak koltuğa oturdu. Sağdaki duvarı boydan boya kaplayan, bahçeye açılan camdan gelen sesler Lisa'yı tedirgin ettikçe televizyonun sesini daha çok açıyordu.
Zil sesi evi kapladığında Lisa yavaşça yerinden kalkarak dış kapıya ulaştı ve yuvarlak gözünden dışarı baktı. Bayan Jeon ve Jungkook'u görmeyi beklerken gördüğü kişi farklıydı. Dışarıdaki yaşlı kadın elinde tuttuğu pirinç kekleriyle gülümseyerek kapıya bakıyordu.
Lisa kapıyı açmakta bir sorun görmemişti. Komşu ziyaretlerinin bu şehirde ne kadar önemli olduğunu biliyordu. Anahtarı çevirip kilidi açtıktan sonra kapıyı yavaşça araladı. Yüzü kırışmaya başlamış, saçlarına aklar düşmüş yaşlı kadın gülümseyerek ona baktı. "Merhaba kızım."
Lisa, "Merhaba efendim." diyerek saygıyla eğildi.
Yaşlı kadın elindeki pirinç keklerini Lisa'ya uzattı. "Yeni taşınmadınız ama fırsatım olmamıştı. Bunlar sizin için, anca getirebildim."
Lisa tekrar eğildi ve teşekkür ederek kadının uzattığı tabağı aldı. Kadın çok da sağlıklı durmayan sararmış dişlerini göstererek gülümsedi ve Lisa'ya doğru bir adım attı. Lisa içeri gireceğini düşünmüştü ama kadın Lisa'nın kulağına yaklaştı.
"Çok güzel kızsın, kocan da çok yakışıklı. Ne evde yalnız kal, ne de kocanı yalnız bırak. Bebek kıyafetlerini sakla, gözükmeyecek bir yere koy. Daha sonra pişman olma. Tamam mı güzel kızım?"
Kadın Lisa'dan uzaklaşıp tekrar dişlerini göstererek gülümsedi. Değişmiş bakışları Lisa'yı ürkütse de hareket etmeden kadının bahçe kapısından çıkışını izledi. Kendine geldiğinde kapıyı kapatıp defalarca kilitledi ve başını salonun diğer tarafındaki cama çevirdi.
Büyük camda gördüğü karartı yerini dalların esintisine bırakırken tabağı koltuğa fırlatıp telefonunu almak için üst kata çıktı ve korkuyla Jungkook'u aradı.
Merhaba! Aklımdaki Liskook bölümü böyle değildi ancak sabah sabah bu kadar oldu :D Umarım beğenmişsinizdir~
Sıradaki çift kim olacak?
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
