8☽ Tuhaflıklar Sokağı

2.5K 285 96
                                    


1 Haziran 2017
Perşembe günü. Saat: 13:26

Seokjin tripoda yan koyduğu telefonu gibi başını yana yatırdı ve ekranı kenara kaydırdı. "Canlı yayın başlat" yazan yere bastıktan sonra geri sayım başladığında koşarak tezgahın arkasına geçti.

Jisoo ile birlikte gülümsedikten sonra "Selam!" diye bağırdılar. Jisoo her zaman söylediği şekliyle tersten söylediğinde Jin ona garip bakışlar attı.

"Jisoo-ya ve Seokjinie~ Geri döndük!" Jisoo şarkı söylemeye başladığında Seokjin onu durdurdu. "İşte hep böyle yapıyor. Benim yayınımda sevimli davrandığı için onu benden daha çok seviyorsunuz."

"Çünkü ben tatlıyım. Aynı bugün yapacağımız pembe mochi pirinç keki gibi!"

"Evet, aynı sana benzeyecekler. Çünkü yanakların pirinç kekleri gibi büyük. Kilonu saklayamıyorsun Kim Jisoo."

"Ya! Kim Seokjin!" Jisoo elindeki tahta kaşıkla Seokjin'in koluna vurmaya başladığında Jin kaçarak kadrajdan çıktı.

"Yanıma 10 metreden fazla yaklaşma!" diye bağırdı. "Her neyse, o gittiğine göre bugünkü tarifimi tanıtabilirim."

Tezgahın ve Jisoo'nun arkasında kalan fırının ışıkları kapanıp açılırken Seokjin oradan uzaklaştı.

"Hâlâ Kim Seokjin hesabından yayın yaptığının farkında mısın?" diyerek aklındaki görüntüyü değiştirmeye çalıştı. Herhalde fırın bozuluyordu.

"Sorun değil, senin takipçilerin beni daha çok seviyor. Biz, yani ben yayını açmadan önce kırmızı fasulyeleri bir buçuk saat haşladım ve daha sonrasında mutfak robotu ile güzelce ezdim. Vanilya ve pirinç şurubunu kattıktan sonra tekrar pişirdim ve şimdi onları parçalara ayıracağım."

"Hey!" diye bağırdı kameranın arkasındaki Seokjin. "Anlattıklarının hepsini ben yaptım ve şu yorumlara bir bak!"

@mellenis: Jin geri dön!
@fabtpjl: Jisoo unnie Seokjin'i affet. Ekran görüntüsü alamıyorum.

Jisoo başını salladı. "Madem öyle, gel bari."

Seokjin kadraja dahil olduktan sonra fasulye ezmelerini parçalara ayırıp top yapmaya başladılar. Daha sonrasında yayında sohbet ederek pirinç kekinin pembe dış kısmını yapmaya geçtiler.

"Gıda boyası katmak zararlı olabilir ama şu renge bir bakın." dedi Jisoo, önündeki hamuru gösterirken.

Jisoo üzüntüyle geniş cam kasenin içine baktı. "Şimdi bunu nasıl fırına yollayacağım? Senden ayrılmak istemiyorum tatlı pembe hamur." dedikten sonra kaseyi kucağına alarak ona sarıldı.

Seokjin, Jisoo'nun kucağındaki cam kaseyi ondan zorla aldığında Jisoo üzgünce fırının camından hamuru izledi.

"Bugün yeni komşularımız ile tanışmaya gideceğiz. Aslında onlar taşınalı az bir süre oldu, sanırım yeni evliler. Onları rahatsız etmeyiz, öyle değil mi?"

Seokjin tezgahın üzerindeki tabletten yorumları okurken fırının sesi geldi. "Ah, harika! Artık son dokunuşları yapabiliriz!"

Jisoo ve Seokjin önceden hazırladıkları fasulye toplarını pembe hamurun içine yerleştirip güzelce kapattılar ve kocaman mochi kekleri oluşturdular. "Şimdi yayını kapatıyoruz." dedi Jisoo. "Komşularımızla tanıştıktan sonra tekrar geleceğiz. İzlediğiniz için teşekkürler!"

Telefonun yanında bekleyen Seokjin yayını kapattı ve daha sonra da izlenebilmesi için profiline kaydetti.

Jisoo tabağı tutup "Pirinç keklerimiz hazır! Hadi gidelim." dediğinde Seokjin onu onayladı. Birbirlerinden habersiz ancak uyumlu olarak giydikleri sarı kazaklarıyla evden çıkıp sokakta yürümeye başladılar.

Jisoo kaküllerini düzeltip gülümseyerek etrafa baktı. Sokağın iki tarafına mükemmel bir uyum ile sıralanmış evlerin tahta çitleri arkasına bakmaya çalışıyordu. Üstünde PJM&KJN yazan yarım açık bahçe kapısından gizlice içeri baktı. Bu evin bahçesi henüz yeni yapılıyor gibiydi. Bahçe kapısından ev kapısına kadar asılı bahçe fenerleri vardı.

"Seokjin, şuna bak! Bende bundan istiyorum

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Seokjin, şuna bak! Bende bundan istiyorum." dedi Jisoo.

"Jisoo, başkalarının evine böyle bakmamalısın. Yah! Bu ne böyle? Büyük bir lastiği yere koymuş ve toprağı kazarak içine mini havuz yapmış. Bu harika bir fikir!"

Jisoo güldükten sonra ciddi bir hale bürünüp "Seokjin, başkalarının evine böyle bakmamalısın

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Jisoo güldükten sonra ciddi bir hale bürünüp "Seokjin, başkalarının evine böyle bakmamalısın." dedi ve tekrar güldü. Birlikte sitenin sonlarında yer alan eve doğru yürürken Seokjin, Jisoo'nun hemen yakınından geçen kargayı gördü ve Jisoo'yu kendine çekti. Karga neredeyse koluna çarpacaktı.

Seokjin arkasına dönüp bakarken kolunun altındaki Jisoo da onunla birlikte dönmüştü. Karga birkaç metre sonra yere düşmüş, tüyleri etrafa yayılmıştı. Gökyüzünde kargalar uçmaya devam ederken Seokjin ve Jisoo yeni komşularının evinin önünde durup etrafa bakındı. Rüzgar ikisinin de saçlarını savururken Kore'nin havası hakkında konuştular.

"Daha bir saat önce hava çok sıcaktı, şimdi rüzgar esiyor. Kuşların bile kafası karıştı." dedi Seokjin.

Jisoo başını sallayıp "Karga beni çok korkuttu." dediğinde evin çatısından gelen sesle kafalarını kaldırdılar. Bir karga daha düşmüştü ve evin bahçesindeki büyük ağaçta baykuş sallanıyordu.

Seokjin, Jisoo'nun korktuğunu anladığında "Bir şey yok." dedi. "Evimize gidene kadar rüzgar geçer. Hadi içeri girelim."

Büyük mermer taşlarıyla kaplı yolu yürüyüp merdivenleri çıktılar. Seokjin kare tabağı tutarken Jisoo kapıyı çalıp açılmasını bekledi.

Uzun boylu, kahverengi saçlı kız ürkek bir tavırla kapıyı açtığında Jisoo elini salladı.

"Merhaba! Yeni taşındığınız için size hoş geldin hediyesi getirmek istedik."

Chaeyoung'un korku dolu bakışları yerini huzura bırakırken gülümsedi. "Ah, çok teşekkür ederiz. İçeri gelin lütfen."

Seokjin ve Jisoo gülümseyerek içeri girdiğinde Chaeyoung kapıyı kapatmak üzere adım attı. Eli kapı kulpunu kavrarken kapının önünden uçan karga bahçedeki yeşil bankın üzerine düştüğünde Chaeyoung korkuyla kapıyı kapattı ve salona yürüdü.

lilith Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin