epilog☽ jenmin + vrose

2.8K 309 191
                                    

Salonda televizyon ışığından başka bir ses yoktu. Yayının sürekli değişen renkleri Jimin'in gözlerini yormaya başlamıştı. Kumandayı eline aldığında haber bültenindeki kadın sıradaki haberi anons etti.

"Şimdiki haberimiz Hongdae'den geliyor. Son bir ayda, beş hamile kadının ölüm haberini aldığımız siteden bir intihar haberi geldi.
26 yaşındaki Min Yoongi, Hongdae'deki evinin bahçesinde ölü bulundu. Olay iki gün önce sabah saatlerinde meydana geldi. Min Yoongi'nin cenazesi otopsi raporlarının alınması üzere Seul Araştırma Hastanesi'nin morguna kaldırıldı ve-"

Jimin haberi izlemek istemedi ve televizyonu kapattı. Başını elleri arasına alıp, bacaklarını kendine çekti.

"Haberlerin sonu gelmiyor." diye mırıldandığında sesini kendi bile zor duymuştu.

"Dikkatli olmadığım için özür dilerim Jennie."

Fısıltısı sessizlikle buluştuğunda evin kapısı açıldı. Taehyung kapının ağzına bıraktığı siyah kutuyu ve kutunun üzerine koyduğu üzerindeki poşetleri tekrar kolunun altına aldı. Anahtarı çekerek içeri girdi.

Jimin, gelen kişinin Taehyung olduğunu bilse de ayağa kalkıp kontrol etmişti. Gece yatarken -çoğu zaman uyuyamasa da- gelen seslere karşı panikle kalkıyordu. En ufak bir ses bile onu ürkütmeye başlamıştı.

"Ben geldim." dedi Taehyung. "Yiyecek bir şeyler aldım. Aç mısın?"

Jimin başını iki yana salladı ve tekrar salona döndü. O koltuğa otururken Taehyung ışıkları açtı.

Taehyung kutuyu halının üzerine bıraktı. Poşetlerden birini eline alarak salladı, "Birkaç film de aldım! Hadi onları izleyelim."

"Taehyung," dedi Jimin ciddiyetle. "İyiymiş gibi davranmana gerek yok. Haberleri gördüm."

Taehyung gülümsemeyi kesti ve hayatında ilk defa mutlu kişiliğini bir kenara bırakarak gerçek duygularını gün yüzüne çıkarttı. Yüzü bir anda solarken başını belli belirsiz salladı. Sadece "Evet." diyebildi.

Jimin işaret parmağıyla koltuğun kenarını gösterdi. "Kutu Rosé'nin mi, Yoongi'nin mi?"

Taehyung onun nasıl anladığını sormak istedi ama o Jimin'di. Kendi derdi daha büyükken yine onu düşünüyordu.

"Rosé'nin." dedi Taehyung.

Jimin başını salladı. "O halde, seni yalnız bırakayım."

Taehyung hızlıca, "Hayır!" dediğinde Jimin güldü. "Merak etme. Ben Yoongi değilim."

"Onu demek istememiştim."

"Sorun değil Tae. O odayla, onun kokusuyla, ona ait her şeyle yüzleşebilirim." Jennie'nin gidişiyle yüzleşebilirim, diye düşündü.

Jimin salondan çıkıp merdivenleri adımlamaya başladı. Taehyung ise siyah kutuyu koltuğun kenarından salonun ortasına çekti ve halının üzerine oturdu.

Bu kutuyu Yoongi'nin intihar haberinden sonra, onların evinde bulmuştu. O andan beri açmaktan korkuyordu ama merakına yenik düştü. Kutunun kapağını kaldırdı.

Mektuplar, fotoğraflar ve diğer her şey buradaydı. Taehyung mektupları gördüğünde gülümsedi. Lisedeyken yazdığı her şey buradaydı. Kutuyu ters çevirip içindekilerin halıya dökülmesine izin verdi.

Fotoğraflara ve mektuplara bakmadan önce eli Chaeyoung'un pembe günlüklerinden üzerinde 1 numara yazana gitti. Artık bunu okuyabilirdi. Günlüğün ortasından bir sayfayı açtı ve okumaya başladı.

lilith Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin