9☽ Kargalar

2.4K 294 126
                                    

2K okunmaya ulaştık ve şu aralar kitap hakkında çok iyi geri dönüşler alıyorum. Sizi seviyorum! Oy vermeyi ve yorum atmayı unutmayın, keyifli okumalar❤️

1 Haziran 2017
Perşembe günü. Saat: 15:58

Chaeyoung kapıyı kapattıktan sonra salona doğru yürüdü ve yeni evlerindeki ilk misafirlerine gülümseyerek baktı.

"Hoş geldiniz." derken elindeki pirinç kekleriyle dolu tabağı masanın üzerine bıraktı.

Seokjin ve Jisoo ona karşılık verdiğinde merdivenlerden inen Yoongi, gülümseyen Chaeyoung'a ve misafirlere baktı. Bir süredir Chaeyoung'u bu kadar mutlu görmüyordu.

Yoongi ve Chaeyoung misafirleri ile tanıştılar ve muhabbet etmeye başladılar.

"Doğru! Sizi hatırlıyorum. Bir canlı yayınınızı izlemiştim." dedi Chaeyoung. "Fakat mesleklerinizin aşçı olduğunu düşünmüştüm. Gerçekten çok şaşkınım." dedi.

Seokjin'in şirkette büyük bir mevkide çalıştığını ve Jisoo'nun Kore'de oldukça popüler eğlence şirketlerinden birinde söz yazarı olduğunu öğrenince şaşırmıştı. Jisoo şimdilik doğum iznindeydi.

Seokjin, "Siz çalışıyor musunuz?" dediğinde ikisi de başını salladı.

"Chaeyoung'un yakın bir zamanda Gangnam'da sergisi açılacak. Resim çizmeyi ve gitar çalmayı seviyor. Bende işlerimle ilgileniyorum, Min otellerinden sorumluyum."

Jisoo şaşkınlıkla konuştu. "Hadi canım, Kore'nin en büyük holdinglerinden birinin otellerinden mi bahsediyorsun?"

Yoongi gülerek başını salladığında Chaeyoung bir şeyler hazırlayacağını söyleyerek mutfağa doğru yürüdü. Jisoo da onu takip etti.

Tanışmaları üzerinden henüz bir saat geçmeden Chaeyoung, Jisoo'yu kendine yakın hissetmişti. Yoongi'nin omzunda saatlerce ağladığı o geceden sonra artık isyan etmeyecek, bunu istemese de mutlu olmaya çalışacaktı. Tüm gün surat asmak yerine kendi hayatıyla ilgilenmeye başladı. Resim çizmeye ve gitar çalmaya devam etti. Bu sırada gelen komşuları ona büyük bir mutluluk kaynağı olmuştu.

Jisoo sarı kazağının ipli kol detaylarıyla oynarken "Gelirken çok tuhaf şeyler oldu." dedi.

Chaeyoung elindeki meyve suyu kutusunu mutfak taşına koyup ona döndü. "Nasıl?"

"Gökyüzünde çok fazla kuş vardı. Bunlar güvercin değil, kargaydı. Buraya gelirken birkaç eve göz gezdirdik ve sakince yürüyorduk. Bir anda karga kolumun yanından geçti ve yere düştü. Bunu normal karşıladık çünkü hava rüzgarlı. Dengesi dağılmış olabilirdi. Ancak, buraya geldiğimizde bir karga çatıya düştü ve ağaçta baykuş asılıydı. Gerçekten çok korktum." diye cümlelerini tamamladığında Chaeyoung heyecanla başını salladı.

"Bende gördüm! Kapıyı kapatırken hemen önümden geçti ve bahçede yeni aldığımız yeşil bankın üzerine düştü. Oraya daha oturmamıştım bile!"

Jisoo mutfak masasında bir sandalyeyi çekip otururken, "Çok huzursuz hissediyorum. Karga ve baykuş hoş şeyler değil. Özellikle okuduğum bir yazıdan sonra iki hayvandan daha çok korkar oldum." dedi.

"Nasıl bir yazıydı bu?" Chaeyoung da onun karşısına oturmuştu.

"Bir efsane ile ilgili, Lilith."

"O kim?"

"Aslında bu senin için çok önemli değil ama hamile kadınlar ve yeni doğum yapmış annelerin korkulu rüyası olduğu söyleniyor." dediğinde Chaeyoung yutkunmuştu. Henüz hamile olduğunu kimse bilmiyordu ama Lilith'in bilmeyeceğinin garantisi yoktu.

"Neden ki?" diye mırıldandı.

Jisoo öğrendiği bilgileri Chaeyoung'a anlatırken içeriden gelen seslerle sözleri yarıda kesildi. Chaeyoung kalkıp Jisoo'nun kalkmasına yardım ettikten sonra salona gittiler.

"Yoongi, neler oluyor?"

"Bilmiyorum." dedi sarı saçlarını karıştıran Yoongi.

Boydan boya camla kaplı, arka bahçeye açılan kapıya bir kuş vurduğunda Jisoo çığlık attı. Yolda gördüğü karga gibi tüyleri yere dökülmüştü.

"Tanrım..." diye mırıldandı Seokjin.

"Bugün neler oluyor böyle? Gerçekten korkmaya başladım." dedi Jisoo.

Yoongi kumandayı alıp "Televizyonu açalım. Haberlerde bir şeyler vardır." dediğinde herkes onu onayladı. Haber saati yaklaşmıştı ve ön haberler gösteriliyordu fakat hiçbir kanalda bu konuyla ilgili özel bir haber yoktu.

Chaeyoung, "Neden kimse bununla ilgili bir haber yapmıyor?" dediğinde bir karganın acı yakarışını duydular. Huzurlu evlerinin bahçesi simsiyah tüylerle dolarken bunun sadece burada yaşanmaması için dua ediyorlardı.

"Bu kötü bir dilek mi bilmiyorum ama," dedi Jisoo. "Umarım ki tüm ülkede bu yaşanıyordur. Pencereden baktığımda sadece belirli evlerin üzerinde kuşların uçtuğunu görüyorum." dedi.

"Ve bir tanesi de bizimki." dedi Seokjin. Parmağıyla televizyon ünitesinin sağ tarafında kalan camdan kendi evlerini gösterdi. Buraya biraz uzak olsa da camdan bakıldığında net bir şekilde görülebiliyordu.

Chaeyoung tekli koltuğun önünde duran Yoongi'nin yanına gidip "Korkuyorum." diye fısıldadığında Yoongi Chaeyoung'u kolları arasına aldı. "Korkmana gerek yok, ben buradayım." dediğinde cama çarpan karga ile camda çatlamalar başlamıştı.

Yoongi ve Seokjin onlara yukarı çıkmaları için bağırdılar. Yoongi kırılmak üzere olan büyük camın kenarındaki jaluzi perdenin çubuğunu tuttu ve perdeyi aşağı doğru çekti. Seokjin ise diğer camlardaki stor perdeleri aşağı indiriyordu. Dış kapının kilitli olduğuna emin olduktan sonra zinciri de kapattılar ve yukarı katta iki oda arasında kalan, kiler olarak kullanılan penceresiz odaya girdiler.

Jisoo dar odada birkaç adım atarak onlardan uzaklaştı ve fısıltıyla mırıldandı. "Adem ile Havva buyursunlar içeri, girmesin kapıdan Lilith."

lilith Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin