4. Karanlıktan Korkuyorum!

25 0 0
                                    

Sabah kalktığımda saçlarım kıvır kıvırdı. Çok tatlıyım yaaa. Okula geç kalacağımı anladığım zaman lavoboya girip rutin işlerimi hallettim. Lavobadan çıkınca çantamı hazırlayıp üstümü giydim. Annemgilin yanına inip kahvaltı yapmaya başladım.
Babam beni okula bırakıp sınıfıma irerlediğimde Berk'i gördüm. Bugün başlıyacaktı. Bayadır konuşmadığımız için unutmuştum sanırım. Yanına geldiğimde ona sıkıca sarıldım oda bana sarıldı. "Demek yeniden sınıf arkadaşı oluyoruz ha?" dedim. Oda "öyle olacak bakalım. Sıkılmazsam senden." dedi. Oda kızgın bakışlarımı atıp "anlamadım ne dedin?" dedim. "Hiiiiiiç" dedi. Güldük ikimizde. Özlemişim onlar olmayı.
Sınıfa girdiğimizde orta sıranın 3. sırasına oturduk Berk'le. Burcu ile bu aralar çok iyiydik hep birlikte gezip, birlikte otururduk ama bu sefer 'panpakeytamla' oturacaktım. Önümüze Emre ve arkadaşı Tunç oturunca biraz şaşırdım -korkmakla eş değer olan şaşırma idi bu- doğrusu. Hoca gelmişti ve dersin matematik olduğunu gördüm. Bu dersi severmiydim? Tabiki hayır. Zaten biz çocukların matemetiğe karşı her zaman bir ön yargısı vardir. Ki çok normal bu ön yargı. Hoca derse başlamasıyla bu düşüncelerimden kurtulup Berk'e "ben biraz uyuyacağım hoca bişey falan derse uyandırırsın" dedim oda 'tamam' anlamında kafasını salladı.
...
Uyandığımda teneffüste olduğumuzu fark ettim çünkü kimse yoktu. Arkama baktım ve bana bakan ela gozlerle karşılaştım. Emre duvara yaslanmış bana bakıyordu. Bende ona baktım ve "herkes nerde?" dedim ve ayağa kalktım. Oda yanıma doğru gelmeye başlayınca arka arka yürürken duvara yaslandım. Dibime kadar gelip bir elini duvara koydu ve ela gözlerini gözlerime dikti. "Ben gönderdim sıkıntı mı var." dedi. Bende endişeli gözlerle bakarak "sanırım yalnız kalmak istedin. O zaman çekil önümden de bende gideyim." dedim. Bana iyice yaklaşarak "yalnız kalmak istedim
" dedi ve biraz daha yaklaştı bana. Burunlarımız değicek şekle geldiğinde durdu ve "senle yalnız kalmak istedim" dedi. Kalbim iyice hızlandı ve kızardığıma emindim. Kendime çeki düzen vermeye çalıtım. Kolunun altından sıyrılıp çıkınca "niye? Ne gerek var ki" dedim oda bana dönüp "ben hayatı 'nasıl yapsam acaba' diyerek yaşamam kızım. Yapmak istediğimi yaparım. Şimdi senle yalnız kalmak istedim ve kaldım" dedi. Şaşırdım doğrusu böyle açıklama yapınca. Kendisini 1-2 haftadır tanıyorum ama birine -ki bu onla takılmak isteyen kız yani Alev olsa bile- hiç doğru düzgün cevap bile vermezdi. Şimdi açıklama yapınca şaşırdım yani. Gerçi cok acıklama degil ama neyse. "Bende bütün, ne zaman olursa olsun, istediğimi yapan bi kızım senin gibi. Ve şuan burdan gitmek istiyorum." dedim. Tam sınıfın kapısından çıkarken kolumu tuttu. "Sana benden kork demiştim hatırlıyor musun?" dedi bende umursamaz bir şekilde gözlerimi devirerek 'evet' anlamında salladım kafamı. "Hah güzel. İşte hatırlatayım dedim onu. 1-2 hafta oldu geldin geleli ve bana laf sokup duruyorsun. Sinirlerimi bozuyorsun bunu farkında ol." dedi bende "he he tamam"diyip sınıftan çıktım. Korkmuşmuydum? Tabi ki evet. Tam çıktığımda sınıftakilerin bizim kapının önünde olduğunu gördüm. Berk'in yanına gidip herkese bakarak "ne bakıyorsunuz dedikodu arayan yaşlı teyzeler gibi sınıfa dağılın" dedim bağrırarak. Onlarda hemen dağılmaya başladılar. Onlarda biliyorlardı Emre'yi korkmuşlardı da sanırım onları çıkartmak için bağırmıştır onlara.
Çıkış zili çalınca toparlanıp ve montumu giyip sınıftan çıktık. Berk servisle gidecekti bende dolmuş yada taksiyle ilk hangisini boş görürsem ona binerim diye düşünerek okulun karşısında beklemeye başladım. Yanıma Emre geldi ve sıgarasını yaktı. Bana bakmayarak "beni çok tersliyorsun küçük hanım ve bu senin leyhine bişey olmayacak onuda biliyor musun peki" bu söylediğine sinirlenmiştim korkmaktan çok. Çünkü geldiğim günden beri beni tehtit ediyordu. Ona döndüm ve "yeter artık! Geldiğimden beri beni tehtit edip duruyorsun. Bişey yaptığında yok. YAPAMAZSINDA. Yeter artık. Senle laf dalaşına girmem, seninle ilgili bir laf söylemem bundan sonra." dedim bağırarak. Herkes bize bakınca bana döndü ve "demek bisey yapamam ha?" deyip bize bakanlara döndü ve "dağılın lan!" dedi. Sonra da elindeki sigarayı boğazıma götürdü. O kadar çok korktum ki boğazım düğümlendi. "Ne yapıyorsun bırak şunu!" dedim. "Hani bişey yapamazmışım ya senin için. E bu sigara ne ki? Hiç birşey" dedi ve daha da yaklaştırdı. Gözlerimden hem korku hem de göz yaşı aktı. Ve aglayarak "tamam bırak şunu. Korkuyorum işte senden. KORKUYORUM. Anla işte. Bırak nolur." dedim ve oda beni gözlerimin içine bakarak izledi. Sigarayı yere attı ve gitmeme izin verdi. Bende göz yaşlarımı silerek ona dönüp "sadece senden korkmam için mi yaptın bunu ha? Ben senden değil! İçindeki karanlıktan korkuyorum.

Bizim Hikayemiz Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin