6. Misafirler ve Kapı Komşusu!

26 0 0
                                    

   Annem "ay nerde kaldılar valla merak ettim onları. Hemde uzun zaman oldu görüşmeyeli. En son bizim çoçukların ilk doğum günün de görmüştük. Nasıl ozledim onları."dedi bende "bizim çocuklarımız derken annecim" dedim. Oda "onun oğluyla sen aynı gün doğdunuz. Bizde anne ve babasıyla üniversite arkadaşlarıyız. Onlarda bizim gibi önce arkadaş oldular sonra karı-koca" dedi gülümseyerek. Merek etmiştim doğrusu bu misafirleri. Tam o sırada kapı çaldı ve hep birlikte kapıya yürüdük. Annem kapıyı açmamı isteyince yüzüme bir gülümseme yerleştirdim ve kapıyı açtım. Önde saçlarnın birazı beyazlamış ama yinede fit görünen bi amca, arkada da annem gibi güzel bir teyze vardı. Teyze ve amca demeye yakışmayacak kadar genç gösteriyorlardı. Herkes selamlaştı ve ben tam kapıyı kapatırken adının Timuçin olduğunu öğrendiğim amca "kızım kapıyı kapatma olur mu? Oğlum arabayı park edecek yer arıyordu geç kaldı" dedi bence ona dönüp "pardon. Kapatmam." dedim muzhipçe. Oda arka tarafa bakıp gülümsedi ve "oğlum da geldi" dediğinde merak ettiğim oğlanı görmek için önümü döndüm vee şok! İkimizde neye uğradığımızı şaşırıp bakakaldık birbirimize. Emre'ydi bu. Bildiğimiz bugün bana sarılan Emre ve takım elbiseli Emre. Kapıyı biraz daha açıp 'gir içeri' anlamına getirdim. Annem ve Sema teyze salona geçince bizde arkalarından yürümeye başladık. Babam da Timuçin amcaya evi gezdirip geleceklerini söyledi. Oturacağım yere önümden geçip oturunca gülümseyerek bana oturduğu yerden baktı. Bende sinirli bir şekilde ona bakıp sandalye aldım ve ona bakarak oturdum. Sema teyze "çocuklar nasıl büyümüş dimi Gül. En son buluştuğumuz zaman bir yaşındaydılar. O zaman nasıl kavga ederlerdi hatırlıyor musun?" dediğinde göz göze gelip gülümsedik birbirimize. Ki bu ilk defa oldu. Bende ağzımı oynatarak "pek bi değişiklik olmamış hayatımızda" dedim oda iyice güldü. Annem "valla o zamanları düşümdüm de duygulandım kız Sema. Nasıl geçti zaman. Sık sık görüşücez artık. Sonuçta kapı komşusu olduk..." bunları duyduktan sonra annemin diğer dediklerini duymadım. Gözlerimi sonuna kadar açıp Emre'ye baktım. Oda gözlerini açmış bana bakıyordu. Sanırım yeni kapı komşularının biz olduğunu bilmiyordu haklı olarak. Babamgil gelince babam "hadi yemeğe geçelim hanımlar" dedi. Annem "salon masasına siz sığmazsınız diye sizin tabaklarınızı mutfak masasına koydum. Konuşursunuz biraz. Nerde okuduğunuzu falan sorarsınız birbirinize" deyince sözünü kesip "aynı sınıfta okuyoruz anne" diyip mutfağa geçtim. Arkamdan geliyordu. Masadaki tabakları alıp yemekleri koymaya başladım. Koyup karşısına oturunca gülüp "vay bee" dedi. Bende "vay bee"deyip onu taklit ettim. Yemekleri yerken bişey komuşmadık. Tabaklarımızın bitmeye yakın annem "kızım siz aynı sınıfta mıydınız? Şansa bak. Ee nasıl iyi arkadaş mısınız? Olum Emre bu bizim kızın matematiği iğrenç diyebileceğimiz kadar kötüdür. Senin ki iyiyse artık bi komşuna öğretirsin." dedi. Yuh anne ya baya baya ezikledin sen beni. Hemde Emre'nin yanında. Of ya. Of. Of. "Haklısınız matematik dersinde uyuduğunu görünce anlamıştım zaten. Ama iyidir benim matematiğim merak etmeyin. Kapı komşuma öğretirim ben." dedi ima eder tonda bana bakıp gülümserken. Gözlerimi devirdim ve "hıhı derste uyurken nasıl dinleyebiliyosun acabaa? dedim oda "onu bunu bilmem ama matematiğim seninkinden daha iyi olduğu kesin" dedi bilmiş bilmiş. Gözlerimi devirdim sadece.
   Bir kaç saat daha olduktan sonra Timuçin amca "biz artık kalkalım geç oldu saat" dedi. Ben öyle boş boş insanlara bakarken gözlerim Emre'yi buldu. Onun da bana baktığını gördüm. Ona bakınca dudağını kıvırdı. Bende hemen gözümü ondan çektim. Ya bu çocuk her güldüğünde içimde bir şeyler oluyordu ve ben bunu tutamıyorum. Ondan ne kadar nefret etsemde. Babam Timuçin amcaya bakarak "biraz daha otursaydınız. Görüşmeyeli uzun zaman oldu biliyorsunuz." dedi. Timuçin amca da "e artık kapı komşusuyuz sık sık görüşüceğiz. Kalkalım biz artık" dedi ve kalkmaya başladılar. Eşyalarını aldıklarından sonra da annemle Sema teyze sarıldılar. Sonra babamla Timuçin amca. Sonra benle ikisi ve o sırada Emre ile annemgil. Onlara baktığım sırada Emre bana döndü ve elini tokalaşmak amacıyla getirdi. Bu hareketine şaşırsamda bende onla tokaşıtım. Tokalaşırken bana yaklaştı ve "görüşürüz, prenses kapı komşum." dedi. Şaşırdığımı ve utandığımı belli etmemek için "hehe görüşürüz" dedim ve kızardığımı engellemek için kafamı öne eğip elimi elinden çektim.
"Kızardın mı sen?"
"Ne kızarıcam be. Hadisene çıktı annengil."
"Misafirini konduğunu farkında mısın? Herkese böyle yapıyorsan çok ayıp valla."
"Yok canım sana özel sadece" dedim. Güldü ki bu dalga anlamında olan gülmelerinden değildi. Bildiğimiz içten olan -onun hiç yapmadığı- bir gülücüktü. Kapıya doğru yürüdü ve çıktı. Arabalarına bindiklerini görünce anneme döndüm oda arabalarına niye bindiklerini düşündüğümü anlamış olacak ki "yarın Emre'nin okulundan sonra taşınacaklar kızım." dedi bende "haaa anladım" deyip gülümsedim ve "herkese iyi geceler" diyip yattım bugün değişik bir gün olmuştu.

Bizim Hikayemiz Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin