8. Kavga!

16 0 0
                                    

   Eve doğru yürümeye başlayacaktım ki Emre'nin de orada olacağını tahmin edip yönümü değiştirmedim ve okula yürümeye devam ettim.

  Ağlamıyordum. Ama hayal kırıklığı beni yiyip bitiriyordu. Onla eskisi gibi olmayacağımızı düşünmüştüm, fakat o beni en mutlu olduğum anda sırtımdan vurdu. Daha yeni tanıdığım adama nedenl güvendiğimi bilmiyordum. Bu kesinlikle güvendi, eğer güvenim olmasaydı bu duruma bu kadar üzülüp hayatımda hiç ağlamadığım kadar ağlamazdım. Sanırım... Yani... Bilmiyorum kendime bile söylemeye cesaret edemediğim hislerim vardı Emre'ye karşı. Bu umarım düşündüğüm şey degildir dedim ve bu düşüncelerden kurulmak için okula az kalsada telefonumu ve kulaklığımı çıkararak şarkı dinlemeye başladım.
  Okulun giriş kapısından girdiğimde, bugün ben ve Emre yürürken yanımıza gelip bana video izleten çocuk yanıma geldi. Direk karşıma geçti. Göz devirip yan taraftan geçmek için adım attım fakat kolumu tuttu ve bu tutuşun kolumu morarttığına eminim. "Bırak kolumu" diye dik durarak bağırdım. "Ah pardon." deyip küstah ve alayla kolumu bıraktı ve konuşmasına devam etti. "Bugün baya üzüldün sanırım. Ne zannettin. Emre sana mı aşık olacak? Yüzünde ki hayal kırıklığını baya iyi gördüm güzellik. O sana bakmaz ama ben bakarım yani. Baya bi güzelsin. Emre ile ne kadar barışsakta onla olanlarla olmayı severim." dediğinde bi şoka uğradım.

Bu cümleleri o kadar rahat anlatmıştı ve bana iğrenç bakmıştı ki. "Mal mal konuşup durma! Çekil git şurdan be!" diye cırladım. Tekrar yanından gidecekken sinirlenip kolumdan daha da sıkı tuttu.
  "Sana sakin olayım dedim ama bunu bozmak için her sınırımı geçtin! Bir bundan sonra bana bağırma; iki benimle olacaksın bundan sonra SEVGİLİM." dediğinde gerçekten korkunç biri ile karşılaştığmı anladım. "Senle mi?" dedim alayla ve devam ettim. "Hah! Baya komiksin sen ya. Ah pardon biz insanlar, mallara komik demiyorduk ama olsun. Her neyse ben kimseyle olmadım ve olmamda, bana sevgilim demeyi de bırak. Şimdi o elini kolumdan çek! Hemen!"dedim korkumu belli etmemeye calışıp dik durarak. Oda alay ve kızgınlığı karıştırıp kolumu daha fazla sıkıp "bak kızım sana benle olur musun demedim. Olacak..." Sözünü kesen bir  yumruktu. Ve bu yumruğun sahibi Emre'ydi. Elimi ağzıma götürdüm bu şokla. "Emre napıyorsun?! Bırak!" gibi şeyler söyledim. Emre çocuğu yere yatırıp tekme attı ve "lan hayatımda tek değer verebileceğim kıza nasıl dokunursun! Her takıldığım kızı ayarttın. Kavga etmeye bile değmezdin, o yüzden barıştım senle. Zaten onların hiç birini sevmemiştim. Şimdi Sıla'ya dokunuyorsun ve ona saçma şeyler söylüyorsun. Onun bana nefretle bakmasını sağlıyorsun. AĞZINA SIÇRAR VE SENİ BURAYA GÖMERİM ÇOCUK!" dedi ona vurmaya devam ederek. Bu şeyleri Emre mi söyledi. Oha. Çüş. Of ben ne diyorum ya çocuk kavga ediyor şuan. Hemen onlara biraz daha yaklaşarak "Emre hadi gel! Emre hadi lütfen bırak!" dedim ona bakıp kolunu tutarak. Oda bi bana bi çocuğa bakıp elimi tuttu ve okulun çıkış kapısına doğru yürümeye başladık. Elimi tutması şaşırtmıştı beni. Ne kadar kızgın olsam da ona elimi çekmedim. Emre sinirli bir şekilde yürüyordu ve bana özür dilediği yere doğru gitmeye başladığımızı gördüm.

Bizim Hikayemiz Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin