19. AVM'de Bir Gün

18 0 0
                                    

İki gündür evde yatıyordum. Taburcu olduğumdan beri sadece lavaboya gidiyordum. Yemeğimi bile odamda yiyordum.
Doğum günüme daha doğrusu hem benim hem Emre'nin doğum gününe bir buçuk hafta vardı. Daha düşündüğüm sürprize başlayamamıştım. Yani bence güzel ve manevi değeri çok iyi olan bir hediye. Aslında beş, altı gün önce kaza geçirmeseydim bir not defteri alıp, bu iki haftadaki her gün o not defterine onla geçirdiğim güzel zamanlarda hissettiğim duyguları yazacaktım. Şimdi başlayayım dicem annem dışarı çıkmama izin vereceğini hiç düşünmüyordum. Belki izin verir umudu, içimdeki Polyana'ya hak vermek için yorganı depmeme sebep oldu. Salona geçtim. Annem korkarak bana döndü ve "kızım ne oldu? Neden kalktın ayağa? Bir yerinde ağrı var kesin senin. Bir ağrı kesici vereyim sana." Anneme kafamı hayır anlamında salladım. "Anne ben iyiyim merak etme. Sadece... sadece çok sıkıldım anne. Anla beni gerçekten kendimi iyi hissetmek için biraz dolaşmam lazım. Bak cidden çok dikkat ederim. Başıma bir daha böyle birşey gelmemesi için ve sizin üzülüp korkmamanız için yemin ederim dikkatli olurum."

"Kızım bak sende beni anla. Başına birşey gelecek diye, yaralanacaksın diye o kadar çok korkuyorum ki. Ama illa çıkmak istiyorsan Emre'yi çağırayım birlikte gidin. "

"Olmaz anne!" dedim bağırarak.

"Kız niye bağırıyorsun kulağımın dibinde? Ne o kavga mı ettiniz?"

"Allah korusun annem. Ya ben Burcu'yu çağırır öyle giderim. Emre'ye hediye alacağımda ondan." Dedim sevimlilik yaparak.

"İyi bari. Burcu gelmezse birlikte çıkarız."

"Saoll annem benim." deyip yanağını öptüm. Odama koşup telefonumu aldım. Burcu'yu aradım.

"Naber kanka? İyisin dimi Sıla ağrın falan yok?"

"İyiyim kankacım. Ama vazgeçtim iyi değilim. Ay otur otur valla sıkıldım. Bugün müsaitsen biraz çıkabilir miyiz dışarı?

"Tabi ama kendini iyi hissediyorsun demi?"

"İyiyim merak etme. Bir saate okulun orada ki parkta buluşup alışveriş merkezine gidelim. Uygun mu senin için?"

"Uygun uygun. Hadi orda görüşürüz. Çook öpüyoree."

"Bende çook öpüyoree."

Gülümsedim ve telefonu kapattım. Dolabımın kapağını açtım. Kaza geçirdiğim pantolonun başka bir eşini görünce o an aklıma geldi. O anı unutmak istercesine başımı salladım ve giyinmeye başladım. Siyah pantolonumu ve siyah, üzerinde beyaz yazı olan biraz kısa bluzumu giydim.
Biraz evde vakit geçirdikten sonra buluşma saattinin geldiğini gördüm ve şuan deri montumu giymekle meşguldum. Annem kapıyı açıp "dikkat edin lütfen tamam mı kızım?" anneme güven verircesine bir bakış attım ve "tamam anne. Kafan bir şeye takıldığı zaman beni ara. Ben unuturum falan seni aramayı." Dedim ve evden çıktım.
Apartmanın dış kapısını da açtıktan sonra kulaklığımı takıp yürümeye devam ettim. Tam bu sırada yanımda Emre'nin arabası belirdi. İnşallah nereye gideceğimi, neden gideceğimi sormaz temenlileriyle açtığı ön yolcu camından kafamı eğdim. Kuğkuyla bakıp "hayırdır neden dışardasınız hanımefendi?"

"Şimdi şöyle ki beyefendi ben çook sıkıldım. Annemden de izin aldım ve Burcu ile AVM'DE buluşmaya karar verdik."

"Hımm. Hastaneden daha yeni çıkmıştın Sıla. Ya sana birşey falan olursa. Yanında olmalıyım. Hiç çıkmamalıdın ama çıktın işte bir kere. Bende sizinle geliyorum. Bin hadi."

Bizim Hikayemiz Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin