•Ateşe Davetiye•

893 56 20
                                    



"Benden kaçamazsınız Bay Johnason..çünkü sen benimsin..sana o kitabı yazdıracağım."

Restorana girdiğimiz de ortamdaki sıcaklık güzel hissettirmişti..masaya oturduğumuz da garip hissediyordum..kahvaltı tabaklarını sipariş ettikten sonra hiç birşey konuşmuyorduk...kafamda deli gibi sorular dönüyordu..o sıcak çayını yudumlarken arkadan güzel bir şarkı çalıyordu..

Onu izlemek güzeldi..ama artık merakımdan çatlıyordım..

"Efendim?!"

Şaşkınlıkla bana bakıyordu..yine bağırmıştım..

"Ş-şey..dün kağıtlarınızı okurken bir yazınıza rastladım.."

Merakla beni dinlerken birden yüzü düşmüştü..gözlerini kaçırıyor ve boğazını temizliyordu..

"O yazı..acaba o-"

Sert bir sesle lafımı kesmişti.

"Önemi yok...Aşk acısı değil merak etme."

Yalancı bir gülümseme ile bana bakıyordu..ama acı doluydu..

"Özür dilerim Efendim.."

Bu sefer gerçekten gülümsemişti..

"Sorun değil.."

Kahvaltılarımız geldiğinde hiç birşey konuşmamıştık sadece o beni izliyordu..şarkı ve atmosfer dans ediyor gibiydi..bu an...çok güzeldi..

Şirkete girdiğimiz de dalgın bir ifadesi vardı..sanırım yazıyı hatırlatmak güzel bir fikir değildi.. masaya oturduğum da ona gizlice bakıyordum..masaya oturmuş elleri ile gözlerini kapatıyor ve masaya dirseklerini yaslıyordu..içim de kötü bir his vardı..onu üzmek istemiyordum..göründüğü gibi katı birisi değildi..

Bütün gün dalgın dalgın çalışıyordu..kapının çalması ile sert sesi ile konuştu.

"İçeri gel."

İçeri çelimsiz bir bayan girmişti..

"Ş-şey Efendim..biliyorum yazılarım konusunda sizden çok yardım istedim ama..bu konu hakkında hiç bir deneyimim yok.."

Kız kızarmıştı..neden ondan yardım istiyordu ki? Hayır başka kişi mi Yok..hem bu kadar kızaracak hangi konuydu bu! O gülümseyip ayağa kalkmış ve kızın elindeki kağıtları almıştı kız daha da kızarmış yüzüne bakamıyordu..o boğuk sesi ile konuşmaya Başlayınca ikimiz de dikkatlice onu dinliyorduk.

"Hmm..öpüşme sahnesinde duygu eklemelisin..bir insan gerçekten sevdiğini Tutku ile öpmeli."

Ne?! Yüzüm yanıyordu...o..o dün beni dün öpmüştü..tabi ya..bütün gün onun üzülmesini düşünürken onu tamamen unutmuştum! Yüzüm kızarmıştı ve ellerim ile yüzümü kapatıp konuşmalarını dinliyordum..bu adamın çok deneyimi vardı..kesin yoksa bu kadar ilişki konusunda bilgisi olamazdı..Emin'im bir çok kızı mutlu etmiştir...Ne?! Ne diyorum ben ya..iyice kafayı yedim.

Sert sesle bana seslenmesi ile hızlıca ellerimi çektim ve ona merakla bakmıştım.

"Bay Johnason buraya gelir misiniz?"

Rica etmektense daha çok emir veriyor gibiydi..gözleri kararmıştı..gergince ayağa kalktım ve yanlarına ulaştığımda gözleri dudaklarıma kaymıştı..boğazım kasılmıştı..tek elini yavaşça kaldırdı ve çenemi tuttu..yavaşça yaklaştı ve dudağı ile alt dudağımı kavradı..gözlerim irice açılmıştı..ne yapıyordu bu! Geri çekildiğin de öylece kala kalmıştım..o ise gamzeli gülüşü ile şaşkınlıktan iyice kızarmış bize Bakan Kıza döndü..

"İşte böyle olacak,umarım iyice görmüşsündür."

Kız kekelemeye başlamıştı..heyecandan oda bağırıyordu.

"E-evet Efendim! Yardımlarınız için teşekkürler!"

Hızlıca odadan çıkarken ben öylece ona bakıyordum..kalbim ve zaman durmuştu sanki..bana baktı ve yavaşça yaklaştı..dudaklarını kulağıma yaklaştırdı ve hırıltı ile konuştu..

"Çalışanlarıma yardım etmek benim görevim..istediğiniz zaman benden uygulamalı göstermemi isteyebilirsiniz Bay Johnason.."

Geri çekilip masaya oturduğun da yüzüm yanıyordu..yine heyecanla bağırarak konuşuyordum..

"Ş-şey! Efendim,izninizle!"

Hızlıca odadan çıktım ve nefes nefese lavaboya girdim,elimi yüzümü soğuk suyla yıkadıktan sonra aynada suratıma baktım..dudaklarıma baktığım da gözümün önüne beni öptüğü an geliyordu...git gide kızarıyordum..kendime söz vermiştim..kimseye aşık olmayacaktım! Bu adama engel olmalıyım! Yoksa..beni ateşe atacaktı...

Bütün gün yüz yüze gelmemeye çalışıyordum..o ise bana daha da yaklaşıyordu..çıkış saati geldiğinde yine ofiste kimse kalmamıştı..yoğun çalışıyorduk..hava yine kararmıştı..

İkimiz de hazırlanıyorduk ben ise acele ile çıkmak istiyordum..hızlıca kapıya yönelirken bileğimden sertçe tutup beni kapıya yaslamıştı,iki kolunu kapıya yaslayarak beni kilitliyordu..şaşkınlıkla ona bakarken bana kararan gözleri ile bakıyordu..ortamdaki loş ışık yüzüne gölge düşürüyordu..bu..çok gericiydi..
Yavaşça yaklaştı ve hırıltılı ses tonuyla konuşmaya başladı..

"Neden benden kaçıyorsunuz Bay Johnason?"

Yüzüm yanıyordu..gözlerinin içi beni açık denize sürüklüyordu..

"H-hayır Efendim..k-kaçmıyorum."

Yavaşça kulağıma yaklaştı..

"Benden kaçamazsınız Bay Johnason..çünkü sen benimsin..sana o kitabı yazdıracağım."

Yavaşça geri çekildi ve kapıyı açıp çıktı..kalbim çıkacak gibiydi nefes nefese kalmıştım..bu adam..bu adam gerçekten beni Ateşe davet ediyordu..

Hızlıca ofisten çıkıp eve gittiğimde yorgunluktan ölüyordum,üzerimi değiştirip yatağa uzandığımda her gözümü kapattığımda onun yüzünü görüyordum..ellerim ile yüzümü kapatıp derin bir nefes aldım..bu..uzun bir gece olacaktı...

New York'un KalbindeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin