|Biraz farklı konular ele almak istiyorum,saçma olabilir ama yazmak istediğim bir çok sahne var bu yüzden şimdiden sıkılma uyarısı! :D Umarım beğeniyorsunuzdur,çünkü ben yazarken çok eğleniyorum! Seviliyorsunuz Öpdüm^.^ Ha bir de..sıradaki bölüm için şunu söylemek istiyorum...Cezalandırma ağır olacak..iyi okumalaaaaar!|
Bay Millford'un burada kalmaya karar vermesi,ikimizi de şoka sokmaya yetmişti..
"David..değil mi?"
Şaşkınlıktan kurtulup Bay Millford'a hızlıca bakmıştım.
"E-evet efendim.."
"Düzgün bir çocuğa benziyorsun.."
Bu dediği iyi bir şey..değil mi?
"T-teşekkürler efendim."
"Çıktığın birisi var mı?"
Ne?!
Benjaminin gözlerinin açıldığını ve bana şaşkınlıkla baktığını son derece net bir şekilde hissedebiliyordum.
"Anlamadım efendim?"
Bay Millford kahkaha atmış ve içkisini kafasına dikmişti.
Soğuk soğuk terliyordum..boğazımdaki yumru gitmek bilmiyordu!"Görüştüğün birisi var mı diye soruyorum..ne var bunda? Kadınlar önemlidir.."
Evet çapkınlığında nereden geldiği tamami ile belli oldu..evet.
Benjamin öksürmeye başlamıştı..durum sinir bozucu bir şekilde komiğime gitmeye başlamıştı.
"Yoksa kadınlardan mı korkuyorsun?"
Gözlerim irice açılmış ve öylece kala kalmıştım..
"H-hayır efendim..yok öyle bir şey.."
Bay Millford'un tekrardan kahkaha atması ile dalga geçtiğini daha da net anlamıştım.
"Bu çocuk çok hoşuma gitti! David bak sana ne diyeceğim..istersen sana birini bulabilirim.."
Benjamin tekrardan öksürüğe boğulurken gülmemek için kendimi zor tutuyordum.
Ama bu konunun hemen kapanması için bir şeyler yapmalıydım!"Gerçekten hiç gerek Yok efendim..zaten görüştüğüm birisi var.."
Benjamin içtiği içkiyi tükürmüş ve öksürerek bana bakıyordu.
"Ne?!"
"Oğlum?"
"B-ben..yok birşey..sadece böyle bir şey olduğunu bilmiyordum."
Gülmemek şu an da yaptığım en zor şeydi!
"E-evet efendim..size söylemek için fırsatım olmamıştı.."
"Öyle mi?!"
Sinirlendiğini ve kıskandığını her haraketinden görebiliyordum..
Bay Millfordun araya girmesi ile ikimiz de kafamızı çevirmiştik.
"Yazık oldu..daha çok eğlenebilirdin.."
"Her neyse!"
Benjaminin sesi ile irkilmiştim.
"Bay Johnason..bir saniye gelebilir misiniz lütfen sizinle bir rapor hakkında görüşmem gerekte!"
Sesindeki sertlik beni delice korkutsa da usulca onu içeri kadar takip etmiştim.
"Ne demek birisi ile görüşüyorum!"
Artık kendimi tutamıyor ve gülmeye başlamıştım.
"Özür dilerim aklıma başka bir kaçış yolu gelmedi!"
Gözlerimden yaşlar akıyordu,bu sinir bozucu bir şekilde komik bir durumdu!
"Ha bir de gülüyor! Başka bir yol bulamadın mı?! "
Gözlerimdeki yaşları silip,yanaklarından tutmuştum..gözlerindeki parlaklık beni büyülemeye yetiyordu.
"Özür dilerim..bu kadar takacağını bilsem başka bir şey bulurdum.."
"Bunun cezasını sonradan çekeceksin..bundan kaçışın Yok."
Dudaklarımı büzerek ona bakıyordum..çenesi gerilmiş ve kasları sertleşmişti.
"Nasıl bir ceza?"
"Bunu öğrenmek için çok yanlış bir zaman..beni zorlama."
"Ya öğrenmek istersem?"
Benjamin ile eğlenmek hoşuma gidiyordu..hem..cezalandırma biçimini seviyordum.
"Yapma."
Yavaşça yaklaşıp boynundaki kokuyu içime çektiğimde boğazındaki yutkunmayı çok net duymuştum.
Bileklerimden sıkıca tutup beni kapıya sertçe yaslamış ve vücudu ile beni kenetlemişti.
Bunu yapmasını beklemiyordum..yani babası içerideyken!"Sana yapma demiştim."
Suçlu bir çocuk gibi gözlerinin içine bakıyordum.
"Özür dilerim."
Gözlerini dudaklarıma diktiğinde sertçe yutkunmuştu..sanırım uyuyan köpek balığını uyandırmıştım..
"Seni çok kötü cezalandıracağım.."
Yavaşça kulağıma eğilip sessizce fısıldaması ile karnım kasılmıştı.Gözlerimi sıkıca kapatıp öylece kala kalmıştım.
"Ruhuna kazıyacağım.."
Yavaşça geri çekilmesi ile bileklerimdeki alevleri rahatlıkla hissetmiştim..dudaklarını bileklerime bastırdığında içimde oluşan ferahlık sayesinde derin bir nefes almıştım..bileklerime baktığımda o an hissetmediğim acının izlerini görmüştüm..
Canımı acıtmak istemiyordu..kendini bana karşı korumaya çalışıyordu..
Ve her yaptığı haraket..onun beni cezalandırmasını istememe sebep oluyordu..
Onunla uğraşmak bu yüzden hoşuma gidiyordu.."Sen beni cezalandıramazsın.."
Yüzünde sinirli bir gülümseme oluşmuştu..sınırlarımı zorluyordum..köpek balığına kanlı bedenimi gösterip duruyordum.
Yavaşça kulağıma eğilip fısıldamaya başlaması ile tekrardan gözlerimi kapattım..
"Durmam için bana yalvaracaksın.."
Hızlıca geri çekilip kapıyı açması ile merakla baka kalmıştım..
Bu adamın Okyanusunda her duygum vardı...
Ve beni mutlu eden de ağlatan da tek yer orasıydı...
O..hayat gibiydi..nefes aldıkça daha fazlasını istiyordum..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
New York'un Kalbinde
Teen Fiction•KISA ÖZET• David Okulunu bitirdikten sonra New York'a iş için taşınmaya karar verir.New York karışık bir şehir olduğu için alışma süreci onu ilk başta sinir etse de Benjamin ile yolları kesiştikten sonra herşey yavaş yavaş değişmeye başlar..İkisi d...