•Kara Kutu•

283 15 22
                                    

•Eveet kısa bir bölüm ile karşınızdayım..fakat yeni bölüm kısa sürede gelecek emin olabilirsiniz! Victor karakterini yazmaya can atıyorum diyebilirim :D gerçekten güzel bir karakter olduğunu düşünüyorum ve hikayede onada yer vermek istiyorum..yani ondan da hikayeler görmeye başlayabiliriz gibi :) ve şunu söylemek isterim ki bazılarınız Victor karakterini kötü bir karakter olarak düşünüyor fakat bazen insanlar göründüğü gibi olamıyor değil mi ;) Gelecek bölüm için çok heyecanlıyım umarım beğenirsiniz iyi okumalar! ^_^ bu arada final bölüm çok uzakta değil o yüzden hayal kırıklığına uğramanızı istemem..güzel bir hikaye olması için elimden geleni yapacağım!•


•••••••••••••••••••••••••••••••••••••




Kulağıma çarpan kuş sesleri ve ciğerimi dolduran serin hava ile gözlerimi yavaşça açmıştım..çarşaf bedenimi sarıp sarmalamış,çıplak bedenim yatağı yakarcasına ısıtmıştı..bir süre camdan gözüken ağaçların dans edişini izledikten sonra yavaşça ortamın sessizliğini dinlemeye başladım..evde olmadığı sessizlikten belliydi.
Uzun bir süre yatakta öylece yattıktan sonra yavaşça doğruldum ve banyoya doğru ilerledim sıcak suyu bedenim ile buluşturduğumda derin bir nefes verdim..
her şey....
korkunç derecede kusursuzdu....

Mutfağa geçtiğimde ortamın boşluğu kalbimi acıtsada sakinlik bir yandan hoşuma gidiyordu..bacağıma sürtünen kediyi sevdikten sonra kahvemi alıp yavaşça camın kenarından sokakları izlemeye başlamıştım..kapının çalması ile kapıya doğru yöneldim..

"Merhabalar,Benjamin Millford adlı kişiye bir kargo vardı."

"Merhaba..kendisi şu an evde yok fakat ben teslim alabilirim."

"Lütfen şurayı ve şurayı imzalayın."

"Teşekkürler."

"Ben teşekkür ederim,iyi günler."

Kapıyı kapatmam ile elimdeki siyah küçük kutuyu masaya bıraktım..üzerindeki şekilli yazı dikkatimi çekmişti.

"Bu gece yapılacak maskeli balomuza davetlisiniz!"

Maskeli balo mu?

"Bay Victor J. Anderson malikanesinde düzenlenecek olan bu baloya gelmeniz bizleri onurlandıracaktır.."

Victor...Anderson..

Derin bir nefes alıp verdikten sonra kutuyu açmaya karar verdim..kutuyu açtığımda bir kağıt ve bir fotoğraf beni karşılamıştı...kağıtta güzel bir el yazısı vardı..

"Benjamin..uzun zaman oldu biliyorum..ama lütfen bu gece yanımda ol..sana her şeyi anlatacağım."

Bu ne şimdi?...

Fotoğrafı elime aldığımda kalbime hafif bir kramp girmişti..

Benjaminin odasında bulduğum fotoğraf zamanında çekilmişti sanki..

İkiside çok genç..sanırım lise zamanlarından..Victor siyah uzun salınık saçı ile çok göz alıcı duruyor..kolunu Benjaminin omzuna atmış ve baya yakınlaşmışlardı..yüzlerindeki gülümseme  ne kadar mutlu olduklarını açıkça gösteriyordu...Victor fotoğrafı çektiği için kolundaki kırmızı kelebek dövmesi açıkça gözüküyordu.

İkisindede aynı dövmenin olması güçlü bir bağın olduğunu da gösteriyordu..

Peki ne olduda ayrıldılar?..bu olay kalbimi ne kadar acıtsada..merakta ediyordum..

Kapıdan gelen anahtar sesi ile hızlıca kutuyu kapatıp arkamı döndüğümde Benjamin ile göz göze geldim.

"Merhaba?"

Merakla yavaşça bana yaklaşmaya başlamıştı,belimden nazikçe tutup kendine çektiğinde göğsüm sıkışıyordu.

"Sorun ne?..özlemedin mi?"

Dudaklarını somurtarak şımarık bir surat ifadesi yapıyordu..kollarının arasına girip sonsuza kadar göğsüne kilitlenmek istiyordum..

Yavaşça kollarımı beline dolayıp anlımı göğsüne hafifçe vurdum.

"Hey..sorun n-"

Kutuyu gördüğünü biliyordum..boğazım kasılmıştı..

"Ondan mı..?"

Kafamı onaylarcasına hafiften salladım.

"Şirkete de geldi..buraya geleceğini düşünmemiştim.."

Kısık bir sesle cevap vermeye çalıştm.

"Sanırım nerede olacağını bilemedi."

Kollarını hafifçe sıkıp beni göğsüne iyice kenetlemişti..

"İstemiyorsan kesinlikle gitmeyeceğiz..ne söylemek istiyorsa senin yanında söyleyebilir.."

Ne demeliydim ki...


"Bir şey söyleyecek misin?.."

"Gidelim.."

Yutkunması ile şaşırdığını anlayabiliyordum..

"Gidelim mi?"

"Evet..gitmediğimiz sürece bu olaylar devam edecek...bu yüzden bu işi sonlandıralım.."

Kafamı hafifçe kaldırdığımda yüzündeki boşluğu görebiliyordum..gergindi..hemde fazlasıyla..Victor ile ilgili bir konu geçtiğinde geriliyor ve konuşamıyordu..

Sesi kesiliyordu..

"Emin-emin misin?"

"Evet.."

Birden eli ile kafamı göğsüne yaslayıp sıkıca sarıldığında..gözlerimden akan yaşlara engel olamıyordum..ikimizde acı çekiyorduk..ama artık dönüşü yoktu.

Çünkü Victor ile olanları anlamamın tek yolu buydu..

New York'un KalbindeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin