•Cevapsız Sorular•Part1

646 41 26
                                    

"Şu an nedense hayal görüyorum sanırım. 1K nasıl okunuyor bu hikaye ya?!
Umarım gerçekten beğeniyorsunuzdur,Yorumlarınız ve destekleriniz için Çok teşekkür ederim! ^.^"


Kalbimi ısıtan tatlı bir sızı ile uyanmıştım..gözlerim kapalıydı fakat hissedebiliyordum..
Dudakları yavaşça sırtımda dolaşıyordu,bazen öpüyor bazen de dudaklarını yavaşça sürtüyordu..gıdıklıyordu fakat güzel bir histi.
Gözlerimi yavaşça açıp yastığa sarılmamla gülümsemesini duymuştum..dudakları ile yukarı çıktığında vücudum ısınmaya başlamıştı..kulağıma eğilip sessizce fısıldadı..

"Günaydın.."

Mırıldanıp yastığa daha da sarılmıştım..bütün gün bu yatakta onunla olmak istiyordum.

"Günaydın..."

Kulağımı dudaklarının arasına aldığında nefes alışım hızlanmaya başlamıştı..

"Seni sonsuza kadar bu odaya kilitlemek istiyorum.."

Yanağımı,boynumu,ensemi yakıcı öpücüklere boğarken ben ise sadece gözlerimi kapatmış gevşiyordum..eli ile yavaşça omurgamı takip ederken karnıma doğru inmesi ile sertçe yutkundum.

"Şş..böyle yaparsan seni asla bu odadan çıkartmam."

Eli daha da aşağı indiğinde başım dönüyordu..yastığa kafamı gömmüş ellerim ile sıkıyordum.
Göğsünü sırtıma bastırarak ona direnmemi önlüyordu,beni avucu ile tamamen kavradığında ağzımdan çıkan inilti ile kahkaha atmıştı.
Elini her düzensiz haraket ettirişinde çıkardığım sesler onu daha da mutlu ediyor gibiydi.
Gittikçe kasılıyordum,başım dönüyordu nefes alışım hızlanmıştı..artık tükenmek üzereydim beni okyanusunda gezintiye çıkarıyordu.
Karnım kasılıp tamamen gevşemek üzereyken elini çekmesi ile kala kalmıştım.
Beni tek eli ile hızlıca döndürüp üzerime çıkması ile şaşkınlıkla ona bakıyordum..yavaşça yaklaşıp gözlerimin içine baktığında ölmek üzereydim.

"Bu haline bayılıyorum..ama bu anı akşama saklamak istiyorum."

Yavaşça yukarı aşağı hareket ettiğinde karnına sürtünüyordum..son noktalarımdaydım ve dayanamıyordum,kendimi tamamen bırakmıştım.Kollarımı boynuna dolayıp kafamı boynuna kapandığımda kahkaha atmıştı.

"Dayanamadın ha?"

Kafamı kaldıramıyordum..boynundaki kokuyu içime çektiğimde daha da gevşemiştim..

"Elimde olsa seni buradan asla çıkartmam ama önemli bir toplantım var.."

Kafamı geriye çektiğimde ona dudak büzerek bakıyordum.

"Ah! Böyle yaparsan seni kesinlikle bu odaya hapis edeceğim!"

Alt dudağıma sertçe kapandığında iniltilerime hakim olamıyordum.
Ensesinden tutup kendime daha da bastırırken hızlıca geri çekilmişti,nefes nefese kalmıştık.

"Banyoya girmeliyim..ve benimle geliyorsun!"

"Ne?!"

Gözlerim irice açılmıştı beni hızlıca yataktan kaldırıp dudaklarıma yapışmıştı.
Banyoya gidene kadar beni bitirmek istiyordu.
Duşa girdiğimiz de sırtımı duvara yaslamış ve dudaklarıma tekrardan kapanmıştı.
Sıcak su vücudumuza akarken o ise dudakları ile beni öldürmek istiyordu.

Duşu bitirmek istemesekte ikimiz de giyinmeye başlamıştık,gözlerimi ondan alamıyordum.

"Demek burada kalmaya can atıyorsun?"

Yavaşça yaklaşıp elini belime sardığında gülümsemiştim.

"Eğer istersem burada tutar mıydın?"

"Sonsuza kadar!"

Kendine iyice bastırdığında kollarımı boynuna dolayıp dudaklarına kapanmıştım..

Yavaşça geri çekilip dudaklarımı büzdüğümde şaşkınlıkla bana bakıyordu.

"Gerçekten gitmek zorunda mıyız?"

Kahkaha atması ile yüzümde gülümseme oluşmuştu.

"Sınırlarını zorluyorsun."

"Zorlamak istiyorum.."

Yüzünde ciddi bir ifade oluştuğunda ona zaferli bir bakış atmıştım..çenesi gerilmişti ve gözleri dudaklarımı yiyip bitiriyordu.Kollarından sıvışıp çıktığımda kapıya doğru yürüyüp ona dönerek bakmıştım.

"Gitmiyor muyuz?"



Ofise geldiğimizde en ufak boşlukta bana dokunuyor ve okşuyordu ama artık gitmek zorundaydı..bütün gün sürecek olan işleri ve toplantısı yüzünden onu bütün gün göremeyecektim!

Gittiği zamandan beri burnumda olan kokusu karnıma bir ağrı bırakırken işlerimi zorda olsa bitirmiştim.Kahve içmek için dışarıya çıktığımda havayı ciğerlerime çekip derin bir nefes aldım..
Oturarak kahvemi içerken etraftaki insanları izliyordum..arkadaşları ile gezenler..sevgilisi ile oturanlar..ve çocukları ile vakit geçiren mutlu aileler..
Evet..çocuklar..sanırım bizim asla sahip olamayacağımız tek güzel şey..
Onunla olmak mükemmel bir duygu..ama ona bir çocuk veremem ki?...hem bu nasıl ilerleyecek?
İçimde oluşan garip bir his ile kendimi düşüncelere boğmuştum..onunlayken hiç birşeyi düşünmüyordum..ama bütün gün tek başıma düşünmek için uzun bir zamanım vardı.

Kafamı masaya koymuş gözlerimi dinlendirirken telefonuma gelen mesaj ile hızlıca telefonumu elime almıştım..onu özlüyordum.

GELEN MESAJ;
Benjamin:Dünkü apartmana geçmeni istiyorum çekmeceye anahtarları bıraktım.En kısa zamanda oraya geleceğim.Ah bu arada..Seni Özledim.

Yüzümde oluşan gülümseme ile hazırlanıp apartmana doğru yola çıktım..kafamda hala sorular varken biraz dalgınlaşmıştım.
Kapıdan içeri girdiğimde içeriyi inceleme fırsatını elde etmiştim..siyah ve beyaz tonları ile mükemmel dekore edilmişti..hava kararmak üzereydi ve odayı loş ışıklar kaplamıştı..koskoca şehri ayaklarınızın altına seren camların yanında kocaman bir yatak vardı..ve o yatak sadece bize aitti.
Dün geceyi düşünürken,yüzümün yandığını hissetmem ile dolaba doğru yöneldim.
Çekmeceyi açtığımda gördüğüm düzen ile gözlerim kamaşmıştı..elime aldığım tişörtü yüzüme yaklaştırdığımda burnuma dolan kokusu ile tekrardan gözlerimi kapatmıştım..
Bu koku...çok güzeldi..
Üzerime onun kıyafetlerini giymemle yatağa uzanıp yorganı üzerime çekmiştim..dışarıyı izlerken gözlerim kapanıyordu..yataktaki ve kıyafetlerindeki kokusu beni iyice mayıştırıyordu..
Fakat kafamda hala cevaplarını aradığım sorular vardı..

Onu mutlu edebilir miydim?

New York'un KalbindeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin