ZOMBİ:İNSANLIĞIN SONU

BÖLÜM 9: HASTALIKLI ŞEHİR

Brad "Aman tanrım bu,bu nasıl olur ama...

...............................

...... ..........

Brad çok şaşırdı , ne yalan söyliyim bende şaşırdım çünkü Brad şehrin bombalandığını söylemişti ama bombalan şehir değil, "ŞEHİRLERARASI ANA GEÇİŞ KÖPRÜSÜYDÜ."

Köprünün iki ucundada arabalar vardı aslında yüzlerce araba vardı.

Bu olay iyimi kötümü ayırt edemedim.

İyi yönü şehir hala erzak kaynıyordu, kötü yönü ise şehir de hala hastalıklılar olabilirdi.

Başka çaremiz yoktu şehre inecektik , erzağımız azalıyordu , Jim'i özlüyordum gözümü kapattığımda sarı saçları ,pembe yanakları gözümün önüne geliyordu.

.................. ......... ......

...................................

Hava hala aydınlıktı , artık saat kaç bilmiyorum birsüredir saate bakmamıştım.

Şansımıza hava güzeldi , havada birkaç parça buluttan başka birşey yoktu ha bide kargalardan başka.

Birkaç gündür duş almamıştım, ellerimde siyaha yakın kan izleri duruyordu.

Arabaya bindik , busefer sürücü koltuğuna Brad geçti.

Brad:Evet dostum, şimdi napıyoruz.

Ben de " Şehrin uç noktalarında erzak arayalım sonrasını düşünürüz" dedim.

Kafasını sallayarak onayladı.

Arabayı çalıştırdı, bir süre Brad'i izledim Siyah ,dalgalı, uzun saçları terden olsa gerek ıslaktı , üstündeki t-shirt de yer yer kanlar vardı.

Sonra gölgelikteki aynadan kendime bakmak için onu indirdim.

Sarıya yakın renkli saçlarım vardı bayağı kirlenmişti , haliyle birsüredir kendime bakamadım , yüzümde yine sarıya yakın kirli sakalım vardı sonra gözlerime baktım , yeşil gözlerimin içine baktım ve daldım aklıma Jane geldi , onunda çok güzel yeşil gözleri vardı biran yüzü aklımda canlandı.

Onu çok özlemiştim , elimde bir fotoğrafı da yoktu , işler karışmadan önce dağ evinde olduğu için bir haftadır görüşmüyorduk.

Yüzünü unutmaktan korkuyordum.

.....................

Bu dalgınlığımı bölen Brad'in yaptığı ani frendi , gölgeliği kaldırdım ve önüme baktım , ani fren yapmasını gerektirecek birşey göremedim ama ileride yol şehrin en uç kısmı olmasıma rağmen arabalarla tıkalıydı.

Brad bıçağı alıp arabadan indi ve arabanın önüne doğru baktı , arabanın içinden birşey gözükmüyordu.

Arabadan indim ve öne baktım.

Gördüğüm şey karşısında midem bulandı , bir ceset vardı.

Kafası patlamış , iki ayağı ve sol kolunun yarısı vücudundan ayrılmış bir şekilde yerde yatıyordu.

Cesedin üstünden arana geçmiş olmalıydı ki cesetden ilerideki yola doğru kanlı tekerlek izi vardı.

Brad arabaya girdi ve arkadan eşyaları aldı , iki çantayıda bana uzattı.