2.SEZON BÖLÜM 26 - UMUDUNU YİTİRME.

4.1K 204 25
                                    

#####
####
###
##
$

Dumandan gözgözü görmüyordu, alevler kimi bölgelerde yükselmeye başlamıştı.

Etrafımız parçalanan bedenler, çığlıklar ve hastalıklılar ile dolmuştu.

Ses hastalıklıları üstümüze çekmişti.

Tanrıya Şükür 'ki biz tehlikeli bölgeden uzaktık ama hastalıklılar tehtid yatatıyordu.

Brad:"Jason arkanda !"

Jason'a yaklaşan çürümüş beden kafasına aldığı sopa darbesiyle alaşşağı olmuştu.

Yüzü kanlar içinde kalan Bay Dany yanımıza geldi.

Dany:"Siz iyimisiniz ?"

Billy:"İyiyiz, insanların yardıma ihtiyacı var."

Billy doğru söylüyordu.

"Hiçkimse kendini tehlikeye atmadan kurtarmabildiği herkesi kurtarsın, Dany burada yıkılmamış ve güvenli biryer var mı ?" Dedim.

Dany:"Güvenli hiçbiryer yok ama yıkılmamış birtek B bloğun araba garajı ve ahşap bar binası var."

Jane:"Ben kadınları ve çocukları içeriye yerleştirip güvenliği sağlayabilirim."

Dany karısına bakarak Jane ile birlikte işleri üstlenmesini söyledi.

Ayaklarımızın altında ezilen bedenler ve yanık tahta parçaları gitgide artıyordu.

Rüzgar gülünün elektrik kabloları alev almıştı.

Alevlerin yavaşça çevrelediği yerlebir olmuş ev, mezarlığa dönmüştü.

Silahlarımızı elimize aldık ve etrafta yardıma ihtiyacı olan insanları aradık,

Erimiş bedenler etrafa iğrenç kokular bırakıyordu.

Derken tahta bloğun altında kalmış bağırsakları dışarı çıkmış çocuğa gözüm takıldı, simsiyah boncuk gözleri açık kalmıştı ve ağzından akan kanların izi kalmıştı.

Brad:" Hadi ama. " diyerek bize işaret etti ve koşmaya başladı.

Olanları gözlerimle gördüğümde şok oldum, hastalıklılar alevler içinde yürüyorlar ve bize yaklaşıyorlardı, kimisi kemiklerine kadar yanmıştı yürüyenimiyordu.

Yanarken çok daha korkunç bir hal alan hastalıklıların sayısı, dağ evinde ölenlerle birlikte gitgide artıyordu.

Her taraftan kesintisiz çığlıklar ve silah sesleri geliyordu.

Dumanlar gitgide artıyordu, şiddetini kaybeden yağmur alevleri söndürmeye yetmiyor üstelik rüzgar daha da şiddetlenmesini sağlıyordu.

Elinde eski bir tüfekle ailesini korumaya çalışan bir adamı farkettim, üzerlerine doğru gelen hastalıklıları vurmaya çalışıyordu.

Adamı işaret ederek "Brad."

Brad'de orayı görmüştü, hemen adama doğru koştuk, elimdeki silahla adamın küçük ve ağlayan kızına yaklaşmakta olan hastalıklıya bir el ateş ettim.

Hastalıklının çürümekte olan kafası karpuz gibi yarılmıştı.

Brad hemen adam ve ailesini arkasına aldı.

#####$$

$###$##

$$$$####

Uzaklardan bir ses "Brad, David...
Heeey."

ZOMBİ:İNSANLIĞIN SONUHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin