MEDYADAKİ TANITIM VİDEOSUNU İZLEYİP KANALIMIZA ABONE OLAN ETKİNLİĞE KATILIN !
Dany bizim tarafımızda bulunan, hâlâ hayatta olan ve rehinelere silah doğrultan 2 adamı kurşunlara dizmişti.
Dany:"Bu adamlara ne oldu böyle ?"
Arabaların arkasından dumanların içinden eli silahlı biri bize doğru geliyordu.
Bir ses:"Vuhuu, Ne patlamaydı ama, dimi seni pislik ha?"
"Ne diyorduk piç kurusu, yaşamak için öldür değilmi ?"
Dumanların içinden çıkan adam Jason'du.
=>=>=>=>
=>=>=>=>
=>=>=>=>
Billy:" Kulak zarımızı patlattın göt herif." Diye söylendi Jason'a.
Fakat Jason patlamanın etkisinden olsa gerek duymakta zorlanıyordu.
Jason:"Hey dörtgöz, dediklerini duyamadım bağırarak tekrar et." Diye bağırdı Billy'ye.
Brad:"Billy daha sessiz halledemezmiydin diyor." Diye bağırdı avazı çıktığınca.
Jason (Gülerek):"Biraz daha geç kalsaydım o koca beyninin içi mermi dolmuş olacaktı." Dedi.
"Dostum yetiştin." Diyerek Jason'un yanına gidip sarıldım.
Jason tekrar çok yüksek bir sesle :"Küçük bir kız çocuğu gibi davranmayı bırakta gidip birkaç şişe bira bulalım." Dedi kahkahalarla.
Jason:"Bu şerefsizlerin yanmış etlerinin kokusu beni acıktırdı." Dedi ironili bir şekilde.
Ortalığı kan gölü götürüydu, Jason'un yanına gidene kadar birkaç et parçasını botlarımla çiğnemiştim.
Karşı grubun aksine bizim grubumuzda pek bir yaralı yoktu, sesin etkisiyle kulaklarımız etkilenmiş ve çocuklar şok etkisiyle ağlamaktaydı.
Jane ve Dany'nin ekibi diğer insanlara yardım ediyordu.
Çok yüksek ses çıkmıştı ve etrafımız ıssız bir ormanla çevriliydi.
Çok geçmeden ormanda hırıltı sesleri yükselmeye başladı.
Topluluktan biri :"Aman tanrım, hastalıklılar yaklaşıyor." Diye bağırdı ve herkes panik havasına büründü.
Dany topluluğu sakinkeştirmeye çalışıyordu fakat bir işe yaramıyordu.
Hemen gidip Jane'i yanıma aldım.
"Bir arada kalmalıyız Jane."
Jane derin biçimde yutkunarak kafasını salladı.
Billy :"Hiçbir muhimmatımız yok, nasıl karşı koyacağız."
Brad Jason'a bağırarak:"Hemen yanımıza gel." Dedi.
"Çok açılmadan dağılın ve bulabildiğiniz her sivri, delici aletleri yüklenin." Dedim.
Jane yanımdan ayrılırken.
"Sen yanımdan ayrılmıyorsun." Dedim.
Etraf araba ve et parçalarıyla doluydu.
Herkes işe koyulmuştu, Jane bulduğu uzunca bir bez parçasından bohça gibi bir çanta yaparak sırtıma astı.
Birkaç adım ileride bir demir parçası buldum onu elime aldım.
Hemen yanındaki sivri kaporta parçasını Jane'e verdim.
Herkes yaklaşan tehlikelinin farkınaydı ve ayrılmalar başladı.
Dany:"Kimse ayrılmasın, beraber kalmalıyız." Dedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ZOMBİ:İNSANLIĞIN SONU
FantasyGözlerini Açtığında Dünya Eskisinden Çok Farklı Bir Yer Haline Gelmişti. Herşeyden Habersiz Kahvesini Yudumladı Ve Televizyonunu Açtı. Televizyondaki Haberler Onu Korkutmuştu Fakat Gerçek Olabileceğine İhtimal Vermiyordu. Birden Kapıdan Yumrukl...
