Bound To You

•6•

Medya: Wade'in evi hakkında az çok bir fikir sahibi olmanız için, hayal etmek size kalmış.
Bölüm daha çok part 1 gibi oldu.

"Merhaba Bayan Leeds, nasılsınız?"

Ned endişe ile Harry'e bakıyordu.

"Yapamayacak."

"Tabii ki yapacak. Annen Harry'e bayılıyor, unuttun mu?"

Peter kaşlarını kaldırarak Ned'e baktı, Ned kabul edercesine kafasını yana eğdi ve sonra salladı.

"Haklısın."

Üç arkadaş restoranın masasında oturmuş, hesabın gelmesini beklerken akşam olacak toplanma hakkında konuşuyorlardı. Ned'in aklına bir anda annesi gelmişti ve kesinlikle geç saate kadar kalmasına izin vermeyeceği ile yakınmaya başlamıştı. Harry gelen hesap defterine hızlıca kartını koyup geri yollarken çoktan Ned'in annesini arayıp telefonu kulağına götürmüştü.

"Ah evet, üçümüz biraz film izler ve gelecek haftanın fizik sınavına çalışırız diye düşünüyorduk."

Ned'in annesi Harry'i severdi, bu yüzden Harry kendisinin evinde kalacaklarını söylemişti.

"Gerçekten mi? Mükemmel! Birazdan gelip eşyalarını alabilir. Görüşürüz Bayan Leeds."

Harry karizmatik sesini kullanarak konuşmayı bitirdiğinde Peter gülmemek için dudaklarını birbirine bastırdı. Telefonunu cebine geri koyduğu anda pos cihazıyla bir garson geldi ve Harry şifreyi girerken konuşmaya başladı.

"Üçümüz bizim evde kalıyoruz, film izliyoruz ve fizik çalışıyoruz, yataklarımıza yatıyoruz ve sen sonraki gün öğlen eve gidiyorsun."

Ned bir sevinç nidasıyla Harry'e beşlik çakmak için elini uzattı.

"Sağol adamım."

"Ne demek."

Harry hafif ukala bir tavırla konuştu ve fişi ceketinin cebine atarken ayağa kalktı.

"Annecin pijamalarını ve diş fırçanı alman için eve gelmeni söyledi."

Harry alayla konuşurken Peter güldü ve Ned sadece derin bir nefes aldı.

"Tanrım..."

"Alfred, istersen yiyecek bir şeyler alabilirim."

Harry şoförüyle konuştuğunda adam minnettar bir edayla başını eğdi.

"Teşekkürler efendim, gerek yok."

Harry hiçbir zaman çalışanlara kötü davranmazdı, onlarla karşı hep sıcakkanlıydı. Sonuçta babasından çok onları görüyordu ve onlara babasından daha yakındı. Ne zaman bir yere gitse Alfred'e onunla gelip yemesi için konuşurdu ama Alfred bunun etik olmayacağını düşünüp, eh bir de babası Norman Osborn'a olan korkusundan, sanki onu azarlayacakmış gibi, hep arabada beklerdi. Harry de ısrar etmeyi bırakmıştı.

"Önce Ned'in evine gideceğiz, Alfred."

"Tabii ki efendim. Bay Leeds, hala aynı yerde mi oturuyorlar efendim?"

Ned kafasını yavaşça sallayarak onayladı.

"Bay Leeds, bunu sevdim."