Wade x Peter
~tüm hakları Peter'ın müzik listesinde saklıdır~
*The manip i use as this book's cover has made by a very talented artist, @hystu01 (ig), you can find the original edit on her profile.*
Genç adam sinirle çantasını yere fırlattıktan sonra başını ellerinin arasına aldı ve odasında volta atmaya devam etti.
Geleli iki gün olmuştu, bugün pazardı ve yarın okula gitmesi gerekiyordu fakat uyku ilaçlarının hepsini bitirdiğini fark ettiğinde ne yapacağını şaşırmıştı.
Wade'i arayabilirdi fakat gecenin bir yarısı onu uyandırmak veya rahatsız etmek istemiyordu.
Otel odasında film izleyip tembellik yaparak geçirdikleri günün akşamı Wade, Peter'ın yardımıyla çocukların uçak biletlerine bakıp onların koltuklarına uzak olan Business Class'tan bir bilet almış ve uçağı beklerken Peter'ın mesajlarıyla sürekli onlardan uzakta durmuştu. Uçağa önce onların girmesini beklemiş, görülmeyeceğinden emin olmuştu. Yanında sadece bir sırt çantası olduğu için de yere indiklerinde aceleyle oradan uzaklaşmıştı.
Tabii yolculuk sırasında Peter'ın, Harry'nin yanına otururken yüzünü buruşturması Harry'nin gözünden kaçmamıştı. Peter gözlerini ondan kaçırırken Harry şüpheli bakışlarını onun üzerinde gezdirmiş fakat şimdilik üstünde durmamaya karar vermişti.
Peter volta atmayı bıraktı, odasında öylece dikilirken sıkıntıyla bir nefes verdi. Saat üç olmuştu bile. Pes etti, bir müzik listesini açtı ve camının kenarına oturdu.
Wade'in geldiği zaman geçirdikleri gece aklına geldiğinde gülümsedi. Ona iyi gelen nadir şeylerden biriydi, elinde olsa yanından hiç ayrılmazdı fakat şu anda yapabildiği tek şey, tek başına camın kenarında otururken Wade'in yokluğunda sabah olmasını beklemekti.
Kafasını arkaya yaslayarak gözlerini kaparken hala birlikte geçirdikleri geceyi düşünüyordu.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Onun sıcak tenini, varlığının getirdiği güven hissini, sahiplenici tutuşunu, sinsi sırıtışlarını ve kendisinde uyandırdığı harika şeyleri.
Peter kaşlarını çatarken doğruldu.
"Tanrım..."
Elleri ile yüzünü ovuştururken kafasını iki yana sallayıp duruyordu.
"Hayır, hayır, hayır. Ona aşık falan değilsin. Sadece bir hoşlantı."
Dediklerine kendi bile inanmazken yüzünü buruşturdu.
"Sikeyim."
•••
Harry, Ned, MJ ve Rose kafeteryaya ilerlerken Peter her zamanki gibi göz altlarındaki morluklar ve yorgun bakışlarıyla onları takip ediyordu.
Her zamanki masalarının çevresine yerleşirlerken Peter onları izledi. Masaya oturmazken gergin bir şekilde ellerini ceplerine soktu. Herkes bakışlarını ona çevirdiğinde kararsızlıkla arkadaşlarına bakıyordu.