•36•

3K 169 83
                                    

Medyanın mükemmelliği...

Genç adam kızarmış gözlerini ovalarken oturduğu yerde geriye yaslandı. Wade'in ona söylediği şeylerden ve bir süre birlikte uzandıktan sonra Wade bitkin düştüğü için kısa sürede uyumuştu, Peter ise onun üzerini örtmüş ve May'e telefonda üstü kapalı bir açıklama yaptıktan sonra eve gittiğinde 'her şeyi anlatacağına' söz vermişti, tekrar Wade'in yattığı odaya girip bir daha da çıkmamıştı.

Harry'ye sarıldı, dakikalarca. Ardından onu gitmesi için ikna etmişti ve Wade ile yalnız kaldığından beri bir an bile yanından ayrılmamıştı.
Saat kaçtı farkında değildi fakat gözlerini bir saniye için kapatsa Wade kaybolacakmış gibiydi, yatağın yanındaki koltukta kaşları çatılmış uyuyan adamı izlerken burukça gülümsedi.

Her zaman tıraş olurdu, kayıp olduğu süre içinde sakalları çıkmıştı. Peter elinin tersi ile adamın yanağını okşadı. Onunkine kıyasla açık kumral saçları ve kirpikleri, biçimli kaşları ile mükemmel görünüyordu, yaralarına rağmen.

Wade'in uyuduğu süre boyunca Peter doktorun dediği gibi gece bile kırıklarına her saat buz koymuş ve onu dikkatle izlemişti.
Uykusuzluktan doğru düzgün düşünemiyordu bile fakat Wade iyi olana kadar istese de uyuyabileceğinden emin değildi.

Wade'in ay ışığının aydınlattığı yaralarını izleyerek belki de kendisine bu kadar acı çektirmemeliydi ama kendine engel olamıyordu. Yataktaki bedenin bir anda kasılması ile doğruldu ve yanan gözlerini kırpıştırdı. Beden bir kez daha kasıldı, Wade'in elleri belirli aralıklarla hareket etmeye başladı, yerinde kıpırdandı.

Genç adam doğruldu ve Wade'e eğildi. Derin ve sık nefesler alıyordu ki bu kırıkları için hiç iyi değildi, Peter onu daha fazla kıpırdanmaması için nazikçe kavradı ve sarstı.

"Wade."

Hala uykuda olan adamın gözünden birkaç damla yaş yastığa damladı, kafasını iki yana sallıyorken Peter endişelenmeye başlamıştı.

"Wade, uyan."

Onu birkaç kere sarsmasının ardından, Wade aniden doğruldu ve bu hareketi ile hemen sonrasında acıyla inledi. Genç adamın gözleri korkuyla açıldı ve elleri tekrar geniş omuzları kavradı.

Wade tekrar uzanmaya yeltenmeden ağzına dolan kan ile yüzünü buruşturdu, Peter komidindeki bir kağıt havlu ile onu Wade'in ağzına götürdü ve ardından başka bir tane kopararak adamın ağzını sildi.

Verdiği bir bardak suyu Wade içerken onun sırtını ovaladı.

"Doktor bunun olabileceğini söylemişti, iyisin."

Wade'i sarsan konu ise o değil gibiydi, gördüğü rüyanın etkisinden hala çıkamamıştı.

Genç adamın elini kavrayarak bir nefes verdi.

"Gitme."

Gördüğü rüya öncekilerden çok daha beterdi çünkü bu sefer acı çeken o değildi. Peter, kendisinin başına gelen her şeyi yaşarken elinden hiçbir şey gelmemişti.

Soğuk parmaklar Wade'in yüzünü ve saçlarını okşarken genç adam yatağa oturdu. Nefeslerini dizginlemesi için Wade'i rahatlatmaya çabalarken konuştu,

"Hiçbir yere gitmiyorum, yanındayım."

Dudaklarını Wade'in nemli alnına bastırdı ve arkasındaki yastıkları dikleştirdikten sonra onu nazikçe yatırdı.

Wade uykuya tekrar yenik düşmeden önce zar zor konuşabilmişti,

"Uyu."

Peter tuttuğu ele dudaklarını bastırdı.

Bound To YouHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin