•53•

2.3K 140 251
                                    

Wait for it...

May, Peter'ın Wade'in evinden döndüğü sırada aldığı ve odanın duvarına dayadığı sörf tahtasından bakışlarını çekti.

"Bu da ne böyle?"

"Bir hediye."

May dolapta yer kalmadığı için kapının üzerine askı ile sabitlenen birkaç takıma başından beri büyüttüğü gözleri ile baktı.

"Wade'den."

Kadın bakışlarını kıyafetlerden zar zor çekti ve yeğenine baktı.

"Bir hafta sonu yoktum. Sadece bir hafta sonu. Ayrıca bunları sana nasıl alabildi Peter?"

Genç adam omuz silkti.

"Öğrenciler de ailesi sayesinde bir şeyler alabilir."

Net konuşmayarak, ortaya sıradan cümleler attığına kendini inandırarak vicdanını hafifletmeye çalışıyordu.

"Onunla tanışmak istiyorum."

"May, hayır! Olmaz."

"Neden? Onu seviyorsun ve,"

Kadın odada bulunan hediyelerde gözlerini gezdirdi.

"Onun da seni sevdiği ortada."

"O..."

Boğulduğunu hissederken bisiklet yakalı tişörtünü çekiştirdi ve sessizce yutkundu.

"O çok utangaç."

May bıkkın bir ifadeyle yeğenine baktı.

"Onunla tanışacağım."

Odadan çıkmadan önce,

"O takımları iyi değerlendirsen iyi olur!"

Genç adam kapanan kapı ile tuttuğu nefesini verdi ve kendi kendine mırıldandı,

"Sen bir de bana yaptırdığı yeleği gör."

Sıkıntıyla bir iç çekti ve üzerini giyindikten sonra telefonunu cebine atarken odasından çıktı. Evin kapısına ulaştığı sırada salondan gelen ses ile duraksadı ve oraya baktı,

"Bebeğim artık araba da mı sürüyor?"

May duygulanmış bir ifade ile yeğenine bakarken Peter kafasını iki yana sallayarak gülümsedi. Kadın o kapıdan çıkmadan önce,

"Ehliyetini aldıktan sonra bana bir fotoğraf at."

"Fotoğraf falan atmayacağım, geldiğimde görürsün!"

Merdivenlerden indiği sırada cep telefonunu çıkardı ve son aramalardan Wade'in adının üzerine basarak kulağına götürdü. Kısa bir süre içinde arama cevaplandı ve hemen ardından,

'Seni özledim.'

Peter buna gülümserken,

"Sana da merhaba."

'Nerdesin?'

"Evden şimdi çıktım, çocuklarla buluşacağız. Belki sonra sana gelirim diyordum."

Apartmanın kapısını açtı ve kendini dışarı attı. Hava soğumadan önce son birkaç gün güneşini veriyordu, Peter teninde hissettiği sıcaklık ile mayışırken gülümsedi ve spor ayakkabıları ile birkaç kere sekerek ilerledi.

'Güzel, evde değilim ama sana konum atarım.'

"Tamam... Çocuklarla nerede buluşacağımı merak etmiyor musun?"

Bound To YouHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin