•42•

2.4K 158 229
                                    

'Pes etmezsen onu yer yüzünden silerim, Wade. İyiliği için bunu bir düşün. Eğer onu bırakmazsan, ben ayırırım ve sonu bugünkü gibi hafif bitmez.'

Telefonun kapandığını belirten ses Wade'in kulaklarına dolarken yaşlı gözlerini kapattı.

Thomas'ın bunu neden yaptığına anlam veremiyordu, gerçi böyle bir şey yapması için onun gibi bir adamın sebebi olmasına gerek yoktu.

Ve Wade Peter'ın daha fazla zarar görmesine sebep olamazdı.

Düşünceleri başını ağrıtırken derin bir nefes verdi ve eğdiği kafasını kaldırarak hastane yatağında uzanan Peter'a baktı.

Beklerken çok fazla kan kaybetmişti, iki üniteden fazla nakledilmesi gerekmişti ve bu süreçte Wade'in tek yapabildiği hastane odalarının dışında çaresizce beklemek olmuştu. Ölüm tehlikesini atlatsa da Wade'in kalbindeki ağrı fazlasıyla rahatsız ediciydi.

Ayağa kalkarken burnunu çekti ve genç adama doğru ilerledi. Ona eğildi ve alnına dudaklarını hafifçe bastırdı. Sadece biraz geri çekilirken, hala üzerine eğildiği genç adamın yumuşak ve dalgalı saçlarını okşadı. Alnını onunkine dayarken mırıldandı,

"Seni seviyorum ve daha fazla zarar göremezsin.
Sözümü tutmadığım için bana kızacaksın... ama yapmak zorundayım. Seni bırakmak zorundayım."

Wade kendini suçluyordu, Peter onu o halde beklerken neredeyse kan kaybından ölecekti ve Wade onu yalnız bıraktığı için kendinden nefret ediyordu.

Odadan çıkmadan önce genç adama son kez baktı, dışarıda onu bekleyen Rose ayağa kalkarken gözleri tekrar yaşarmaya başlamıştı bile.

"İyi, değil mi?"

"İyi olacak."

Bensiz daha iyi olacak.

"Rosie, senden bir şey istemek zorundayım."

Abisi gözlerindeki acı çeker bir ifadeyle Rosaline'e bakarken, genç kız aynı şekilde kaşlarını çattı.

"Onu terk edemezsin."

"Yarın taburcu olacak ve sen çıktığınızda ilk uçakla onu eve götüreceksin. Sakatlanan bacağından yara aldı, halasına fazla zorladığını ve üzerine düştüğünü falan söyleyebilir."

Rosaline gözyaşlarını tutamazken abisine doğru bir adım attı.

"Wade—"

"Şimdi gideceğim, görüşmem gereken biri var ve bunu çözmeye çalışacağım."

Kardeşinin karşısında duruşunu koruyamazken kendisi de ağlamaya başlamıştı.

"Onu korumaya çalışıyorum."

Rosaline dudaklarını birbirine bastırırken kafasını salladı.

"Biliyorum... Şimdi ne yapacaksın?"

"Ona bunu yapan herifi bulacağım ve bir daha yürümemesini sağlayacağım."

Ses tonu sertleşirken kızarmış gözlerine donuk bir ifade yerleşmişti.

"Babam denecek herifi hapse tıkma girişimlerim bu sefer de iyi şekilde sonuçlanmazsa..."

"Bir daha Peter'ı görmeyecek misin?"

O pislik herifi öldüreceğim.

"Boşver.
"Lütfen ona iyi bak Rosie."

Bound To YouHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin