Bound To You

•8•

Wade telefonundan gelen bildirim sesleriyle gözlerini araladı ve esnedi. Bir süre yatakta öylece yattıktan sonra terasın açık kapısından gelen temiz havayı içine çekti ve doğruldu. Kendini çok dinç hissediyordu. Telefonuna gelen mesajlara baktı. Asistanının attığı; şirketin ortak olmak istediği büyük bir markanın, yeni koleksiyonu sunumda çok beğendiğini ve anlaşmaya sıcak baktıklarını içeren mesajını okuduğunda keyifle sırıttı.

Telefonunda rastgele neşeli bir şarkı açtı ve küçük hareketlerle dans ederek banyoya ilerledi. Diş fırçasının alt katta, kendi odasındaki banyoda olduğunu hatırladığında aşağıya adımlandı ama merdivenlerin ortasında durdu ve ilk başta neden bu kata çıktığını hatırladı. Dünü. Ve şu anda yatağında uyuyan Peter'ı. Elini alnına vurdu ve sıkıntıyla inledi. Wade cinsel tercihlerinin farkına çoktan varmıştı zaten ama tanrı aşkına, o resmen bir çocuktu! Bunu nasıl yapabilmişti? Gerçi bunları düşünürken hareketlenip odaya çoktan girmişti ve yatağında huzurla uyuyan genç adamı gördü. Sıkıntıyla derin bir iç çekti ve bir süre onu izledi. Dalgalı saçları dağılmış ve bir kısmı alnına düşmüştü. Yüzünün bir kısmını yastığa gömmüştü ve yastıkla sıkışan yanağıyla şaşırtıcı derecede şirin görünüyordu.  Yorganı bir tarafa itmişti ve ona bol gelen kıyafetler bedeninden biraz sıyrılmıştı. Wade onun açıkta kalan sırtını incelerken kafasını iki yana salladı ve banyosundan gerekenleri alıp koşar adımlarla odadan çıktı.

•••

Peter odanın dışından gelen Harry'nin sesini duyduğunda bir anda uyandı.

"Peter!"

Üstündeki kendine ait olmayan kıyafetleri ve bulunduğu odayı incelediğinde gözleri yuvalarından çıkacakmış gibi açıldı.

Bir saniye, tüm gece uyumuş muydu?

Dünü hatırlamaya çalıştığında gelen tek sonuç başındaki ağrı ve midesindeki garip histi.
Geceye dair neredeyse hiçbir şey, en önemlisi de buraya nasıl geldiğini hatırlamıyordu ve Harry ona tekrar bağırırken kıyafetlerini aramaya başladı. Yatağın kenarındaki boxerını gördüğünde duraksadı. Yavaşça bakışlarını aşağıya çevirip beline bol gelen eşofmanın altındaki, kendine ait olmayan iç çamaşırını gördüğünde gözleri daha da açılırken kendininkini eline aldı ve odadan ses çıkarmamaya özen göstererek çıktı. Parmak uçlarında yürüyerek kapıyı kapattı ve arkasına dönmeden şok içinde yürümeye başladı.

"Peter, nerdesin?"

Peter'ın sırtı birinin göğsüne çarptığında hızla arkasına döndü fakat o kişinin Harry olduğunu görünce rahatladı. Derin bir nefes verdi ve tek elini en iyi arkadaşının omzuna koydu.

"Peter? Neredeydin, iyi misin sen?"

Harry soruları sıralarken Peter şaşkınlıkla konuştu.

"Harry,"

Harry merakla kaşlarını kaldırdı.

"Evet?"

"Dün gece uyudum. Bütün gece uyudum."

"Ne? Sen ciddi misin?"

Peter gülümseyerek kafasını sallarken tekrar konuştu.

"O kadar aydan sonra ilk defa."

Harry gülümsedi.

"Seni daha çok sarhoş etmeliyiz o zaman."

"Diğerleri nerede?"

"Ned aşağıda, etrafı toplamaya başladı bile ve Rose da mutfakta. MJ de en son onunla konuşuyordu."

Peter önden ikisi aşağıya indiklerinde Harry kafası karışmış bir şekilde Peter'a baktı.