Bound To You

•32•

Wade kendisini tutan kayışları çekiştirirken dişlerini sıktı. Ter damlaları vücudundan süzülürken sinirle soludu ve karşısındaki adama baktı.

Soluk mavi gözler Wade'in bedeninde gezinirken, adamın yüzünde pis bir sırıtış belirdi.

"Beni dinlemeliydin, Wade. Bize katılsaydın her şey daha güzel olurdu."

"Sana ve babam denecek herife katılacağıma ölürüm daha iyi."

Nefretle ela gözlerini mavilere dikti. Saçlarını kazıtmış, kemikli bir yüze sahip adam başını iki yana salladı.

"Ah, Wade... Seni mükemmel yapabilirdim."

Wade'e doğru eğildi ve ellerini onun bağlı olduğu sandalyenin iki yanına koydu.

"Aslında bakarsan, baban döneklik yaparak benimle anlaşmasını bozduğundan, deneklerim azalıyor."

Bir elini kaldırarak Wade'in dudaklarına götürdüğünde, Wade anında kafasını geri çekti.

"Oldukça sağlıklısın, bana lazım değilsin fakat..."

Doğruldu ve sandalyenin çevresinde dolanmaya başladı.

"Seni bir daha bırakmayı düşünmüyorum."

Adımlarını durdurdu ve arkasından Wade'in kulağına eğildi.

"Küçük sevgilinin yüzünü bir daha görebileceğini de."

Wade kayışları tüm gücüyle çekerken adam sadece güldü.

"Tarzının bu olduğunu bilmiyordum Wade, daha farklı olduğunu düşünmüştüm."

"Onun kılına bile dokunursan seni gebertirim. Olabilecek en acı verici şekilde gebertirim."

Mavi gözlü adam duygulanmış gibi yaparak abartılı bir edayla elini göğsüne götürdü.

"Ne kadar da tatlı."

Yüzü bir anda ciddileşti ve Wade'in önünde durdu.

"Seni kendim gibi yapacağım Wade ve bir daha eski hayatına dönmek istemeyeceksin. Hem küçük sevgilin senin ne bok yediğini öğrendiğinde de özleneceğini sanmıyorum."

"Ben hiçbir şey yapmadım, öğrendiğimde çekip gittim.
Sizin insanlara yaptığınız bu aşağılık şeylerin zerre içinde olmak istemiyorum, başından beri istemedim."

"Evet ama o bunu bilmiyor, değil mi? Gizli bir kutu gibi yaşıyorsun Wade, o çocuğun senin hakkında bildiği şeyler iki basamaklı sayılara çıkamaz. Sence böyle bir şeyi öğrense, inanmakta güçlük çeker miydi?"

Adamın ela gözleri, omuzları düşerken umutsuzca yere kaydı.

"Seni tanımıyor."

"Benim öyle bir insan olmadığımı biliyor, inanmayacaktır."

"Göreceğiz."

Odadan çıkmadan önce, omzunun üzerinden Wade'e baktı ve keyifle sırıttı.

"Bir insan için kendini bu kadar paraladığını daha önce görmemiştim, anlaşılan değerli ha? Umarım senin ağzından laf almak istediğimde işime yarar."

Wade'in düşmüş omuzları anında kalktı ve gerildi, doğrulurken uzaklaşan adamın arkasından bağırdı,

"Ona dokunma!"

Ela gözleri çaresizlik ve endişe içinde parladı, bağlı olduğu kayışlardan kurtulmak isterken kanamaya başlamış bilekleri canını yakıyordu.