•46•

3.2K 145 289
                                    

Peter üzgün bakışlarını karışısındaki adamda gezdirirken mırıldandı,

"Wade, hastaneye gidebiliriz."

"Önemli değil, bir süre sonra geçecek."

Wade ferahlamak adına yüzüyle birlikte kumral saçlarını hafifçe ıslattı ve havluyla kurulanmadan önce lavabonun kenarlarına sıçrayan kanı suyla temizledi.

Peter Wade'in söylediği şeyden tatmin olmazken kaşları endişe ve hüzünle daha da çatılmıştı, dudakları istemsizce büzülürken Wade yüzünü sildiği havludan kafasını kaldırdı ve tezgaha oturmuş onu bekleyen genç adamın saçlarına bir öpücük kondurdu.

Peter Wade'in ona eğilmesinden faydalanarak kollarını ona sararken kafasını göğsüne yasladı ve kalp atışlarını dinlerken gözlerini kapattı.

"İlaçlara devam etmiyor musun?"

"Yarın tekrar başlayacağım."

"Wade!"

"Senden ayrı kalmakla başa çıkmak kolay değildi, içkilerle tepkimeye girmesi muhtemel ve ben daha ölmeye hazır değilim."

Genç adam derin bir nefes verirken alnını az önce yaslandığı göğüse dayadı.

"Üzgünüm."

Ensesinde gezinen parmaklar onu gevşetirken Wade'in az önce öksürmekten çatallaşan sesini işitti,

"Üzülme, buna değecek bir şey değil."

Peter sıkıntıyla inlerken adam kısa bir şekilde güldü ve genç adamı daha o kollarını kendisinden ayırmadan önce dizlerinin altından kavrayarak kucağına aldı.

Onu daha iyi kavramak için kolları arasında bir kere zıplattı ve eli genç adamın kalçasına inerken banyodan çıktı.

"İyileşmesi gerekirdi, neden hala bu haldesin?"

Wade Peter'ı yatağa bırakırken derin bir nefes verdi ve yanına oturdu.

"Sana kızgındım, acısını bir şeyden çıkarmam gerekiyordu... Ya da birinden."

Peter hala anlamamış bir şekilde karşısındaki adama bakarken Wade devam etti, 

"Sana bacağın ilk sakatlandığı  zaman, iyileştiğinde bir yere götüreceğimi söylemiştim, hatırlıyor musun?"

"Evet."

"Birkaç saat öncesine kadar maçtaydım."

"Peki ne zamandan beri?"

"Seni okuldan almaya gelen sikik çocuğun teki dudaklarına yapıştığından beri."

Peter dudaklarını birbirine bastırırken yutkundu, diyebilecek bir şeyi yoktu.

"Biraz'cık' darbe almış olabilirim. Eminim bir süre sonra geçer."

"Wade..."

Peter Wade'in adını sitemkar bir şekilde inlerken kaşları tekrar üzüntüyle çatıldı. 

"En ufak bir şey hissedersen hastaneye gideceğiz tamam mı?"

Wade onu onaylarken ince yorganın altına girdi ve genç adamı kendisine çekti.

"Benim için endişelenme."

"Şöyle söylemeyi kes."

"Endişelenmeyi kes o zaman."

"Kesmeyeceğim."

Bound To YouHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin