Hocayı beklemeye başladım. Ama hoca gelmemişti. 15 dakikadır hocayı bekliyorduk ama daha hoca gelmemişti. Artık merak etmeye başlamıştık. Sonra nöbetçi öğrenci gelip sınıfa öğretmeninizin önemli bir işi çıktığı için gelemeyeceğini dersin boş olduğunu söyleyip sınıftan çıkmıştı. Nöbetçi gittikten sonra sınıf coşmaya başlamıştı. Bende bir taraftan seviniyor bir taraftan hocayı merak ediyordum.
Boş ders bitince herkes zilin çalmasıyla dışarıya koşturmaya başladı. Sanırsan ilkokuldalar futbol oynamak için saha kapmaya gidiyorlar.
Tae'nin yanına gidip hadi kantine gidelim deyince oda onayladı. Seul Bi'yide alıp kantine indik ve masa tuttuk. Bu sefer sütleri centilmenlik yapıp Tae almıştı. Elindeki sütlerden birini alıp teşekkur ettim. Seul Bi konuşmaya başladı;
-Sizce bay jeon neden derse gelmemistir.
Tae söze atılarak;
-Neden olacak nöbetçi işinin çıktığını söyledi ya.
-Ama önemli bir işi çıktığını soyledi.
-Önemliyse önemli Seul Bi ne yapalım yani. Bizi ilgilendirmez.
-iyi
-iyi
Zil sesini duyup sınıfa girdik. Bu derste boştu. Bu ders uyumak istediğim için uyumustum. Dersler gelip geçmişti çıkışa 5 dakika kala resmen dakkikaları sayıyordum. Zil sesini duymamla dısarıya kosturup hemen evime doğru yol aldım. Nedense yorgun hissediyordum. Bir an önce eve gidip güzel bir duş almak istiyordum. Eve vardığımda kapıya beş kez tıklatmama rağmen kimse açmamisti. Bende çantamdan anahtarımı alıp kapıyı açtım. İçeri girdiğimde anne diye bağırdım ama annem cevap vermemisti. Demekki evde yoktu. Babam zaten yurtdışında iş gezisindeydi 1 ay boyunca gelmeyecekti.
Yukarı merdivenlerden çıkıp üstüme rahat birşeyler giydim ve televizyonun karşısına oturup film açıp izlemeye başladım. Filmin ortalarına doğru telefonum çalmaya başladı. Bende telefonumu açıp konuşmaya başladım;
-Alo kimsiniz.
-Merhaba ben hastaneden arıyorum. Bayan kim'in nesi oluyorsunuz.
-Kendisi benim annem. Kötü birşey olmadı değilmi.
-Anneniz ağır bir şekilde trafik kazası geçirdi şuan ameliyatta .
-Nee
Adamın böyle demesiyle bütün dünyam yıkılmıştı. Annem benim herşeyimdi. Ondan başka kimsem yoktu. Babam vardı ama ona böyle yakın değildim.
-******hastanesine gelebilirmisiniz.
-H-hemen geliyorum.
Koltuktan kalkıp hastaneye doğru yol aldım. Taksiye binip hastaneye giderken bir yandan şoföre daha hızlı olamazmısınız derken diğer yandanda ağlıyordum. Taksiden inip parayı ödedikten sonra hızlı bir şekilde koşarak hastaneye doğru yöneldim. Gözüm hiçbir şey görmüyordu. Hızlı olucam diye bir tane kişiye çarptığımı fark etmemiştim. Adamın elindeki yemekler yere dökülmüştü. Özür dilemeden ordan uzaklaşıp bir tane gorevliye;
-Bakarmısınız acaba bayan kim hangi odaya kaldırıldı.
-Biraz önce trafik kazası geçiren bayan kim mi.
Adam öyle deyince ağlamam daha da şiddetlenmişti.
-Evet o.
-Kendisi şuan ameliyatta galiba.
-Ameliyathane ne tarafta.
Adam bana ameliyathanenin yerini tarif ettikten sonra ameliyathaneyi bulmaya gittim. Bulduğumda kapıda beklemeye başladım. Yaklaşık 1 saat sonra doktor ameliyathaneden çıkmıştı. Doktor bana yaklaşarak;
-Hastanın neyi oluyorsunuz.
-Kendisi benim annem.
-Başınız sağolsun hastayı kaybettik.
Doktor sözünü söyledikten sonra yanımdan ayrıldı. Resmen yıkılmıştım. Annem nasıl olurda beni bırakıp gidebilirdi diye düşünürken ağlamam şiddetlenmiş gözlerim kapanmaya başlamıştı. Daha fazla dayanamayarak kendimi bıraktım ve gözlerim artık kapanmıştı.
Bu bölümünde sonuna geldik. Umarım beğenirsiniz. Sizi seviyorum.
Vote atmayı unutmayın.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
math teacher
Fanfic- tamamlandı Hae Rim ögretmenine aşık olmakla en büyük hatasını yapmıştı...