Diyarın en güzel ovasına inşa edilmiş ateş kabilesinde özellikle son bir haftadır tatlı bir heyecan vardı. Ateş bükücüler, zihincilerden sonra ve hatta zihincilerden bile insanı daha çok korkutan kişilerdi. Parmaklarının arasında oynadıkları ölümün kendisiydi çünkü. Mağrur insanlar oldukları kadar fevrilerdi de. Ateş bükücülerin sinirli yapısı herkes tarafından bilinen bir gerçekti ve bir ateş bükücüyü şakaya almak doğru değildi.
Dört element arasında en üstün olan ateş diğer elementlerin önünde asla boyun eğmezdi. Ateş kabilesi de bu yüzden hep üstün olan kabileydi. Asırlardır Byun soyunun o güvenli kanatlarının altında yaşıyorlardı. Byun soyu diğerleri gibi değildi. Onlar lanetlenen zihincilerden hemen sonra dünyaya gönderilmiş elementçilerdi. Tanrı'nın verdiği kanı asilce taşıyorlar ve normal bir ateş bükücünün yapacaklarından hep bir adım önde gidiyorlardı. Asla soy atlamamışlar ve asla soylarını yarı yolda bırakacak davranışlarda bulunmamışlardı. Adaletliydiler. Ellerinde ki gücü hiçbir masumu incitmek için kullanmamışlardı. Diğer kabilelerin kalbi de ateş kabilesinde atardı çünkü ateş kabilesi eri olan Byun soyunun veliahdından habersiz kuş uçmazdı.
Son soy geçişinde er olacak genç bir adam bağlanma törenini yapmamış onun yerine uzak diyarlarda bulunan ve başkasına bağlı olan bir kadını gelini olarak kabilesine getirmişti. Byun soyunun o hatasız kâğıdı ilk siyah noktasını almıştı böylece. Uzak diyarlardan gelen gelinin doğum yapamaması ise ikinci siyah noktanın kâğıda yayılmasına neden olmuştu. Yıllar sonra gönderilen erkek evladın, gelinin annesi tarafından lanetlenmesi üçüncü siyah nokta, doğan erkek evladın Byun soyuna yakışmayacak şekilde sıska ve erişkin olmaması son nokta olmuştu.
Son soydan itibaren kirlenmeye başlamıştı Byun soyunun yarattığı o mükemmel beyaz kağıt. Yavaşça içlerini çürüten bir olay haline gelmişti o siyah noktalar. Yine de asilliklerinden azıcık bile ödün vermemişlerdi. Gururlulardı ve soy sürecek oğullarına ilk öğrettikleri şey dürüst ve onurlu birer insan olmaları gerektiğiydi.
Yine de kötüydü... Evim ve benim insanlarım dediğin insanların arasında kötücül muhabbetlerin malzemesi olduğunu bilmek. Ki ateş kabilesi eri kendine bağlı olduğu halkı bir kez olsun yıpratacak bir şey yapmamıştı. Onun tek hatası sevmek olmuştu. Başka bir diyardan, saçlarına sümbül çiçekleri astığı, simsiyah saçlı bir kadını çok sevmek olmuştu. Ona dokunduğu zaman titrediği, nefesinde hayat bulduğu, gözlerinde boğulduğu bir kadını sevmek olmuştu. Ve ona göre bu hata dünyanın en güzel hatalarından birisiydi elbet.
Daha önce böylesi bir fedakârlık ve aşka şahit olmamış ateş kabilesinde çok konuşulmuştu bu aşk ve hala konuşulmaya devam ediyordu istemsizce.
Ateş kabilesi telaşlıydı son bir haftadır çünkü gelecekte ki erleri evliliğin ilk adımını atmaya hazırlanıyordu. Ateş bükücüler için aile şeref ve namus anlamına geliyordu. Aile her şeydi. Bir karı ve kocanın arasında olanların hepsi mahremdi ve asla itaatsizliğe gelemezlerdi. Aldatmak fıtratlarında yoktu ve bir kocanın karısına yükümlülükleri azımsanmayacak kadar fazlaydı. Çünkü diğer kabilelerin aksine ateş kabilesi için kadınlar çok değerliydi.
Onlar hayattı. Onlar doğurandı. Onlar can verendi. Onlar her şeydi. Onlar olmasaydı eğer belki de dünya bu kadar güzel bir yer haline gelmezdi. Kadınlar genelde erkeklerden bir iki yaş büyük olurdu evlenirken. Böylece uyumları da bir olurdu. Küçük kız çocukları küçüklükten hem bir savaşçı hem de birer anne olarak yetiştirilirdi. Çünkü kadınların bütün sorumluluğu çocukları hakkındaydı. Çocuğun günahı kadına kesilirdi. Çocuk kadının terbiyesini alırdı. Kurallar alaşağı edilmiş bir kabileydi ateş kabilesi.
Zina en büyük günahlardan birisiydi belki de. Özellikle toprak kabilesi gibi yabanice davranmazlardı. Anne ve babası belli olmayan bebeklerin sayısı neredeyse sıfırdı. Çünkü direnmesi gereken bir aile kavramı vardı. Aile bereketti. Aile huzurdu. Aile dayanağının dışında olan her şey ise boştu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mind, Element and Time [Tamamlandı]
FantasyDerler ki Tanrı oyun oynamayı severmiş. Oyun oynamayı sevdiği için ilk önce dünyayı ve daha sonra hayvanları yaratmış. Yarattığı seksen bin alemde en mükemmelini yaratmak istemiş ardından ve yarattığı yeni iki ayaklı canlıların adı insanmış. Tatmin...