Ara tatil için az bir zamanları kalmıştı, ara tatil için azalan zaman bitiş sınavları için de azalan zaman anlamına geliyordu. Özellikle son sınıflar bu yüzden ortak salona ya da kütüphaneye sığmıyordu. Yemek salonu da öğrencilerin çalışması için açılmıştı. Tam bir belirsizlik ortamında ve sessizliğin hakim olduğu şatoda arada bir öğretmenler kontrol ediyordu herkesi. Hala yemekten sonra ki iki saat kuralı geçerliydi. Çünkü tehlike çanlarının nereden geldiğinden habersizlerdi. Tehlike bulunana kadar da onlara emanet olan öğrencilere iyi bakmaları gerekiyordu.
"Neden bu hafta bu kadar ödev verdi ki?" Kyungsoo sızlanıp alnını masaya dayamıştı. Diğer öğretmenler ucundan insaflı davranmış olsa bile Zihin ve Element Tarihçesi II öğretmeni Bayan Yoo Sung Ara hiç mi hiç insaflı davranmamıştı.
"Tam tamına üç büyük parşömene yazmamızı istedi değil mi?"
Baekhyun kafasını salladı boşluğa bakarak. Hepsi Jimin'in kütüphaneden dönmesini bekliyordu. Zaman bekçileri ve bükücüleri hakkında kitap almak için onu görevlendirmişlerdi. Ders kitaplarında çok detaya girilmeden anlatılıyordu bir şeyler ama Profesör Yoo özellikle onlara karşı nasıl savunulur onu yazmalarını, öğrenmelerini istemişti. Ki hepsi de biliyordu... Profesör Yoo anladıklarından emin olana kadar onların yakasını bırakmazdı.
"Ne yapıyorsunuz bakalım?" Suho, Luhan ile birlikte gelmiş ve Luhan'ın kitapları da Suho'nun kolları arasındaydı. Son zamanlarda aralarında olan belirsizliği herkes gözle görüyor gibiydi. Luhan, Suho'ya daha çok uzaktan davranıyor olsa da Suho başarılı bir şekilde onu kendine çekiyordu. Onlar dörtlü ittifaktı. Suho, Luhan, Lay ve Hoseok. Lay'in onlardan uzak durması, Suho ve Luhan'ın arasında ki artan çekim ve Hoseok'u yok saymaya başlamalarından beri bozuluyordu sanki.
Özellikle Taehyung onlara dikkatle baktı. Taehyun zaten her şeyin farkındaydı ama onu pek kimseler dinlemezdi. Pek kimseler dinlemediği içinde bildiklerini içinde yaşamaya karar vermişti. Nasılsa kendi abisi bile onu pek ciddiye almıyordu ve biliyordu Taehyung bunun nedenini, yaşı küçük olduğu için hor görülüyordu.
Tuhaf hava Kyungsoo'nun gülümsemesi ile son bulmuş Hoseok'un gelişi ile şenlenmişti sanki. "Zihin ve Element Tarihçesi II." Dedi sanki iğrenç bir şeyden bahsediyormuş gibi Kyungsoo.
"Hadi ama, ben çok severdim o dersi." Doğruydu. Luhan'ın bir kez bile aksatmadan girdiği derslerden birisiydi.
Suho, Taehyung'un bakışlarını üzerinde hissettiğinde ona baktı gülümseyerek. O günden sonra hep böyle bakıyordu Taehyung ona. Biraz hayran olmuş şekilde. Çünkü biliyordu Baekhyun ya da kendisi küçücük bir koru kocaman bir alev haline getirmeyi öğrenememişti henüz. "Sana öğreteceğim endişelenme." Baekhyun'un duymasından çekinerek en alt sesiyle fısıldadı Suho. Taehyung gülümsemiş gözleri parlayarak hızla kafasını sallamıştı.
"Hem bize sorun belki size yardım edebiliriz." Dedi Suho sohbete katılarak. Yanlarında üç tane yedinci sınıf vardı nasılsa ve grubun diğer yedinci sınıfı Lay masanın en ucunda oturuyor bir kez bile olsun onlardan tarafa bakmıyordu. Suho bakışlarının kitlendiği yere bakmaktan vazgeçmişti Luhan koluna dokunurken. Hala o günden kalma içinde birçok hırs barındırıyordu.
"Yarın akşam yine sınıfları temizlemeye kalacaksın değil mi?" Jongdae altın kalpli olmalıydı çünkü Suho'nun yaptığı şey ciddi sonuçlara neden olacak bir şeydi ama yine de Jongdae ona basit bir temizlik cezası vermişti.
"Aslında alt sını---" Suho'nun konuşmasını bölen Jimin'in kocaman kalın kitapları tam masanın ortasına koymuş olmasıydı.
"Profesör Yoo sizi çok zorlamış sanırım." Hoseok gülerken kitaplardan birine uzandı ve onu Luhan'la Suho takip etti. İlk önce Luhan'ın gülümsemesi solmaya başlamıştı. Üçlü bir şeylere anlam veremiyor gibi ilk önce kitaplara sonra da ödevi bu kitaplardan yapacak diğerlerine baktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mind, Element and Time [Tamamlandı]
FantasíaDerler ki Tanrı oyun oynamayı severmiş. Oyun oynamayı sevdiği için ilk önce dünyayı ve daha sonra hayvanları yaratmış. Yarattığı seksen bin alemde en mükemmelini yaratmak istemiş ardından ve yarattığı yeni iki ayaklı canlıların adı insanmış. Tatmin...