16.Bölüm *Bol Oksijen, Bol Elijah.*

944 73 44
                                    

İyi okumalar...
Bölüm şarkısı: Gide me Love olsun...

Gözlerimi mutlu bir şekilde açtım Neden bilmiyorum ama bugün için heyecanlıydım. Bugün Elijah ile buluşacaktım bundan olabilir miydi? Yok canım daha neler genel olarak sahi ben şuan ne yapıyordum.

 2 kardeşi birbirine düşürmek mi?

 Katharina gibi olmak mı?

Ya da bir zamanlar Damon ve Stefan'a Katharina'nın yaptığını yapan Elena gibi mi yapıyordum?

Hayır! Kesinlikle böyle yapmıyordum. Sonuçta Elena ve ya Katharina gibi biriyle sevgiliyken diğerine azda olsa ümit vermiyordum. Ya da diğerine aşık olup sevgilimi bırakmamıştım. Yani benim durumum böyle değildi.

Ben ne Elijah'la ne de Klaus'la şuan sevgili değildim. İkisiyle de konuşabilirdim bu normaldi ama dediğim gibi sevgilim değildi ikiside. Bu yüzden bir problem yoktu. Ama yine de içim rahat değildi. Artık bir karar vermek istiyordum. Neyse bu kadar düşünmek başımı ağırttı, tabi diğer bir ihtimal aşağıdan gelen takırtı sesleride olabilrdi.

Ah! Sanırım Damon krep yapıyordu. Gülerek yatağımdan çıktım. En iyisi güzel bir duşa girmekti. Elijah ile buluşacaktım ve hazırlanmam lazımdı, doğruca duşa girdim.

Güzelce duşumu yaptıktan sonra bornozumu giyerek gardırobumun karşısına geçtim. Biraz bluzlarıma bıkındım. Sarı bluzum da karar kıldım. Bugün kendimi neşeli hissediyordum ve sarıyı da en çok neşeli olduğumda giyerdim, sarı benim rengimdi! Askıyla birlikte giymek için yatağıma fırlattım. 

Altına da kot şortumu giymeye karar verdim. Yatağın üstünden sarı bluzumu da alarak hızla üstüme geçirdim seçtiklerimi. Saçlarımı ise her zaman ki gibi açık bırakmaya karar verdim sonuçta fazla da özenli durmamalıydım yani özel bi çaba harcadığımı falan düşünmesindi kimse. Makyaj masama geçerek şeftali tonlarında bir ruj biraz rimel ve ince bir eyeliner'de karar kıldım. Makyajımda bittiğine göre artık hazırdım. 

(Ayakkabıları istediğiniz gibi düşünün şapkası çanta yok!)

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

(Ayakkabıları istediğiniz gibi düşünün şapkası çanta yok!)

Ayakkabılarımı da ayağıma geçirip merdivenlerden hoplaya zıplaya indim. Benim bu neşeli hali mi gören Stef ve Damon şaşırmıştı. Kahvaltı masasına yaklaştım Damon'ın yaptığı iğrenç ama ona güzelmiş diyeceğim kreplere bir göz gezdirip mutluluğum yerlere düşmeden kreplerden gözümü çekerek gülümsemeye devam ettim.

Tabi bu sırada masanın başında oturan Damon'a arkadan sarılıyordum. İkisine baktığımda pek bir şey yemiyorlardı ve yine dertli dertli içiyorlardı, sanırım beni kahvaltıya beklemiştiler. Ne kadar düşünceli abilerim var! Ne kadar yardım sever ne kadar da iyiler! Ah tabiki dalga geçiyorum inanmadınız değil mi böyle düşündüğüme :) 

Hala Damon'a sarılı duruyordum ve Sevgili abim ağır abi havasından ödün vermiyordu ama sırıtıyordu da. Bu arada kızlar söylememe gerek yok herhalde Damon'ın sırıtınca ne kadar da yakışıklı olduğunu. Stef'e baktığımda kahkaha atarak gülmeye başladı.

BİZ AYNIYIZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin