Bölüm sonunda ki size bıraktığım notu okursanız çok güzel olur...Sınır:50 Vote 100 Yorum..
Orada bir yerlerde minik bir yıldız var ona basarsan severek okuduğun bu kitabı öne çıkarmış olacaksın şimdiden teşekkürler...
Medyaya yine bir edit bırakıyorum izlemek istersen bakarsın...
İYİ OKUMALAR...
Genç adam yaptığı telefon görüşmesinden sonra sinirle sağa sola gidiyordu, bu halleri Caroline'ı ne kadar korkutsa da sormaya henüz ceasret edememiş Klaus'un konuşmasını ve anlatmasını bekliyordu. Klaus bir süre daha sinirle volta atmaya devam etti, en sonunda Caroline daha fazla dayanamayarak konuştu.
''Neyin var Klaus, seni bu kadar sinirlendiren ve kızdıran şey ne banada söyler misin?''
Klaus volta atmayı kesip sinirle Caroline'a bakıp konuştu
''Abilerin ve arkadaşların Caroline, Abilerin ve arkadaşların abimi öldürmüşler!!!''
Klaus sonunu hırlayarak söylemişti adeta öfkesini kontrol edemiyor kendine hakim olamıyordu, hoş böyle bir durumda Klaus gibi bir adamın rahat olması da beklenemezdi doğrusu aslına bakarsanız kimse böyle bir konuda rahat olamazdı ki.
Caroline duyduklarının şokuyla Klaus'a bakmaya devam etti ve korkarakta olsa sordu
''Elijah mı?''
Klaus Caroline'ın aklına ilk önce Elijah'nın gelmiş olmasına ayrı sinirlendi, Elijah'nın ölmüş olabileceği düşüncesine ayrı sinirlendi. Adeta tıslayarak konuştu.
''Elijah'yı değil merak etme!''
Caroline derin bir nefes alırken Klaus'un sinirlenmesine anlam veremedi tamam Elijah ile görüşmüş olabilirdi ama bu hep böyle mi olacaktı her Elijah'nın adını andığında Klaus böyle kızacak, sinirlenecek miydi?
''Klaus sakin olur musun aklıma ilk önce o geldiği için sordum.''
''Tamam''
''Abimler bir kökeni öldürmeyi nasıl başarmış olabilirler ki''
Klaus Caroline'ın cümlelerinden sonra duraksadı, son akmeşenin yandığını söylemişti Rebekah, demek ki bir parçasını daha bulmuşlardı. Eğer bağı bozdurmasa bir kaç dakika daha geç kalsaydı kendisi şuanda yok olacaktı bunu düşününce daha da sinirlenmişti.
Sahi neden böyle önemli bir işi kendisi takip etmemişte Rebekah'ya bırakmıştı neden olacak çünkü Caroline'la ilgileniyordu bu da Klaus'un aklını karıştırıyor belkide zayıflamasını sağlıyordu. Bir saniye daha duraksadı Caroline'ın bu işle bir ilgisi olabilir miydi? Onu kandırıyor olabilir miydi? Hızla Caroline'a döndü
''Belki sen biliyorsundur ne dersin Caroline''
Klaus bariz şüphesini saklamadan adeta iğneleyerek Caroline'a yöneltmişti sorusunu. Caroline duyduğu ve içindeki şüphnin gayet net olduğu cümleyi algılamakta zorlandı, ne yani Klaus onu mu suçluyordu.
''Ne demek istiyorsun Klaus açık konuş!''
''Ne demek istediğimi gayet iyi anladın bence Caroline, tüm bunlar oyun muydu? bana benim aklımı karıştırmak için mi geldin, beni oyalamak için miydi bütün bu yakınlaşmamız bana bunu nasıl yaparsın nasıl beni öldürmeleri için onlara yardım edersin!!''
Caroline işittiği sözlerle etrafa saçılan kalbinin parçalarını nasıl toplayacağını düşündü o saniyelerde. Klaus'un onu suçlaması yaşadıkları şeyleri onu kandırmaya yorması her şeyin yalan olduğunu ima etmesi oldukça kırmış ve kızdırmıştı Caroline'ı duygularını gizlemeden açıkça konuştu.
![](https://img.wattpad.com/cover/106262238-288-k760365.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BİZ AYNIYIZ
Vampirosİkisi de aslında aynıydı kız ne kadar inkar etmeye çalışsa da birbirlerinin eksik parçalarıydı onlar. Yalnızlardı, asla en sevilen olamadılar, ilk tercih değillerdi. Onlar sadece sadakatle aşkla bağlı birini istediler. Klaus Mikaelson yalnızlığı...