Şaşkınlığımız gözlerimizden okunurken kapıda dikilen Can’a baktık. Gülümsemesine eklediği muzip bir bakışla bizi süzdü, işte tamda o an yerin dibine girme fikri beynimi ele geçirdi. Yanaklarımın domates ile yarışırmışçasına kızardığını hissettiğimde Kerem’i üzerimden itip yağa kalktım.
Of ya! Üzerimde mini şort ve askılı pijamalarımla öylece dikiliyordum. Tam o an ateşimi ölçmeye kalksam derecenin çatlayacağına yemin bile edebilirdim.
Can, gülümseyerek kaşlarını kaldırıp Kerem’e öyle bir bakış attı ki Kerem anında bana bakıp eliyle merdivenleri gösterdi.
Yeterince utanmış bir şekilde merdivenleri çıkarken Can kapıyı kapatıp, gülerek koltuğa oturdu. Arkamı dönüp Kerem’e baktığımda tek eliyle ensesini ovuşturup orta sehpanın üzerine Can’ın tam karşına geçti.
Kerem: “Can sen gerizekalı mısın?” Ateş saçan gözlerini Can’a dikti.
Can: “Abi, bu kadar sinirleneceğini bilseydim hiç bölmezdim.” Kahkahası tüm evi inletir cinstendi.
Kerem: “Sessiz ol.” İşaret parmağını Can’a doğrultup kaşlarını kaldırdı.
Can: “Tamam, gideyim o zaman ben.” Gülümsemesini hiç bozmadan ayağa kalktı.
Kerem: Can –
Kerem cümlesini tamamlamadan Can lafa atladı.
Can: “Değilim.” Tek elini havaya kaldırdı.
Kerem: “Ne değilsin?”cevap beklercesine Can’a baktı.
Can: “Gerizekalı mısın demeyecek miydin?”
Kerem: “Hayır. Onu demeyecektim.”
Can, tekrardan oturup öylece Kerem’e baktı.
Kerem: “Ben bir Zeynep’e bakayım.”
Ayağa kalkıp merdivenleri çıkmaya başladığında Can’ın sinir bozan imalı sesi duyuldu.
Can: “Bak tabi, siz takılın… Buradayım ha ben…”
Yatağıma oturmuş bin bir türlüşekle girerken kapıda Kerem’in sesi duyuldu. Saniyesinde ayağa kalkıp kapıyı açtım. Kerem, kapının kenarındaki duvara yaslanmış bir şekilde meşhur gülümsemesiyle bana bakıyordu.
Derin bir iç çektiğimde dudaklarımı büzüp Kerem’e baktım. Dudaklarımı büzdüğüm an Kerem kocaman bir kahkaha patlattı.
Kerem’in kahkahası ile aynı anda sinirli bir şekilde arkamı dönüp, saçlarımı savura savura trip atarak yatağıma tekrar oturdum.
Kerem, içeriye girip ardından kapıyı kapattığında yanıma gelip tam önüme oturdu. Tek eliyle çenemden tutup yüzüne bakmamı sağladığında az önceki gülümsemesini hiç bozmadan gözlerini gözlerime sabitlemiş bana bakıyordu.
Kerem: “Zeyneeepp…”
Başımı sağ sola sallayıp tekrar dudağımı büzüp, başımı da yana eğip Kerem’e baktım.
Kerem: “Zeynep, yapma şunu.” Elini saçlarıma götürüp, diğer eliyle de belimden tutup kendisine çekti.
Dudaklarımı dudaklarıyla buluşturduğunda kendimi geriye çekip mırıldandım.
Zeynep: Daha az önce rezil olduk Kerem!
Gözlerini dudaklarımdan ayırmadan, dudaklarıma yaklaşarak birşeyler söyledi.