4: Uyku.

15.6K 358 56
                                    


Buraya geleli neredeyse bir hafta olmuştu. Evde bir hayalet gibi dolaşıyordum. Ruhumu sömürüyordu. Daha ne kadar dayanacaktım? Hayatım boyunca burada kalamazdım. Henüz sadece bir hafta geçmesine rağmen sömürülmüş hissediyordum. O benim umutlarımı çalmıştı. İlklerimi çalmıştı. Duygularımı çalmıştı. Beni sömürmüştü. Artık eski Ay olamıyordum. O sıradan yaşantılı çocuk olamıyordum. Ben bütün gün ağlamak istiyordum. Ama onun beni tekrar aynı şekilde kırbaçlamasından o kadar korkuyordum ki... Saat sabahın ikisiydi. Uyuyamıyordum. İçimdeki huzursuzluk çok büyüktü. Gözümden akan yaşı elimle sildim.

Saat 07.00. 5 saattir ya tavanı izliyordum ya da ağlıyordum. Kapım aralandı, vücudum kaskatı kesildi. Bu saatte niye kalkmıştı? Kapıyı arkasından kapattı ve usulca bana yaklaştı. Fısıldadı, "Ne zamandır uyumuyorsun?" Cevap  vermedim. Başımı onu görmeyecek şekilde tekrar yerleştirdim. Kolumu okşadı. "Yanında yatacağım." dediğinde "Yatmayın." dedim sessizce. Yorganı kaldırdı ve içine girdi. Beni dinlemiyordu. "Bana adınızı söylemediniz." dedim. "Adım Ilgar." dedi ve bana arkamdan sarıldı. Zaten uyuyamayışım yetmiyormuş gibi bir de şimdi yanıma yatmıştı. "Sen ağladın mı?" diye sorduğunda kaskatı kesildim. Hâla beni kırbaçlamasını aklımdan çıkaramıyordum. Korkuyla, "Ha-hayır." dedim. "İyi o zaman. Uyu şimdi." dedi. O yanımda yatarken uyuyamıyordum. Bana sarılmasını engellemek için biraz hareket ettim. Kollarını benden çekti. "Bana dön." dedi. Ona döndüm. Kaşları çatılmış beni izliyordu. "Masumsun." dediğinde güçlükle gözlerimi kapattım. Beni bana anlatmasını dinlemek istemiyordum. Ellerini saçlarımda hissetmemle huzursuzca kıpırdandım. Bana dokunmasını istemiyordum. "Ben seni çok uzun zamandır takip ediyorum Ay. Sen hep benimdin." diye fısıldadığında bunları duymamış olmayı diledim. "Uyumadığını biliyorum." dediğinde gözlerimi açtım. "Ne söylememi bekliyorsunuz ki?" dediğimde güldü, "Bir şey demeni beklemiyorum." dedi. "Siz yanımda yatarken uyuyamıyorum." dedim. "Alışsan iyi olur." dedi ve alnımı öptü. Yutkundum. Hep mi benimle yatacaktı? "Başını göğsüme yasla." dedi. İstemediğim halde başımı göğsüne yasladım. Kollarıyla beni sardı ve saçımı öptü. Huzursuzca gözlerimi kapattım. Bu adamdan iğreniyordum. Hem de çok.

Aceleyle yataktan doğruldum. Yanımda Ilgar yoktu. Saate baktım: 8:00. Yaklaşık 40 dakikadır uyuyordum ama lanet olsun ki yeniden uyanmıştım. Tekrar uyuyabilmek adına gözlerimi kapattım.

"Ay, çabuk kalk ve bana kahvaltı hazırla." diye bağırmasıyla yataktan doğruldum. Saat kaçtı ki? 08.30. Ben hiç mi uyuyamayacaktım? Aşağı inip ona baktım. Çoktan giyinmişti. "İşe mi gidiyorsunuz?" diye sorduğumda başını evet anlamında salladı ve ekledi, "Bana yumurta yap." Ona yumurta yaptıktan sonra tabağa koyup ona uzattım. Yemeye başladı. "Ben, tekrar yatağıma gidebilir miyim?" diye sordum. Başıyla beni onayladıktan sonra tekrar yemeğine geri döndü. Bu saatten sonra uyumayı planlamıyordum. Sadece onun gitmesini bekleyecek ve daha sonra da televizyon izleyip bir şeyler yiyecektim.

KÖLE(gay) //ASKIDAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin