little man big problems | yoonmin

Keşke ondan önce öğrenseydim

Gerçekten hyung bazen neden kendinden beş yaş küçük biriyle takıldığını sorguluyorum. Ben senin yanında çocuk gibi davranmamaya çalışıyordum ama kabul etmem gerekirse gerçekten bazen çocukluğum tutuyordu. Bana hiçbir zaman kaba olmadığın için teşkkür ederim.

Çocuk gibi davranmamaya çalışsam da beni hep öyle davranmama zorluyorsun. On altı yaşımdan beri asabilik var zaten üstümde. Acaba nedeni kim?

Sensin hyung. Seni sevsem de bazen benden çocukluğumu çalmış olduğunu düşünüyorum. Çünkü seninle tanışıp takılmaya başladığımızdan beri büyük insanlar gibi davrandım. Ya da davranmaya çalıştım. Bu benim için bazen sıkıcı oldu ama çoğu zaman seninle çok eğlendik.

On altı yaşımdaydım. Çocuk değildim yani ergendim. Topluca gece yarısına yakın bir zamanda sahile gitmiştik. Topluca dediğim Tae, Kook, Namjoon, Hoseok, Jin, senin sevgilin Chaeyoung ve de Chaeyoung'un kuzeni Jennie. Keşke kızlar gelmeseydi diye geçirmiştim içimden. Erkek erkeğe takılırdık. Şimdiyse laflarımı, hareketlerimi firenlemem gerekiyordu.

Sahile gitmeden önce markete girip bir araba dolusu bira, abur cubur falan almıştık. Bunu hep yapıyorduk hyung tayfamız belliydi zaten ama bu sefer sevgilin ve sevgilinin kuzeni de vardı. Niye vardıysa..

Her neyse bizimle olmaları ilk başlarda sorun değildi. Hepimiz gülüp eğleniyor, içiyor, dans ediyorduk. Sahilde de yalnızdık yani ortam baya fenaydı. İçkiye dayanıklı sayılırdınız hyung ben, Tae ve Kook'ta yeni içicilerdendik. Tae kötüydü ama Jungkook ve ben iyi sayılırdık.

Hoseok ve Jungkook hopörlörden açtığımız kız grupları şarkılarında dans ediyor, hepimizi güldürüyorlardı. Çok iyi dans ediyorlardı. Ben cebimdem paralarımı çıkarıp onlara saçtım. Artık gülmekten yanaklarım ağırıyor, gözlerim sulanıyordu. Gerçekten beraberken o kadar eğleniyorduk ki hyung hala o günlerin daha uzun sürmüş olmasını dilerim.

Bir süreden sonra biz gülmekten, çocuklar danstan yorulmuştu. Hepimiz kumların üstüne serdiğimiz koca örtüye yayıldık. Jin hyung'un bacağına yattım bende. Saçlarımı okşamaya başlamadan okşayacağını tahmin etmiştim. Bana biraz anaç davranıyordu. Şikayetim yoktu. Harika yemekler yapıyordu.

Chaeyoung'ta senin kucağında oturuyordu hyung. Senin ellerin de onun belindeydi. Benim modum düşmüştü. Senden dolayı mı yoksa uykumun geldiğinden dolayı mı bilmiyordum ve saçlarımı okşayan Jin hyung'un ve de bana sırnaşmaya çalışan Jennie'nin hiç yardımı olmuyordu.

Jennie'yle tanışıyorduk bizim okuldaydı. Chaeyoung'un kuzeniydi. Gerçekten bana çok yılışık davranıyordu hyung. Bazen ses etmiyordum ama böyle modum düşükken de dayanamıyordum gerçekten.

"Jennie senin uykun gelmedi hala dönün siz isterseniz." dedim Chaeyoung'la beraber gitmelerini umarak. Jin hyung sessizce güldü. Oysaki sadece arkadaşımın uykusuz kalmaması, yarın okulda dersleri iyi dinlemesi için diyordum.

"Evet biraz mayıştım eve gitsem iyi olacak." dedi Jennie. Başka bir şey isteseydim de olacak mıydı cidden? Bıyık altından gülüyordum.

Böyle demesine rağmen iki dakikaya yakın oturdu. Neden gitmiyordu ki? Ona döndüm. Bana bakıyordu.

"Jimin Jennie'yi eve bırakır mısın?" dedi Chaeyoung.

Aşırı sinirlenmiştim. Ben onun bakıcısı mıydım? Tamam hyung sizden küçüktüm ama ayak işlerinizi yapmazdım. Siz yaptırmıyordunuz ama Chaeyoung hep Jennie'yi şuraya götür buraya getir diyordu. Sen neden olaya el atmıyordun ki? Çok sinirliydim hyung. Sanada, onada.. aslında hepinize. Neden 'Jimin bizimle takılacak' demiyordunuz ki? Beni göndermekten zevk alıyordunuz. O zaman beni bir daha çağırmamalıydınız. İçimde kopan isyanlara tezat dışım yavru bir kediydi.