Hyung seninle tanıştığımız ilk günü hatırlayınca hala aptallığıma ağlayasım geliyor. Tabi sakın deme şuan aptal değil misin diye. Aptalım zaten ama keşke daha geç farketseydin bunu.Annem hep pimpirikli bir kadındı sende biliyorsun zaten. Markete giderken bile evde tek kalmayayım diye beni de hep yanında götüren biriydi. E hal böyleyken üç saatlik yol süren teyzeme giderken de beni evde tek bırakamazdı. Hasta olduğumdan dolayı beni de karlı havada dışarı çıkarmak istememişti. Burada devreye sen giriyordun.
Annem seni bakıcı olarak çağırdı. Seninle tanışıklığımız yoktu hyung. Ama annelerimiz liseden arkadaştı. Sewon teyzeyi ben tanıyorum çünkü annem size gelirken hep beni de getiriyor ama sen hiçbir zaman evde olmadığın için tanışamamıştık. Her neyse seni aramış ve sen de tatlılıkla kabul etmişsin annem söyledi. Emindim ki hyung içinden sövmüşsündür. Neden durup dururken bir bakıcı olasın ki? Ama hep kibar biri olduğundan laf edememişsindir.
Annem hazırlanırken beni uslu durmam, seni yormamam ve çocukça davranmamam için uyarıyordu. Ama hyung senin yüzünden zaten ergenliğe erken girmiştim. Annem bunu bilse sana kızardı. Ya da bana kızardı. Ona göre suç yine bende olurdu. Sen bakıcım olmak dışında başka ne yapmıştın ki? Anneme göre hiçbir şey. Bana göre...söylemek istemiyorum bile.
Kapı çalınca annem gülerek kapıya koştu. Seni çok seviyordu hyung. Çünkü onun yiğeni gibiydin. Kapıyı açıp sana kocaman sarıldı senin o an ki şaşkınlığını unutamam. Sevimliydin hyung. Ve şaşkındın. Ve de tatlı.
"İçeri gir Yoongi. Kocaman olmuşsun sen ya, ne kadar da yakışıklısın öyle." demişti annem. Utanmıştın. Kafanı yere eğip gülmüştün. Teşekkür edip bana dönmüştün.
"Merhaba Jimin, seninle tanışma fırsatımız olmadı değil mi?" demiştin yüzünde tatlı gözükmeye çalıştığın gülümsemen ile ama yapmacıktın hyung. Zorla geldiğini o zaman anlamıştım.
"Y-yok." demiştim. Kekelediğim an kendime sinirlenmiştim. Senin karşında kendimi ezik hissetmiştim.
"Yoongi ben." demiştin elini uzatıp. Ellerin kocamandı. Tenin de bembeyazdı hyung. Hala D vitamini yetersizliğinin olup olmadığını sorguluyorum. Nasıl bu kadar beyaz olabilirdin ki?
Uzattığın elini sıktığımda güldün bana. Ellerim sana komik gelmişti. "Ne kadar minik ellerin var." demiştin. Bununla hala dalga geçiyorsun zaten.
"Onlar da benimle beraber büyüyorlar işte senin gibi kocaman ellerim olsaydı komik dururdum." demiştim. Tam bir çocuktum hyung. Çocukluğumun son zamanlarıydı ama. Sonrasında aniden büyümüştüm. Senin yüzündendi.
"Doğru söylüyorsun." diyip gülmüştün yine. O sırada annem çantasını alıp kabanını giyiyordu.
"Ben gidiyorum o halde. Jimin sakın yaramazlık yapma. Yoongi bir şey olursa hemen beni ara. Size iyi eğlenceler çocuklar." demişti annem. Bense içimden hiç eğlenceli geçmeyeceğini düşünüyordum. Yanılmıştım değil mi?
"Görüşürüz bayan Park." deyip hala üzerinde duran montunu çıkarmıştın. Kapıyı kilitleyip salonda benim oturduğum koltuğa arkadan zıplayıp oturdun. Beni ürkütmüştün. Bakışlarımı sana çevirmiştim. Bana bakıp gülmüştün. Komik olan neydi ki? Sana bir çok hareketim komik gelirdi zaten.
"Çok tatlısın Jimin kaç yaşındaydın?" demiştin yanaklarımı sıkıp. Hyung seni ilk gördüğüm anda sadece yakışıklı ve havalı olduğunu düşünmüştüm. Ama çok dahası vardı.
"On üç yaşındayım hyung sen kaç yaşındasın?" dediğim an yine gülmüştün. O an biraz kırılmıştım. Benimle dalga geçtiğini düşünmüştüm. Sonrasında bana sesimin anime karakterleri gibi ince olduğunu söylemiştin. Sana göre dublaj sanatçısı olmalıydım.
"On sekiz yaşındayım."
"Okula gidiyor musun?"
"Evet lise son ya sen?"
"Ortaokuldayım."
"Anladım. Derslerin iyi mi?"
"Fen hariç iyi."
"Neden fen hariç?"
"Pek sevmiyorum."
"Anladım."
Bu konuşmamızdan sonra uzun bir süre konuşmadık. Sen telefonunu çıkarıp biraz takıldın ben de kucağımdaki Iron Man oyuncağımla oynuyormuş gibi seni izledim. Bu oyuncağımı en yakın arkadaşım Jungkook almıştı.
"Hyung çok yakışıklısın, idol olmayı düşündün mü?" demiştim. Bu dediğimi hala hatırlayınca çok utanırım. Çocuktum evet ama sen bunu peşini hala bırakmıyorsun. Hala beni bu dediğimle dalgaya alıyorsun. Biraz gıcıksın hyung.
Dediğim seni yine güldürdü bu sefer gözlerini kapatıp karnını tutarak güldün. Koltukta geriye yaslandın. Seni görünce ben de güldüm. Çünkü gülüşün, diş etlerin, yaslanışın falan tatlıydın işte.
"Hayır Jiminie hiç düşünmedim ama şarkı yazıyorum." dedin sonra sakinleşince. Bu beni şaşırmıştı hyung. O zamanlar şarkı yazmakla şarkıcı olmanın farkını bilmediğimden senin ünlü olduğunu sanmıştım. Sen gidince annemin telefonundan Tae ve Kook'la konferans yapıp ünlü biriyle tanıştığımı söylemiştim. Onlara yalandan bizim çok iyi arkadaşlar olduğumuzu falan söylemiştim. Keşke gerçekten sadece en iyi arkadaşlar olsaydık.
"Hyung bu çok havalı." demiştim. Şaşkınlığımdan başka bir şey soramamıştım zaten sorsam sadece kendine ait şarkılarının olduğunu anlardım. Ama hyung istesen idol olurdun ki. Rap yapışın ve yazdığın sözler çok havalı. Ama olmanı hiç istemem. Bir kere bana prodüktörlük yapmak istediğini söyleyip benim fikrimi de almıştın ya ben de şiddetle reddedip garanti bir meslek değil falan demiştim. Hyung ben sadece kıskançlık yapıyordum özür dilerim. Zaten etrafında sürüyle kişi var ünlü olursan artık bana vakit ayıramazsın. Bencilim ben bunu sen de pekala biliyorsun.
Sonrasında biraz televizyon izleyip biraz abur cubur yemiştik. Sen bana abur cubur yediğimizi anneme söylememem için yemin ettirmiştin. Music bank izleyip idol noonalar hakkında konuşmuştuk. Sen çok fazla noona tanıyordun. Bana seksi bulduklarını saymıştın. Bense sadece Hyuna noona'yı tanıyordum. Bence çok seksiydi ama annem onun kliplerini izlememe izin vermiyordu pek. Ama Jungkook ve Taehyung ile gizlice izliyorduk.
Çok eğlenmiştik hyung. Sana tekrardan gelmeni, Kook ve Tae'yle de tanışmanı ve film gecelerimize katılmanı teklif etmiştim. Tekrardan bana gülüp olur demiştin. Çok sevinmiştim hyung. Gerçekten fazla sevinmiştim. Keşke seni o zamanlardaki gibi hep abim olarak görebilseydim.
~
Hyung yazmaktan gına geldi fkcksllss
ŞİMDİ OKUDUĞUN
little man big problems | yoonmin
Fanficjimin küçüktü ama hissettiği duygular buna tezattı. #homophobia #friendstolovers