Bunu anlamanızı beklemiyorum

3.4K 359 157
                                    


"Bu gece partiye gidiyoruz."

Kapının açılmasıyla düşüncelerimden ayrılıp yatakta doğruldum. Hava kararmıştı. Yoongi'nin gülümseyen yüzü o kadar parlaktı ki onu görünce odanın çok karanlık olduğunu anlamıştım.

Ayağa kalktım ve yanına gidip ışığı yaktım. Tepki vermem için yüzümü inceliyordu. "Aslında partilik bir havam yoktu ve senin arkadaşlarınlayken rahat edemiyorum." Elini kolumda hissettim. "Sadece bedava içki ve müzik için gidiyoruz."

"Kalitesiz müzik."

"Sadece içki ve sarhoş olup öpüşmek için o zaman."

Güldüm kafamı geriye atıp. "Onu burda da yapabiliriz?" Ellerimi omuzlarına yerleştirdim. Hafifçe sallanıyorduk.

"Annenler aşağıdayken olmaz." Olmazdı. Ama partilik havam yoktu işte. Şuan kalabalıkta olmak istemiyordum. Yoongi'yle yalnızlığı paylaşmak beni mutlu ediyordu. Kafamı omzuna yasladım. "Tamam." Eli saçlarımı okşarken açıkta kalan boynuma dudaklarını bastırdı "Hyunglar da gelicek mi? Öyleyse Tae ve Kook'u da çağırayım?"

"Bilmiyorum Jiminie."

"Aranızda bir şey yok değil mi?" Bunun olmasını istemezdim. Beraber takılmamızı çok fazla seviyordum. Hem kararıma göre ilk başta onlara açılacaktım. Çok yakın bir zamanda olacaktı bu.

"Sanırım eskisi gibi takılmıyoruz. Bugün onları görmezden gelemez misin eğer ordalarsa? Kimseyle konuşacak havam yok." Yoongi döndüğünden beri içime kuşkuyu dolduruyordu. Hyunglarla arasının bozuk olmasına ihtimal vermezdim. Onlar hep çok iyi anlaşmışlardı. Ama Yoongi'nin geri döndüğünden beri biraz asabi olduğunu farkediyordum. Üstelik şehre döndüğünden annesinin bile haberi yoktu. Babasıyla kavgasını da hesaba katmıştım. Yolunda gitmeyen çok şey vardı ama bana sorma fırsatı vermiyordu. Ona soracaktım.

"Tamam." dedim ama içten içe kötü hissediyordum. "Ama onlara ilişkimizi açacağız değil mi? Onlar bizim yakın arkadaşlarımız."

Burnumdan öptü ve gülümsedi. "Söyleyeceğiz."

-

Güzel giyinmiştim. Havalı hissediyordum ve Yoongi'nin yanımda duruşu bir artı etkendi. Parti evine onun yanında çok havalı şekilde yürüyodum. Yoongi'ninse kolu belimde, benim aksime sakin ve daha havalıydı.

"Sadece tek bardak içki ve bolca dans. Anlaştık mı?" Kıkırdadım ve kulağına eğildim. "Senin evcil hayvanın değilim hyung."

"Hani partilik havan yoktu senin?"

"Az önce fena geldi. Gidelim ve dağıtalım bebeğim."

Tabi ki kahkahayı bastı. Kapıdan içeri girmeden önce kulağıma eğildi. "Bebek olan sensin." Elimi tuttu ve gülerek peşinden yürüdüm. Gördüğüm tanıdık simaların hiçbiri sevdiğim insanlar değildi. Wonho'yu uzakta görmüştüm. Geçenki partide Yoongi'nin kavga ettiği Yonguk da gözüme takılmıştı ama hemen başımı çevirmiştim. Cidden kimseyle muhattap olmamak istiyordum. Sadece Yoongi'yle onun dediği gibi bedava içki içmek ve kötü şarkılarda dans etmek istiyordum.

-

Bedava içki içip kötü şarkılarda dans ediyorduk. Yoongi'nin fark etmeyeceğini düşünüp ikinci bardağımı da almıştım. Ya da yanından ayrılmadığım için bana iltimas gösteriyordu. Kafam daha uçmamıştı. Dip dibe dans ediyor, aslında ikimize de komik gelmeyecek konular hakkında gülüyorduk. Kimsenin bizi umursadığı yoktu. Kimse iki erkeğin böyle yakın olmasına, sırnaşıp dans etmesi ve arada öpüşüp koklaşmasına takmıyordu. Ben çok büyütmüştüm. İnsanların anlamasını beklerken asıl anlamayan ben olmuştum. Aşk, aşktı işte.

little man big problems | yoonminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin