Cesaretliyiz

5K 495 447
                                    

Namjoon hyunglardaydık. Kamptan beri erkekler gecesi yapmayalı olmuştu baya. Zaten o zaman kızlar da vardı. Şuan sadece yedi kişilik efsane grubumuzlaydık. İşte çok seviyordum bu anları. Hepimiz bir olduğunda, dört abimi ve iki kardeşimi yanımda hissettiğimde çok mutluydum.

Namjoon hyungun annesiyle babasının şehir dışına çıkması gerekmişti. Namjoon hyung da direkt bizi arayıp parti veriyoruz sadece yedi kişilik demişti. Evden nasıl Taehyung ve Jungkooklara koştuğumu hatırlamıyorum. Direkt iki serseriyi de alıp Jungkook'un bisikletiyle gitmiştik. Evet bir bisiklete üç kişi.. Çocukluktan beri öyle yaptığımız için alışmıştık yani tehlikeli değildi.

Yoongi hyung'un bana motorumla gideceğim seni de alayım mı mesajını sonradan gördüğüm için bizim fakir tayfayla gelmeye mahkum bırakılmıştım. Yoksa tabi ki hyungun havalı son model motoruyla gelmeyi tercih ederdim.

Namjoon hyunglara vardığımızda hepsinin toplanmış olduğunu gördük. Selamlaştık ve içeri geçtik. Salonu kurmuşlardı. Her taraf abur cubur, içki ve oyunlarla doluydu. Biz de koltuklara geçtik. Yoongi hyungun yanına oturdum.

"Hyung mesajını sonradan gördüm yoksa seninle gelirdim ya. Yine ölme garantili bisikletle geldik." dedim koltukta yayılıp. Jungkook ve Tae beni bir daha almayacaklarını söyleyen laflar etti ama takmadım. Yoongi cevap vermedi onun yerine Hoseok atladı.

"Yaa Yoongi Jimin'i evinden mi alacaktın? Halbuki beni evden al dediğimde ters yönden geliyorum demiştin." dedi Hoseok hyung sadece üçümüzün duyacağı şekilde.

"Annem markete uğrayıp gitmemi söyleyince eve geri dönmek zorunda kaldım. Zırlama hemen."

Hoseok hyung imalı imalı hı-hı derken güldüm. Hoseok'un bile beni kıskanması çok komikti. Onlar en iyi arakdaşlardı. Pekala biz de öyleydik ama onlar tam arkadaştı. Biz bazen ne bileyim işte..Garipleşiyorduk.

Saatlerce konuştuk, gülüştük, danslar ettik. Hyunglar üniversitede dönen olayları anlatıyordu. Bana çok garip geliyordu. Baya rahat bir ortamdı sanırım.

"Ama konuşmasına bakmayın siz onun. Penis boyu elim kadardır. Kızın G noktasına bile değemiyormuş." Namjoon hyungun konuştuklarından pek bir şey anlamasam da cinsel bir şey olduğunu tabi ki kavramıştım. Onlar böyle konulara girince bilmediğim çok kavram çıkıyordu.

Hoseok ve Jin hyung deliler gibi gülerken Yoongi hyunga baktığımda sadece sırıtıyordu. Yoongi'yi bilirdim. Bu konuları ben etraftayken konuşmuyordu. Oysa ben de olaya pekala dalabilirdim.

"G noktası ne hyung?" dedim. Bu onları daha da güldürdü. Hoseok hyung yerleri tekmelemeye başladı. Ben de güldüm. Bilmemek değil öğrenmemek ayıp değil mi?

"Boşver Jiminie." dedi Yoongi hyung ve gıcık oldum. Her zaman böyle yapıyordu. Beni küçük görüyordu. Onu umursamayarak tekrardan sordum. Namjoon hyung söylerdi.

"Hani çiftleşme esnasında aletini sokman gerekiyor ya? Ha işte kadının içerisinde derinde bir nokta orası. Oraya değebilirsen daha fazla zevk alıyorsunuz." dedi en kibar haliyle anlatmaya çalışırken. O anlatırken diğerleri gülüyordu.

Anladığımı belirterek kafamı salladım. Ama aklıma bir şey takılmıştı. "Erkeklerde de var mı?"

Gülüşlerin kesilmesiyle yanlış bir şey sorduğumu anladım. Lanet olsun neden sormuştum ki böyle bir şey? Dikkat çekmekten başka bir haşt yapmamıştım. Umarım herhangi bir şeyden şüphelenmezlerdi.

"Bilmiyorum. Hiç düşünmemiştim." dedi Namjoon. İçimden kendime küfür ederken Jungkook'un konuyu değiştirmesine şükürler ettim. Onu öpecektim.

little man big problems | yoonminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin