Taehyunglardaydık. Ortaya para katıp aldığımız oyunu oynuyorduk. Dışarıda aşırı derecede yağmur yağıyordu. Onlara gelene kadar zaten su içinde kalmıştım. Tae'nin kıyafetlerini giyiyordum. Benimkiler kurutma makinasındaydı.
Arada çakan gök gürültüsüyle hepimiz sıçrıyorduk ama oyuna devam ediyorduk. Kaliteli oyundu.
"Bu oyunun korsanı varmış abi boşuna o kadar para verdik."
"Boşver zaten parayı bölüşerek biz de ucuza getiriyoruz." diye cevapladı Tae Kook'u.
Pek modumda değildim. Kapalı havalarda ben de biraz melankoli olurdum. Nedeni yok. Rastlantıdır. Onların da dikkatini çekmişti. Birkaç kere sormuşlardı, onlara da doğru olanı, havadan olduğunu söylemiştim.
Oynarken Tae oyunu durdurma tuşuna bastı. Anlamıştım yine bana döneceklerini. Yere bakmaya başladım.
"Neler oluyor Jimin?"
Yerde duran kolamı alıp rahat bir mizaç takındım. "Bir şey yok oğlum ya dedim ya kapalı havalar.."
"Bugünü sormuyorum. Son zamanlardaki hallerini soruyorum."
"Bir şey yok, ne olabilir?"
"Jennie'den ayrıldığını neden bize söylemedin?" dedi Jungkook. Gerek yoktu çünkü. Jennie'den ayrıldığımda yokluğunu hissetmemiştim. Anlatmayı da unutmuşumdur. Gerekli de değildi.
"Unutmuşum."
"Unutmuşum mu?"
"Abi önemsiz zaten niye buna takılıyorsunuz?"
"Önemsiz mi?"
"Beni tekrarlamayı kesin." dedim. Haklılardı şaşırmakta çünkü dışarıya Jennie'yle mutlu olduğum imajını veriyordum. Yoongi'yi kıskandırmak içindi doğrusu. Artık öyle çocukça davranmayacaktım.
"Bu ne şimdi ya? Çok mu etkiledi de ayrılmanız bu haldesin?"
"Evet baya." dedim dalgasına gülerek. Sonra onlara haksızlık yaptığımı, anlatmam gerektiğini düşündüm. Yayıldığım yerden toplandım. Onlar çocukluktan beri arkadaşımdı ama daha kendim bile gay olduğumu yeni kabul etmişken kimseye söylemeye hazır hissetmiyordum. Onları en iyi tanıyan ben, konu oraya gelince ne tepki vereceklerini kestiremiyordum.
"Jennie'yle aramızda aşk yoktu zaten. Anlamı yoktu. Devam etmesi saçmaydı."
Şaşırarak dinlediler beni. Jennie'ye aşık falan mı gözüküyordum dışarıdan?
"O gün Yuzuru'yla ne oldu? Dün sınıfta neden seninle konuştu?" dedi Tae. Yuzuru o gün ona verdiğim eşofman altını dediği gibi yıkayıp getirmişti. Teşekkür etmiş, ayak üstü biraz laflamıştık. Kafa dengi biriydi. Japonyalı olduğundan ona sevdiğim animeleri söylemiştim. O da bana kendisinde olan güzel mangaları getireceğinden bahsetmişti. İyi arkadaşlar olmuştuk başlangıcı gülünç olsa da.
"Konuşamaz mıyım?"
"Hadi ama Yuzuru'yla mı?"
"Neyi var çocuğun? Neden öyle diyorsun? Gay olması onunla arkadaş olamayacağımı göstermez." dedim sesimi yükselterek. Sinirlenmiştim.
"Jimin ne sikim saçmalıyorsun? Daha geçenlerde garip biri olduğu hakkında dalga geçiyorduk."
"Evet ben de onunla tanışıp fikirlerimi değiştirdim. Gayette eğlenceli biri."
Sustular. İnanamıyormuş gibi hafifçe güldüler. Daha çok sinirim bozuldu. "Vay be.. Sizin de kavga ettiğimiz çocuklardan farkınız yok. Hemen yargılayın." dedim kalkıp ceketimi yatağın üzerinden aldım ve kapıya yöneldim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
little man big problems | yoonmin
Fanfictionjimin küçüktü ama hissettiği duygular buna tezattı. #homophobia #friendstolovers