İçki arkadaşları

5.1K 494 402
                                    

Yoongi'nin bizden gitmesinin ardından dört saat kadar daha yatağımda ruhum çekilmiş gibi yattım. Gece saat bire yaklaşırken ani bir kararla yataktan kalktım. Üstümü bile değişmeden ayağıma ayakkabılarımı geçirip Yoongilere gitmeye karar verdim. Annemler uyuduğu için evden çıkmadan önce buzdolabı kapağına Yoongilerde olduğumu yazan bir post it yapıştırdım. Sabah görürdü artık.

Çok uzak değillerdi. İki sokak kadar ileride, on dakikalık yürüme mesafesiydi. Sewon teyzelerde bizimkiler gibi tavuk olduğundan emindim ki evde herkes uyuyordu.

Evlerinin önüne vardığımda üst kattaki ışığın -Yoongi'nin odasıydı- yandığın gördüm. Kapıyı da çalabilirdim ama odasına kolay tırmanılıyordu. Evin arka bahçesine yürüdüm ve tırmandım.

Cama hafifçe vurdum. Yoongi'nin perdeyi açıp gülümseyerek beni içeri alması çok sürmemişti. Odasına benden başka böyle giren olmadığı için şaşırmamıştı.

"İçeri gelmelisin Jiminie." dedi. Beni taklit ediyordu. Pencereyi geri kapattıktan sonra omzuna şakasına vurdum. Biraz güldü sonra saçmaca ayakta dikilmeye başladık.

"Oturmak ister misin?" dedi tekrar gülerek. Bugün çok güleçti. Benim aksime baya güleçti. Normale göre rolleri değişmiştik. "Hayır zaten altı saat kadardır yatıyorum." dedim. Arkam hala uyuşuktu.

"Tamam dikilelim öyleyse." dedi kollarını bağlayıp. Şuan komik görünüyorduk.

Üzerimde gezinen bakışlarıyla biraz çekinip yere bakmaya başladım. Bana kırgın olup olmadığını kestirmeye çalışıyordum. Göstermezdi o zaten. Belli etmezdi ama ben bir şekilde bir belirti arıyordum. "Özür dilerim hyung."

"Neden Jiminie?"

"Seni kibarca kovuşumdan dolayı." dedim gülerek. İkimizi de güldürmüştü bu dediğim.

"Dileme, önemli değildi. Zaten yalnız kalman gerektiğini anlamıştım. Şuan iyi misin?"

Şuan iyiydim. Onu görünce iyileşmiştim. İyi ki onun gibi bir arkadaşım vardı. İçimden ona şuan her şeyi anlatasım geldi. Bugün Yuzuru'yu öptüğümü, hoşuma gittiğini, Jennie'ye ara vermemiz gerektiğini söyleyen bir mesaj attığımı söyleyesim gelmişti. Evet Jennie'ye mesaj atıp bir süre yalnız kalmak istediğimi söylemiştim. Daha fazla bu yalanı devam ettiremezdim. "İyiyim." diyebildim sadece.

"Bir şeyler yemek ister misin? Size gelirken sevdiğimiz abur cuburları almıştım." dedi. Kalbim yumuşamıştı. Çok tatlı değil miydi ama bu? Bakın size yirmi iki yaşında üniversite son sınıfa giden bir adamdan bahsediyorum. Bana uymak için böyle davranıyordu yoksa kendisinin tek abur cuburu içki çeşitleriydi.

Daha fazla yılışık Jimin'i içimde tutamayarak üstüne atladım. Dengesi sarsılsa da belimde kollarını birleştirip beni tuttu. "Aaaaah hyuuung çok tatlısın ama seen."

"Evet bugün bir iyiyim nedense. Senin aksine."

"Olsun. Böyle zıt olalım ki birbirimizi dengeleyelim." Yanağından öpüp kucağından indim. Biraz duraksayan Yoongi sonra kapıyı açıp abur cuburları getirmeye gitti.

O gittiğinden sonra biraz artık çok fazla uğrayamadığım odasını gezintiye çıktım. Kitaplığının yeri değişmişti ve yeni bir masa lambası vardı. Hala masasının üzeri darmadağınıktı. O gelene kadar biraz masasını toplayabilirim diye düşünerekten kağıtları ayırmaya başladım. Kendi şarkı sözleri konusunda hassas olduğu için onlara bakmadan ayırdım. Ders notlarını ve fotokopilerini bir kenara ayırdım. Gözüm çizdiği birkaç kağıda takıldı. Biliyorum bakmam yanlıştı ama kendi suratımı çizimde görünce otomatikmen çizimleri elime almıştım.

little man big problems | yoonminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin