Sevgilin için

3.7K 318 196
                                    


Zor kesilen ağlama faslımdan sonra Yoongi beni tüm çıplaklığımla kucağına almış ve
ruhumu sarmıştı. Sıkı kollarını bir saniye bile gevşetmeden sadece sarılmış, ara ara öpmüş ve koklamıştı. Akıtacak göz yaşım kalmayana dek kalmıştık öyle. Sonra beni kucağından indirmeyerek yatağa önceden koyduğum kıyafetleri bebekmişim gibi bana giydirmeye başlamıştı. Gülmüştü ve sen bir bebeksin diyerek öpmüştü burnumdan. Bebekler yalnız bırakılmazdı değil mi?

Elimden tutmuş ve beni mutfağa çekmişti. Beni sandalyelerden birini oturtturup kendisi yemek yapmaya girişmiş ve normal bir sohbet başlatmıştı. Beni cevapsız bıraktığının farkındaydım. Benden sadece özür dilediğinin, beni onaylamadığının farkındaydım. Ama tüm düşüncelerimi zihnimin bodrum katına indirip kilitlemiştim.

Ordan burdan aldığı malzemelerle bir şeyler pişiriyor, kafası karışmış halde bana döndüğünde ona aklımdan sallayarak iki bardak şeker, üç bardak süt gibi şeyler zırvalıyordum. Kurabiye yapımı hakkında bildiğim zerre bir şey yoktu ama ortaya kötü bir şey çıkmayacağına emindim. En son hazırladığı tepsiyi fırına atıp el çırptığında ben de onu gülerek alkışladım. Yanıma gelip elimi tuttu ve salona geçtik. Evin içinde gezerken bile elimi bırakmaması bana çok tatlı geliyor, onu öpmekten alıkoyamıyordum kendimi.

Bir süre televizyonun karşısında uzandık. Kolları belime sarılı, iyice ona yaslanmış vaziyetteydim. Başımı yukarı kaldırıp ona baktığım an öpülüyordum. E ben de başımı yukarıya daha sık kaldırıyordum.

Sonra Yoongi yaptığı kurabiyeleri ve kaynattığı sıcak sütü getirdi. Kendisine bira getirmesi sinirimi bozdu. Birayı o açmadan elime alıp arkama koydum. "Sen de süt içeceksin."

"Ben süt sevmem."

"Ben de sevmem."

Kurabiyelerden birini elime alıp ısırdım. Gayet güzeldi. bir parçasını sıcak süte batırıp yerken Yoongi beni izliyordu. Batırdığım diğer sütlü parçayı ona uzattım. Elimden kurabiyeyi yerken bilerek tüm dilini parmağıma değdirdi. Sakince güldüm ama biraz heyecanlanmıştım. Kendisi sırıtmakla meşguldü.

Sütü beraber içtik. Güldüm. Benimle beraber süt içmesi tatlıydı işte. Dayanamadım yine kucağına tırmandım. Beni bebekmişim gibi karşılayan kollarıyla tuttu beni. O televizyon izlerken ben başımı boynuna koyup gözlerimi kapadım. Canım isteyince öptüm, kokladım. O ise popomu pışpışladı gülerek.

"Hyung?" dedim kısık sesimle. Mayışmıştım. Yolculuk ve saatlerce ağlayan gözlerim yüzünden ağırlaşmıştı gözlerim. "Kucağında uyuyabilir miyim?" dedim. Bu gün böyle geçmişti ama yarın sakince konuşacaktım onunla. Onu çok seviyordum. Sinirlenmeyecek, ağlamayacak ve sadece onu dinleyecektim. "Yarın da her şeyi konuşuruz. Olur mu?" Başımı öptü. Alnımı, iki yanağımı, burnumu ve dudaklarımı öptü. Kıkırdadım. Gerçekten çok uykum vardı.

"Uyu bebeğim. İyi geceler."

~

Sabah kanepede, hala onunla sarmaş dolaş bir halde uyandım. Sakince ondan günaydın öpücüğümü çalıp onu uyandırmadan kalktım. Bu sefer kahvaltıyı ben hazırlayabilirdim.

Ellerimi yüzümü yıkayıp iyice kendime geldim ve dolabı açıp ne yapabileceğime baktım. Pankek yapabilirdim. Ve ona kesinlikle yine süt kaynatacaktım.

Telefonumdan kısık sesle bir şarkı açtım ve pankekleri yapmaya giriştim. Mutlu uyanmıştım ve bugün böyle devam edecekti. Yoongi'yle yüzleşmek korkulacak bir şey olamazdı. Ondan asla ayrılmazdım ve o da beni bırakmayacaktı. Güzelce kahvaltı yapacak ve sonra..

little man big problems | yoonminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin