KIRMIZI GECE ❤ DOĞU SERİSİ I -FİNAL

11.BÖLÜM - GERÇEKLER

UZUN VE GÜZEL BİR BÖLÜM SİZLERLE =) ÇOK BEKLETMEDİM SANIRIM BU SEFER ❤❤❤❤

SEN BENİM GÜNAHIMIN BEDELİ DEĞİLSİN,
SENİN CANIN BENİM GİDİŞİMDİ...
EĞER KALSAYDIM NEFES ALAMAZDINIZ,
SİZİN NEFESİNİZ KESİLSE BENDE ÖLÜRDÜM BE KADIN!

DÜĞÜNDEN İKİ GÜN ÖNCE

"Hamza'yı araştırdın mı Zidan?"
Zidan buz tutmuş gibi adama bakıyordu.
"Zidan ne oldu?"
Elindeki dosyayı adama uzattı. "Gökçe Aydın... Hamza ağama kafayı takan, şehirli bir kadın. Öğretmenmiş. Hamza'ya birkaç kere yanaşmaya çalışmış, ama Hamza ağam buna yüz vermemiş. Sonra bu kadın büyük bir suç örgütüne karışmış ağam. Zamanında Hamza buradayken bu suç örgütü istediği gibi burada at koşturamıyormuş. Hamza ona gelen her teklifi reddediyormuş. Sonra bu kadın gidip onlara bir teklifte bulunmuş, Hamza'yı buradan uzaklaştıracağını, ama ona yardım etmeleri gerektiğini söylemiş. Kısaca ağam, kurulan bir komplo ile -güya- işlenen bir cinayete tanık ettirdiler Hamza ile o kadını. Sonra da tabi tehditler savurmuşlar." Derin nefes aldı. "Bir de ağam-"
"Ne var? Daha ne olabilir?" diye gürledi Miran. Zaten duydukları kanını donduracak cinstendi.

Yutkundu. "Devran'la, Hilal anayı öldürmekle tehdit etmişler. Aileni yaşatmayız, demişler. Gökçe Aydın denilen kadın onu buradan gitmeye ikna etmiş, yoksa ailesinin öleceğini, ailesinin özellikle oğlunun ölümünün vicdan azabıyla yaşayamayacağına onu ikna etmiş. Kadın yeni bir hayat için onlardan yüklü bir para almış. -susmalarına ve buradan gitmelerine karşılık."
Miran yerinden kalktı ve odanın içinde dört dönmeye başladı.
"Buradan birlikte kaçmışlar. Adamlara gideceğini ve susacağını ama bunun karşılığında ailesine dokunulmayacağının garantisini vermelerini istemiş. Onlar da kabul etmişler. Önce birkaç sene oradan oraya taşınmışlar. Tabi bu arada da kadınla birlikte olmuşlar ve Lalin doğmuş. Lalin dört yaşındayken İstanbul'a yerleşmişler. Nikah kıymışlar."
"Arabamı hazırlasınlar. Hamza hangi otelde kalıyor?"
"Düğünün yapılacağı otelde ağam."
"Peki."

***

Miran karşısındaki adama acıyarak baktı. Kendi ne yapardı bilmiyordu ama asla sevdiği kadına ihanet etmezdi.
"Neden gittin?" dedi sert sesi ile.
"Aşık oldu-"
"Bana masal anlatma! O kadına aşık olmadığını biliyorum. Aslında her şeyi biliyorum." Adamın yüz ifadesini izledi. Değişmeye başlayan ve büyüyen gözlere baktı. "Sadece bilmek istediğim, hadi kaçman gerekiyordu anladım. Neden o kadınla birlikte oldun?"

Hamza yutkundu. "Birlikte kaçtık. Kaçarken herkes onun hamile olduğunu sanıyordu. Ama o kadına bir şey hissetmiyordum ve dokunmamıştım. Bütün parayı verip, gitmesini söyledim. Korktuğunu, bir süre benimle kalmak istediğini söyledi. Kabul ettim. Bir gece ikimizde çok kötüydük. Fazla içki içtik. Zaten bir ara hep otellerde kalıyorduk. Odama geçerken o da peşimden geçti. Birlikte olduk. Sabahında çok öfkeliydim. Hem kendime hem ona. Onu kovdum, ama gidecek bir yerinin olmadığını, beni sevdiğini söyledi. Dinlemedim. Bir yer bulur bulmaz onu yollayacaktım. Ama Lalin'e hamile kaldı. Yıllarca dokunmadım ona, dört yılın sonunda kabullendim ve nikah kıydım. Kızım için denemek istedim. Ama sevemedim. Evet iyiydik, kızımla mutluydum ama yarımdım. Oğlumu çok özlüyordum. Sürekli resimlerini çektiriyordum. Mezuniyetine gidip, gizlice izledim onu. Asker ocağında rahat etmesi için elimden geleni yaptım. Asker dönüşü gelip izledim, uzaktan. Aslında her anında yanındaydım, gizli de olsa..."

"Peki size yapılanların bir komplo olduğunu, Gökçe'nin bir oyunu olduğunu biliyor muydunuz?"
Hamza'nın kanı dondu, bu kadarı olamazdı değil mi? Bunu yapmışsa Hamza'nın elinden çekeceği vardı. Adamın anlattıkları ile öfkesi onu delirtiyordu. O kadını elleri ile boğacaktı o kesin. Onu şuan öldürebilird. Oğlundan, sevdiği kadından yıllarca, bir ömür boşuna mı ayrı kalmıştı? O kadın ani bir ölümü değil, yavaş yavaş gelecek ölümü hakkediyordu. Hamza da ona istediğini verecekti. Anlattıkları bitince Miran adama baktı.