Ee bölüm gelsin o zaman =) Ve geldik heyecanla beklenen durumu öğrenmeye. Bana bol bol saydıracağın bir bölüm oldu =) keyifli okumalar.
SEVMEK KAYBETMEKMİŞ BAZEN,
GİTSE DE BAŞUCUNDA DURUR NEFESİ,
BİTSE DE YAŞANACAKLAR,
ANILAR HATIRLATIR KENDİNİ...
GERİDE BIRAKTIKLARI İLE YAŞANIR HER DAİM...Tabuta bakarken elini sıktığı kişiye bakmıyordu, nefesi kesilene kadar ağlamak, ağladıkça da ömrünü bitirmek istiyordu. Acılara alışamıyordu insan, acısına alışamadığı kişileri kaybetmekten nefret ediyordu. Onun yerini kim doldurabilirdi. O abiydi, o dosttu, o sevgiliydi, o evlattı; o her şeydi.
Elini kalbinin üzerine koydu. Kendi kalbini kaybediyordu, sesi tüm her yeri dolduruyordu. Duracak gibi, son demleriydi yüreğinin. Keskin bir hasret, acı bir veda, bitmeyecek bir ayrılıktı şu an başlayacak olan.
Miran ifadesiz bir yüzle tabutu omuzlayınca, Adar dayanamadı.
Abisi bari bunu yapmasaydı. Sevdiği adamı ondan alacak kişi abisi olamazdı, olmamalıydı."Abi! Abi ne olur götürme onu! Abi yalvarıyorum."
"Adar!"Uzaktan geliyordu herkesin sesi. Elini tutan kişi onu kendine çekti. Başını eğip baktığında, Devran'ın çocukluk halini gördü. Ona gülümsüyordu. Deliriyordu, kesin deliriyordu.
"Götürme onu abi, ben onsuz yapamam."
"Ben geldim Adar." Dedi yanında duran küçük çocuk. Adar bir şey anlamıyor, etrafına bakınıyordu.
"Adar, kızım uyan!"Adar irkilerek ve "Devran!" diye bağırarak gözlerini açtı.
"Adar iyi misin yavrum."
Adar annesine yabancı gibi bakıyordu. O ne zaman gelmişti, Devran'a bir şey olmuştu, o yüzden gelmişti herkes. En son doktorun çıkıp, kocasının durumunu söylemek üzere olduğunu hatırlıyordu. Sonrası yoktu.
"Devran! Devran nerede? Onu göreceğim."Lalin hemen gülümseyerek yanına geldi. "O iyi merak etme, doktor yirmi dört saat uyuyacağını söyledi. Yarına kendine gelir. Ama sen biraz daha dinlenmelisin."
"İ-iyi mi? Gerçekten mi?"
"Gerçekten. Şuan önemli olan senin ve..." gülümseyerek elini tuttu. "Karnındaki bebeşin sağlığı."Adar kaşlarını çattı. "Bebiş nedir?"
Lalin kıza sıkıca sarıldı. "Aslında 'anne oluyorsun' demem lazım ama ben değişiğim, hala oluyorum Adar."
Adar hala anlamıyormuş gibi etrafına baktı. Herkes gülümseyerek ona bakıyordu. "Tamam anladım, Devran iyi. Ama bebiş ne, hala olan kim?"İlaçlar onu sersemletmişti. Lalin bıkkın bir nefes aldı ve kocasına baktı. "Hamileliği böyle sersem sersem geçecekse, yandık valla."
"Aptallaştı azıcık evet." Dedi Miran ellerini göğsünde birleştirerek. "Neyse, uyansın da kocası uğraşır onunla."
"Bence de." Dedi Lalin yataktan kalkarken.
"Hamile miyim?"
"Beşinci de anladı." Diye homurdandı Lalin. "Evet canım, iki haftalık hamilesin."Adar gülümsemekle ağlamak arasında elini karnına koydu. "Bebeğim mi var benim?"
"Yok kuzu, tövbe ya Rabbim." Dedi Lalin gülerek.
Hilal ana kapıyı çalarak içeri girdi. "Gel Hilal ana gel."
Hilal gülümseyerek gelinine baktı. "Kendine geldi mi benim güzelim?"
"Geldim ana, gel içeri."
Kadın içeri girerek, Adar'ın yanına geldi. "İyi misin?"
"Hamileyim."Bu sözle herkes kahkaha attı. Miran Lalin'i kollarının arasına alıp, saçlarına öpücük kondurdu.
"Evet, biliyoruz. Çok mutlu olduk. Her ne kadar bizi önce korkutsan da..." dedi Hilal kızı alnından öpüp.
Kürşad ağa Lalin ile Miran'a sevgiyle baktı. "Darısı size diğer kumrular. En yakın zamanda sizden de güzel haberler alırız inşallah."Lalin öksürürken, Miran sırıtıyordu. "İnşallah Kürşad ağa, inşallah." Diyor, bir yandan da kimseye çaktırmadan, sardığı karısının belini okşuyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KIRMIZI GECE ❤ DOĞU SERİSİ I -FİNAL
Roman d'amourO GECE HER ŞEY DEĞİŞECEKTİ... Siyah silahtan çıkan kurşun kızın kalbine saplandı ve her yer kırmızı bir aşka bulandı... Kırmızıya aşık bir kız... LALİN... Hayatına giren siyah bir adam... MİRAN... Adam törelerine bağlıydı, kız ise İstanbul'a... Adam...