SİMSİYAH BİR GECEYE YAZACAĞIM ADIMIZI KIRMIZILI KADINIM... BEN SENİN YAZILDIĞIN SİYAH TAHTAN, SEN BANA YAZILAN KIPKIRMIZI AŞK OLACAKSIN...İstanbul
Genç kız adı gibi kıpkırmızı bir elbise giymişti. Bugün 25.yaş günüydü. Kırmızı bir gece hazırlamıştı arkadaşları ona. Lalin annesi ile babasının tek kızıydı. Şımarık, ama oldukça çalışkan biriydi. Her seneyi derece ile bitirmişti, bu da şımarıklığını örtbas ediyordu. Mezun olduktan sonra kendine ‘Torta D’amore Rossa’ (Kırmızı Aşk Pastanesi) adlı küçük bir pastane açmıştı ve orayı işletiyordu. Bugün de arkadaşları büyük bir gece kulübünde kendisine çok güzel bir gece hazırlamışlardı. Mekanda herkesle ilgileniyor ve sohbet ediyordu. Birden arkadaşı onu dürttü.
“Lal köşede oturan kim?”
“Kim?”
“Simsiyah takım elbise giymiş olan yakışıklı. Bak şu köşede oturuyor. Sürekli sana bakıyor.”
Lalin kızın dediği yere baktı. Ömründe gördüğü en yakışıklı adamdı. Önceden görse kesin hatırlardı. Zira unutulacak biri değildi. Zaten adam ‘Ben buraya ait değilim’ diye bağırıyordu resmen.
“Ne bileyim tanımıyorum. Birine benzetmiştir.”
“Kızım ne demek tanımıyorum. Senin doğum günü partin, düğün olsa erkek tarafı derim de-“
“Kızım valla tanımıyorum. Hem doğum günü için gelmediği belli. Mekanı kapatmadık ya, banane.”
“Nerden belli kuzu? Sana bakıp duruyor. Özellikle bakışlarını izledim. Hep seni izliyor.”
“Belli, çünkü üstünde kırmızı hiçbir şey yok. Bu gecenin konsepti kırmızı. Anlatabildim mi?”
Adam girdiğinden beri kızdan gözünü ayıramıyordu. Etrafta kırmızı ateş parçası gibi dolanıyordu. Lalin bu muydu? Resimlerde görmüştü ama... Ama işte...Kız mumları üflerken, garsonu çağırdı ve eline bir kart tutuşturup, kulağına bir şeyler söyledi. Garson başı ile onayladı ve yanından ayrıldı.
Lalin mumları üfledikten sonra önünde patlayan şampanya ile çığlık attı. Garson ona kartı uzattı ve kulağına “Miran beyin hediyesi.” Dedi.
Elindeki karta baktı.“Bu güzel bakışlı bayan benimle bir dans eder mi acaba?”
Lalin gülümsedi, neden onunla dans etmek istiyordu. Arkadaşı haklıydı, sürekli ona bakıyordu ve bir an bile gözlerini kaçırmıyordu. Cesaretini topladı ve elbisesinin eteklerinden tutup, arkadaşlarının şaşkın bakışları arasında adama doğru yürüdü. Adam ağır hareketlerle yerinden kalktı ve önünü ilikledi. O da kıza doğru yürüdü.
“İyi akşamlar.” Dedi kız meraklı gözlerle.
“İyi akşamlar. Miran. Miran Hanzade.”
“Lalin.” Dedi o da. Lalin elini uzattı ve Miran ona uzatılan eli kibar bir şekilde dudağına götürüp öptü. Kız resmen titremişti.
“Doğum günü için gelmediğiniz belli.”
“Ben evet, tesadüf oldu. Dans teklifim hala geçerli.”
“Peki, ha bu arada hediyeniz için teşekkür ederim.”
“Rica ederim.”Elini tutup, piste götürdü. Tuttuğu elini avuçlarının arasına aldı, diğer elini de kızın beline yerleştirdi. Kız da diğer elini adamın omzuna koydu. İçindeki titreşimleri görmezden gelmeye çalıştı.
Bir süre sessizce dans ettiler. Adam biraz daha yaklaştı kıza.
Müzik bitene kadar sessizlerdi. Hangi şarkının çaldığını bile bilmeden dans ettiler. Müzik bitince yavaşça ayrıldı adamdan.
Miran kibarca “Teşekkür ederim.” Deyip, kızın elini bırakmadan, avcuna bir kart bıraktı. “Aramanız ümidi ile.” Dedi.O sırada yanlarına Lalin’in arkadaşı Sena geldi. Adama elini uzattı.
“Merhaba ben dünyadan Sena. Siz hangi gezegenden acaba? Zira dünyalı olmak için fazla kusursuzsunuz.”
Lalin ağzı açık arkadaşına bakıyordu.
“Sena!” dedi inanamayarak. Tamam arkadaşı açık sözlüydü de, bu resmen patavatsızlıktı. Adam ise gülüyordu. Lalin adama baktı. Arkadaşı haklıydı. Adam biraz, tamam çok kusursuzdu. Ama bu kadar da olmaz canım. Lalin mahcup bir şekilde adama baktı. “Arkadaşım adına özür dilerim.”
Adam ‘önemli değil’ der gibi başını eğdi. O da kıza elini uzattı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KIRMIZI GECE ❤ DOĞU SERİSİ I -FİNAL
DragosteO GECE HER ŞEY DEĞİŞECEKTİ... Siyah silahtan çıkan kurşun kızın kalbine saplandı ve her yer kırmızı bir aşka bulandı... Kırmızıya aşık bir kız... LALİN... Hayatına giren siyah bir adam... MİRAN... Adam törelerine bağlıydı, kız ise İstanbul'a... Adam...